Avcılar
Member
Central Park West ve Columbus Circle’da oldukça sıradan bir Salı günüydü. Yakındaki satıcılar sosisli sandviç, kahve ve çok pahalı şişelenmiş su sattı. Hafif bir esinti, düzgün sıralar halinde nane yeşili kasklarla dolu bir bisiklet kiralama büfesinin üzerinde asılı duran çınar dallarını hışırdattı. Ardından, saat 16:41’de siyah bir Mercedes minibüsü, otobüslerin, polis arabalarının ve çiçeklerle bezeli pedicabların oluşturduğu trafik sıkışıklığının arasından sürünerek geçti.
İki genç, koyu renk güneş gözlükleri, siyah şort ve beyaz bir tişört giymiş, 1,80’den uzun boylu, sıska bir genç adamın minibüsten inmesini izledi.
“Aman Tanrım!” dedi gençlerden biri. “Ben Victor Wembanyama!”
Wembanyama, Brooklyn’deki Barclays Center’da Perşembe günkü NBA seçmeleri için şehirdeydi ve burada San Antonio Spurs tarafından LeBron James’ten bu yana en çok beklenen seçimlerden biri olarak neredeyse kesinlikle 1 numara seçilecek. Salı gecesi Seattle’a karşı oynanan maçın törensel ilk adımını atmak için Yankee Stadyumu’na gidiyordu. Ama önce daha önce hiç yapmadığı bir şeyi denemek istedi: New York metrosuna binmek.
“Kafana dikkat et!” Wembanyama karakoldan geçip tavandaki krem renkli bir borunun altından geçerken bir polis memuru bağırdı.
En az 2,10 metre boyunda olan Wembanyama, “Buna alışkınım” dedi. Büyüdüğü ve geçen sezon Metropolitans 92 için profesyonel basketbol oynadığı Fransa’da sık sık Paris metrosuna biniyordu. Şimdi, 19 yaşında, nesnelere çarpmamak için başını sallamaya alışmış durumda.
Pazartesi öğleden sonra Newark Liberty Uluslararası Havalimanı’nda hayranları tarafından kuşatıldığında New York bölgesine uçmuştu. Şimdi, Bryant Park’tan yaklaşık bir blok ötedeki Altıncı Cadde’deki NBA oyuncuları birliğinin ofislerini ziyaret etmişti. Columbus Circle’dan Bronx’a giden bir ekspres trene binmek zorunda kaldı. Onlara, Wembanyama’nın menajeri ve iletişim müdürü, Perşembe günü erken saatlerde takıma katılması beklenen Fransız takım arkadaşı Bilal Coulibaly de katıldı.
Wembanyama’nın ailesi – ebeveynleri, erkek ve kız kardeşleri – ve ayrıca polis memurları, NBA güvenlik personeli, NBA kurum içi içerik yapımcıları ve iki Fransız haber kaynağından ve Haberler’tan muhabirler ve fotoğrafçılar onu metro istasyonunda karşıladı. Salı öğleden sonra bir metro vagonu için grup oldukça büyüktü.
Bir arkadaşının mezuniyetine giden 17 yaşındaki Harry Cisse, grup trene binip hareket etmek veya nefes almak için çok az yer bırakırken derin bir iç çekti.
“NEW YORK’A HOŞGELDİNİZ!” Tren hareket etmeye başladığında uzaktan bir kadın sesi yükseldi. Wembanyama arabanın ortasında başı öne eğik dururken ekledi, “Boyu ne kadar?”
22 yaşındaki Sebastian Cardona, Wembanyama ile trende olduğunu bildirmek için bazı arkadaşlarına hemen mesaj attı ve iPhone’unu FaceTime’a kullandı.
“Yılın Çaylağı!” Wembanyama’yı bir fotoğraf için döndürmeye çalışmadan önce Cardona’ya bağırdı. Cardona da Yankees’e gidiyordu. Wembanyama’nın ilk adımı atacağını bildiğini, ancak onu metroda görmeyi asla beklemediğini söyledi.
Birkaç metre ötede bir kadın Fransızca Wembanyama’ya dönmesi için bağırdı. Birkaç kez itaat etti ve fotoğrafları için gülümsedi. Şu anda New York’ta yaşayan bir Fransız olan 25 yaşındaki Aladji Sacko, eve giderken kadının yanında durdu.
Sacko sırıtarak, “Onu sadece televizyonda gördüm,” dedi. Birkaç dakika sonra, fotoğraf çekmek için kalabalık arabanın arasından sıyrılarak içeri girdi.
125. Cadde’deki ilk duraktan sonra Wembanyama bir koltuk buldu. İki koltuk aşağıda, bir kadının kulaklığında renkli ışıklar yanıp sönüyordu. Gözlerini kapattı ve etrafındaki gürültüyü görmezden geldi.
Wembanyama otururken gülümsedi, ardından yolculuğun çoğunu herkes gibi telefonunu kontrol ederek ve arkadaşlarıyla sohbet ederek geçirdi. NBA’in eğlence grubuyla kısa bir röportaj yaptı ve onlara şehri daha fazla görebilmeyi dilediğini söyledi. Perşembe gecesinden sonra Wembanyama’nın San Antonio’ya transfer olması bekleniyor.
Columbus Circle’dan Yankee Stadyumu’na gitmek D treninde dört durak sürdü. Wembanyama ve mahkemesi birlikte trenden ayrıldılar ve Bronx’a giden sarı kiremitli bir merdivene tırmandılar. Wembanyama’nın yanından arabayla veya bisikletle geçen insanlar dikkatini çekmek için bağırdılar. Arabadaki bir kişi “Go Spurs!” diye bağırdı ve Wembanyama tezahüratı kabul etmek için gülümsedi.
Yankee Stadyumu’nda sırada bekleyen taraftarlar, Wembanyama’nın geçişini kaydetmek için cep telefonlarını aldılar ve heyecanla NBA seçmeleri hakkında sohbet ettiler.
Stadyumda Wembanyama, belki de yaklaşmakta olan sahası hakkında tavsiye almak için Yankees avcısı Jose Trevino ile sığınakta biraz zaman geçirdi. Wembanyama, büyük ellerinde golf topuna benzeyen bir beyzbol topuyla oynuyordu. İmza vermek ve çocuklarla fotoğraf çektirmek için sığınaktan ayrıldı.
Atışına kadar hâlâ bir saatten fazla zamanı vardı.
Sonunda zaman geldiğinde, tepeye yaklaşırken alkışladı. Hâlâ büyüyen kalabalık onu karşılamak için tezahürat yaptı. Wembanyama sona erdi ve sahayı çok uzağa attı Yankees atıcısı Clarke Schmidt için, onu yakalamak için ev plakasının arkasında konuşlanmış.
Wembanyama omuz silkti, sonra güldü.
İki genç, koyu renk güneş gözlükleri, siyah şort ve beyaz bir tişört giymiş, 1,80’den uzun boylu, sıska bir genç adamın minibüsten inmesini izledi.
“Aman Tanrım!” dedi gençlerden biri. “Ben Victor Wembanyama!”
Wembanyama, Brooklyn’deki Barclays Center’da Perşembe günkü NBA seçmeleri için şehirdeydi ve burada San Antonio Spurs tarafından LeBron James’ten bu yana en çok beklenen seçimlerden biri olarak neredeyse kesinlikle 1 numara seçilecek. Salı gecesi Seattle’a karşı oynanan maçın törensel ilk adımını atmak için Yankee Stadyumu’na gidiyordu. Ama önce daha önce hiç yapmadığı bir şeyi denemek istedi: New York metrosuna binmek.
“Kafana dikkat et!” Wembanyama karakoldan geçip tavandaki krem renkli bir borunun altından geçerken bir polis memuru bağırdı.
En az 2,10 metre boyunda olan Wembanyama, “Buna alışkınım” dedi. Büyüdüğü ve geçen sezon Metropolitans 92 için profesyonel basketbol oynadığı Fransa’da sık sık Paris metrosuna biniyordu. Şimdi, 19 yaşında, nesnelere çarpmamak için başını sallamaya alışmış durumda.
Pazartesi öğleden sonra Newark Liberty Uluslararası Havalimanı’nda hayranları tarafından kuşatıldığında New York bölgesine uçmuştu. Şimdi, Bryant Park’tan yaklaşık bir blok ötedeki Altıncı Cadde’deki NBA oyuncuları birliğinin ofislerini ziyaret etmişti. Columbus Circle’dan Bronx’a giden bir ekspres trene binmek zorunda kaldı. Onlara, Wembanyama’nın menajeri ve iletişim müdürü, Perşembe günü erken saatlerde takıma katılması beklenen Fransız takım arkadaşı Bilal Coulibaly de katıldı.
Wembanyama’nın ailesi – ebeveynleri, erkek ve kız kardeşleri – ve ayrıca polis memurları, NBA güvenlik personeli, NBA kurum içi içerik yapımcıları ve iki Fransız haber kaynağından ve Haberler’tan muhabirler ve fotoğrafçılar onu metro istasyonunda karşıladı. Salı öğleden sonra bir metro vagonu için grup oldukça büyüktü.
Bir arkadaşının mezuniyetine giden 17 yaşındaki Harry Cisse, grup trene binip hareket etmek veya nefes almak için çok az yer bırakırken derin bir iç çekti.
“NEW YORK’A HOŞGELDİNİZ!” Tren hareket etmeye başladığında uzaktan bir kadın sesi yükseldi. Wembanyama arabanın ortasında başı öne eğik dururken ekledi, “Boyu ne kadar?”
22 yaşındaki Sebastian Cardona, Wembanyama ile trende olduğunu bildirmek için bazı arkadaşlarına hemen mesaj attı ve iPhone’unu FaceTime’a kullandı.
“Yılın Çaylağı!” Wembanyama’yı bir fotoğraf için döndürmeye çalışmadan önce Cardona’ya bağırdı. Cardona da Yankees’e gidiyordu. Wembanyama’nın ilk adımı atacağını bildiğini, ancak onu metroda görmeyi asla beklemediğini söyledi.
Birkaç metre ötede bir kadın Fransızca Wembanyama’ya dönmesi için bağırdı. Birkaç kez itaat etti ve fotoğrafları için gülümsedi. Şu anda New York’ta yaşayan bir Fransız olan 25 yaşındaki Aladji Sacko, eve giderken kadının yanında durdu.
Sacko sırıtarak, “Onu sadece televizyonda gördüm,” dedi. Birkaç dakika sonra, fotoğraf çekmek için kalabalık arabanın arasından sıyrılarak içeri girdi.
125. Cadde’deki ilk duraktan sonra Wembanyama bir koltuk buldu. İki koltuk aşağıda, bir kadının kulaklığında renkli ışıklar yanıp sönüyordu. Gözlerini kapattı ve etrafındaki gürültüyü görmezden geldi.
Wembanyama otururken gülümsedi, ardından yolculuğun çoğunu herkes gibi telefonunu kontrol ederek ve arkadaşlarıyla sohbet ederek geçirdi. NBA’in eğlence grubuyla kısa bir röportaj yaptı ve onlara şehri daha fazla görebilmeyi dilediğini söyledi. Perşembe gecesinden sonra Wembanyama’nın San Antonio’ya transfer olması bekleniyor.
Columbus Circle’dan Yankee Stadyumu’na gitmek D treninde dört durak sürdü. Wembanyama ve mahkemesi birlikte trenden ayrıldılar ve Bronx’a giden sarı kiremitli bir merdivene tırmandılar. Wembanyama’nın yanından arabayla veya bisikletle geçen insanlar dikkatini çekmek için bağırdılar. Arabadaki bir kişi “Go Spurs!” diye bağırdı ve Wembanyama tezahüratı kabul etmek için gülümsedi.
Yankee Stadyumu’nda sırada bekleyen taraftarlar, Wembanyama’nın geçişini kaydetmek için cep telefonlarını aldılar ve heyecanla NBA seçmeleri hakkında sohbet ettiler.
Stadyumda Wembanyama, belki de yaklaşmakta olan sahası hakkında tavsiye almak için Yankees avcısı Jose Trevino ile sığınakta biraz zaman geçirdi. Wembanyama, büyük ellerinde golf topuna benzeyen bir beyzbol topuyla oynuyordu. İmza vermek ve çocuklarla fotoğraf çektirmek için sığınaktan ayrıldı.
Atışına kadar hâlâ bir saatten fazla zamanı vardı.
Sonunda zaman geldiğinde, tepeye yaklaşırken alkışladı. Hâlâ büyüyen kalabalık onu karşılamak için tezahürat yaptı. Wembanyama sona erdi ve sahayı çok uzağa attı Yankees atıcısı Clarke Schmidt için, onu yakalamak için ev plakasının arkasında konuşlanmış.
Wembanyama omuz silkti, sonra güldü.