Antalya’nın Serik ilçesi Belek Turizm Bölgesi’ndeki bir otelde dün başlayan ‘Savunma ve Havacılık Sanayiinde Global Stratejiler Konferansı’nın kapanışı yapıldı. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr. İsmail Demir tarafınca Ticaret Bakanı Mehmet Muş’a, Ulusal Muharip Uçağı’nın maketi armağan edildi. Konferansın kapanışında konuşan Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Türkiye’nin artık savunma ve havacılık sanayi bölümünde dünyada kelam sahibi olduğunu söylemiş oldu.
‘Savunma endüstrinde Türkiye 14’üncü’
Türkiye’nin savunma sanayi pazarında 14’üncü sırada olduğunu söyleyen Bakan Muş, “Küresel ölçekte savunma sanayii dalı harcamalarına ve ihracatına bakıldığında, ülkemizin pozisyonu daha düzgün görülebilmektedir. Global ölçekte savunma sanayiinde pazar büyüklüğü yaklaşık 2 trilyon dolardır. Ülkemiz bu pazarda 14’üncü sıradadır. Savunma sanayii gelirlerini dikkate alan dünya geneli birinci 100 firma listesi içinde 2021 yılında 2 adet firmamızın bulunması gurur vericidir” dedi.
Türkiye iktisadının 2021 yılında büyüme performansının devam ettiğini belirten Bakan Muş, “Türkiye iktisadı, dünyada aşılamanın sürat kazanması, dış talepteki artış ve hizmet gelirlerindeki toparlanmanın katkısıyla dünyadan olumlu ayrışmış ve 2020 yılında kuvvetli bir toparlanma hayatıştır. 2021 yılında da bu kuvvetli büyüme performansı devam etmektedir. Ülkemiz, 2021 yılının birinci çeyreğinde yüzde 7.2, ikinci çeyreğinde yüzde 22 ve üçüncü çeyreğinde yüzde 7.4 oranında büyüme kaydetmiştir” diye konuştu.
‘İhracatımız geçtiğimiz yılın kasım ayına göre yüzde 33.4’lük artışla 21.5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti’
İhracatın büyümenin lokomotifi olduğunu söyleyen Bakan Muş, “İhracatımız geçtiğimiz yılın kasım ayına göre yüzde 33.4’lük artışla 21.5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmiş ve Cumhuriyet tarihinin en yüksek aylık ihracat kıymeti kaydedilmiştir. Ayrıyeten, son 12 aylık ihracat kıymetimiz olan 221 milyar dolar da yeni bir rekordur. Bu sayılar da göstermektedir ki, Türkiye üreterek ve ürettiğini yurt dışına ihraç ederek büyümeye devam etmektedir. Maksadımız, Ar-Ge ve inovasyona dayalı üretim ve ihracat yoluyla dış ticaret açığını düşürerek cari açık konusunu gündemimizden kalıcı olarak çıkarmaktır” dedi.
‘2020 yılında şirketlerimiz ABD, Azerbaycan ve Almanya başta olmak üzere biroldukca ülkeye ihracat gerçekleştirmiştir’
2021 yılının savunma sanayii dalı için toparlanma yılı olduğunu söyleyen Bakan Muş, “Bu yıl Ocak-Kasım devrinde bölümün ihracatı 2.8 milyar dolara ulaşmıştır. Bu sayıyla bölümün ihracatı, pandemi öncesi olan 2019 düzeyinin de üzerine çıkmıştır. Bölümün ihracatında Türk savunma ve havacılık sanayiinin ürettiği İHA’lar ile kara ve hava araçları değerli yer teşkil etmektedir. 2020 yılında şirketlerimiz ABD, Azerbaycan ve Almanya başta olmak üzere birfazlaca ülkeye ihracat gerçekleştirmiştir” diye konuştu.
Katma bedelli ihracat için savunma sanayiinin büyük ehemmiyet arz ettiğini belirten Bakan Muş, “Önümüzdeki devirde açıklayacağımız Uzak Ülke Stratejisi kapsamında, ihracat potansiyelimizin yüksek olduğu ülkelerle ticaretimizi geliştirmek için ek adımlar atacağız. Savunma ve Havacılık Sanayii’nin gereksinimlerinin yerli imalat ile karşılanması hedeflenmiştir. Öncelikli maksatlar içinde yer alan savunma sanayiinde, Silahlı Kuvvetlerimiz ve güvenlik güçlerimizin gereksinimlerini, daima gelişim anlayışı ile azami ölçüde ulusal teknolojiler ve yerli imkanlarla karşılayarak savunma ihracatını artırmak amaçlanmıştır” dedi.
‘Yerli ve özgün tasarım mamüllerin geliştirilmesi sürecine geçilmiştir’
Türk savunma sanayiinin 1990 öncesinde ithalata bağımlı bir yapıya sahip olduğunu belirten Bakan Mehmet Muş, “1990-2000 periyodunda ise zırhlı savaş aracı, yavaşça nakliye ve temel eğitim uçağı ile kargo helikopteri üzere kara ve hava araçlarının ortak üretimi modeline geçilmiştir. 2000’li senelerla birlikte ise Mil-Gem, Anka ve Hürkuş üzere kıymetli nitelikteki ana platformların kısmi tasarım süreci başlamıştır. 2010 yılından günümüze kadar gelen süreçte ise yerli helikopter, yerli savaş uçağı, Göktürk-3 projeleriyle birlikte yerli ve özgün tasarım mamüllerin geliştirilmesi sürecine geçilmiştir” diye konuştu.
‘Uluslararası platformlarda zımnî ve açık birtakım ambargolar uygulanmaktadır’
Türkiye’ye karşı memleketler arası platformlarda bâtın ve açık birtakım ambargolar uygulandığını söyleyen Bakan Muş, “Son vakit içinderda Kanada ile yaşanan ve İHA’larda kullanılan görüş odaklı kamera ihracat yasağı da bölümün dinamiklerini bir defa daha gözler önüne sermektedir. Memleketler arası platformlarda bâtın ve açık kimi ambargolar uygulanmaktadır. Geçmişten bu yana karşılaştığımız bu çeşit kısıtlamalar bizi uzun vadede kendi kendimize yeten bir ülke haline getirmiştir. Bu manada yerlileşme oranları 2006 yılında yüzde 25 iken günümüzde yüzde 75’e çıkmıştır. Bu sayı Türk savunma endüstrisinin ne kadar kuvvetli bir potansiyele sahip olduğunu gözler önüne sermektedir” dedi.
Türkiye’nin savunma sanayiindeki gelişmenini dünya ülkelerinin yakından takip ettiğini söyleyen Bakan Muş, “Son 14 yıla bakacak olursak, 2002 yılında 1.3 milyar dolar olan savunma ve havacılık bölümü ciromuz 5 milyar dolara, savunma ve havacılık ihracatımız 247 milyon dolardan 2.5 milyar dolara ve Ar-Ge harcamalarımız 49 milyon dolardan 904 milyon dolara ulaşmıştır. Türkiye, ulusal güvenlik tedbirleri ve terör ile gayret kapsamında, zırhlı araçlar, silahlı ve silahsız insansız hava araçları konusunda kendini hayli ileriye taşımıştır. 2004’ten bu yana, birfazlaca silah sistemi, savunma endüstrimizin ithal bağımlılığını azalttığımız projelerimizin meyveleridir. Dünya ülkeleri de bu gelişmeleri yakından takip etmektedir” diye konuştu.
Türkiye’nin dünyada savunma sanayii alanında teknolojik üstünlüğe sahip, global bir oyuncu olma amacına ulaşacağına inandığını söyleyen Bakan Muş, “Yerli ve ulusal sanayimizle güçlenen savunma kapasitemiz, ülkemiz menfaatlerinin koruyucusu ve bölge ülkelerinin istikrarının da teminatı olacaktır. Türkiye, kuvvetli ordusu, ateş gücü ve son teknoloji yerli silahlarıyla bölgesinde büyük caydırıcı güçtür. Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümünde biroldukca bölümde olduğu üzere savunma ve havacılık sanayiinde de tasarlayan, üreten ve ihraç eden bir Türkiye vizyonunu daima bir arada başarmak üzere kararlı yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. Kesimin 10 milyar dolarlık ihracat maksadına ulaşması için Ticaret Bakanlığı olarak tüm uğraşımızla çalışacağımızı belirtmek isterim” dedi.
Yatırım tavsiyesi içermez.
‘Savunma endüstrinde Türkiye 14’üncü’
Türkiye’nin savunma sanayi pazarında 14’üncü sırada olduğunu söyleyen Bakan Muş, “Küresel ölçekte savunma sanayii dalı harcamalarına ve ihracatına bakıldığında, ülkemizin pozisyonu daha düzgün görülebilmektedir. Global ölçekte savunma sanayiinde pazar büyüklüğü yaklaşık 2 trilyon dolardır. Ülkemiz bu pazarda 14’üncü sıradadır. Savunma sanayii gelirlerini dikkate alan dünya geneli birinci 100 firma listesi içinde 2021 yılında 2 adet firmamızın bulunması gurur vericidir” dedi.
Türkiye iktisadının 2021 yılında büyüme performansının devam ettiğini belirten Bakan Muş, “Türkiye iktisadı, dünyada aşılamanın sürat kazanması, dış talepteki artış ve hizmet gelirlerindeki toparlanmanın katkısıyla dünyadan olumlu ayrışmış ve 2020 yılında kuvvetli bir toparlanma hayatıştır. 2021 yılında da bu kuvvetli büyüme performansı devam etmektedir. Ülkemiz, 2021 yılının birinci çeyreğinde yüzde 7.2, ikinci çeyreğinde yüzde 22 ve üçüncü çeyreğinde yüzde 7.4 oranında büyüme kaydetmiştir” diye konuştu.
‘İhracatımız geçtiğimiz yılın kasım ayına göre yüzde 33.4’lük artışla 21.5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti’
İhracatın büyümenin lokomotifi olduğunu söyleyen Bakan Muş, “İhracatımız geçtiğimiz yılın kasım ayına göre yüzde 33.4’lük artışla 21.5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmiş ve Cumhuriyet tarihinin en yüksek aylık ihracat kıymeti kaydedilmiştir. Ayrıyeten, son 12 aylık ihracat kıymetimiz olan 221 milyar dolar da yeni bir rekordur. Bu sayılar da göstermektedir ki, Türkiye üreterek ve ürettiğini yurt dışına ihraç ederek büyümeye devam etmektedir. Maksadımız, Ar-Ge ve inovasyona dayalı üretim ve ihracat yoluyla dış ticaret açığını düşürerek cari açık konusunu gündemimizden kalıcı olarak çıkarmaktır” dedi.
‘2020 yılında şirketlerimiz ABD, Azerbaycan ve Almanya başta olmak üzere biroldukca ülkeye ihracat gerçekleştirmiştir’
2021 yılının savunma sanayii dalı için toparlanma yılı olduğunu söyleyen Bakan Muş, “Bu yıl Ocak-Kasım devrinde bölümün ihracatı 2.8 milyar dolara ulaşmıştır. Bu sayıyla bölümün ihracatı, pandemi öncesi olan 2019 düzeyinin de üzerine çıkmıştır. Bölümün ihracatında Türk savunma ve havacılık sanayiinin ürettiği İHA’lar ile kara ve hava araçları değerli yer teşkil etmektedir. 2020 yılında şirketlerimiz ABD, Azerbaycan ve Almanya başta olmak üzere birfazlaca ülkeye ihracat gerçekleştirmiştir” diye konuştu.
Katma bedelli ihracat için savunma sanayiinin büyük ehemmiyet arz ettiğini belirten Bakan Muş, “Önümüzdeki devirde açıklayacağımız Uzak Ülke Stratejisi kapsamında, ihracat potansiyelimizin yüksek olduğu ülkelerle ticaretimizi geliştirmek için ek adımlar atacağız. Savunma ve Havacılık Sanayii’nin gereksinimlerinin yerli imalat ile karşılanması hedeflenmiştir. Öncelikli maksatlar içinde yer alan savunma sanayiinde, Silahlı Kuvvetlerimiz ve güvenlik güçlerimizin gereksinimlerini, daima gelişim anlayışı ile azami ölçüde ulusal teknolojiler ve yerli imkanlarla karşılayarak savunma ihracatını artırmak amaçlanmıştır” dedi.
‘Yerli ve özgün tasarım mamüllerin geliştirilmesi sürecine geçilmiştir’
Türk savunma sanayiinin 1990 öncesinde ithalata bağımlı bir yapıya sahip olduğunu belirten Bakan Mehmet Muş, “1990-2000 periyodunda ise zırhlı savaş aracı, yavaşça nakliye ve temel eğitim uçağı ile kargo helikopteri üzere kara ve hava araçlarının ortak üretimi modeline geçilmiştir. 2000’li senelerla birlikte ise Mil-Gem, Anka ve Hürkuş üzere kıymetli nitelikteki ana platformların kısmi tasarım süreci başlamıştır. 2010 yılından günümüze kadar gelen süreçte ise yerli helikopter, yerli savaş uçağı, Göktürk-3 projeleriyle birlikte yerli ve özgün tasarım mamüllerin geliştirilmesi sürecine geçilmiştir” diye konuştu.
‘Uluslararası platformlarda zımnî ve açık birtakım ambargolar uygulanmaktadır’
Türkiye’ye karşı memleketler arası platformlarda bâtın ve açık birtakım ambargolar uygulandığını söyleyen Bakan Muş, “Son vakit içinderda Kanada ile yaşanan ve İHA’larda kullanılan görüş odaklı kamera ihracat yasağı da bölümün dinamiklerini bir defa daha gözler önüne sermektedir. Memleketler arası platformlarda bâtın ve açık kimi ambargolar uygulanmaktadır. Geçmişten bu yana karşılaştığımız bu çeşit kısıtlamalar bizi uzun vadede kendi kendimize yeten bir ülke haline getirmiştir. Bu manada yerlileşme oranları 2006 yılında yüzde 25 iken günümüzde yüzde 75’e çıkmıştır. Bu sayı Türk savunma endüstrisinin ne kadar kuvvetli bir potansiyele sahip olduğunu gözler önüne sermektedir” dedi.
Türkiye’nin savunma sanayiindeki gelişmenini dünya ülkelerinin yakından takip ettiğini söyleyen Bakan Muş, “Son 14 yıla bakacak olursak, 2002 yılında 1.3 milyar dolar olan savunma ve havacılık bölümü ciromuz 5 milyar dolara, savunma ve havacılık ihracatımız 247 milyon dolardan 2.5 milyar dolara ve Ar-Ge harcamalarımız 49 milyon dolardan 904 milyon dolara ulaşmıştır. Türkiye, ulusal güvenlik tedbirleri ve terör ile gayret kapsamında, zırhlı araçlar, silahlı ve silahsız insansız hava araçları konusunda kendini hayli ileriye taşımıştır. 2004’ten bu yana, birfazlaca silah sistemi, savunma endüstrimizin ithal bağımlılığını azalttığımız projelerimizin meyveleridir. Dünya ülkeleri de bu gelişmeleri yakından takip etmektedir” diye konuştu.
Türkiye’nin dünyada savunma sanayii alanında teknolojik üstünlüğe sahip, global bir oyuncu olma amacına ulaşacağına inandığını söyleyen Bakan Muş, “Yerli ve ulusal sanayimizle güçlenen savunma kapasitemiz, ülkemiz menfaatlerinin koruyucusu ve bölge ülkelerinin istikrarının da teminatı olacaktır. Türkiye, kuvvetli ordusu, ateş gücü ve son teknoloji yerli silahlarıyla bölgesinde büyük caydırıcı güçtür. Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl dönümünde biroldukca bölümde olduğu üzere savunma ve havacılık sanayiinde de tasarlayan, üreten ve ihraç eden bir Türkiye vizyonunu daima bir arada başarmak üzere kararlı yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. Kesimin 10 milyar dolarlık ihracat maksadına ulaşması için Ticaret Bakanlığı olarak tüm uğraşımızla çalışacağımızı belirtmek isterim” dedi.
Yatırım tavsiyesi içermez.