Dünya’dan Kerim Ülker’in yazısına göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın deklare ettiğı kur muhafazalı Türk Lirası mevduat düzenlemesiyle birlikte dövizde kısmi düşüş yaşandı. Lakin halkın gündeminde hala fiyat artışları var. Bu mevzuyu Türkiye’nin en kıymetli perakende zinciri ŞOK Marketler CEO’su Uğur Demirel ile görüşmek istedim.
Görüşmemizi ŞOK’un Genel Müdürlük binasında gerçekleştirdik. Neredeyse tüm ŞOK idaresinin yanı sıra Yıldız Holding Kurumsal İrtibat Genel Müdürü Tuğçe Altınsoy ve bağlantı danışmanı Lorbi PR şirketinin Lideri Mustafa Kaya’nın yer aldığı görüşmemizin sürpriz konuğu ise Yıldız Holding İdare Heyeti Üyesi Murat Ülker oldu.
Marketleri, fabrikaları, kafeleri tabir yerindeyse tebdil-i kıyafet dolaşmayı alışkanlık edinen Murat Ülker’in ‘GOYA’ yani Gez Oturma Yerinde Artık isimli anlayışına denk geldik. Murat Beyefendi; ofisinde oturmak yerine gününün birçoklarında üretim ve tüketim ağını yani tarlalardan müşterilere kadar geniş bir müşahedeyle GOYA’lıyor. Bizim Uğur Beyefendi ile sohbetimizde de kendisine denk gelince röportajımıza da Murat Bey’in keyifli sohbeti ve anılarıyla başladık. Havanın ve gündemin soğukluğundan bir nebze uzaklaştıran, futbol ile başlayan, okul senelerına kadar uzanan sohbetimizin akabinde CEO Uğur Demirel ile başlıyoruz röportaja.
“ÜRÜNÜ TARLADAN DİREKT ALDIĞIMIZ İÇİN UCUZA SATIYORUZ”
Besin fiyatlarındaki yükselişin eserler mağazaya gelmeden yaşandığını anlatan Demirel, “Genelde eser fiyatlarının aracı dediğimiz kısımda yükseldiğini görüyoruz. ŞOK Marketler içerisinde bilhassa besinde düşük fiyata kaliteli mamüllerin olması için uzun vakittir kıymetli bir çalışmayı başlatmıştık. ‘Doğru Tarım’ ismini verdiğimiz bu uygulama ile çiftçi ve üreticilerle kontratlı çalışma içerisindeyiz. Bir manada tarlalarını ŞOK’a ayıran üretici, ön ödeme de dahil olmak üzere verdiğimiz dayanaklarla ürettiği eserin tam da karşılığını tam vaktinde alıyor. Bu program ile binlerce çiftçinin ürettiği eserler, gerçek fiyatlarla marketlerimize giriyor. Bu da ŞOK’un müşterilerine daha düşük fiyatlı eser sunmasını sağlıyor. bu vakitte başka marketlerle bizleri ayıran en değerli fark da bu oldu” diyor.
“TÜKETİCİ PORTFÖYÜ DEĞİŞTİ, E-TİCARET YÜZDE 40 ARTTI”
Demirel’in verdiği bilgilere göre dövizdeki dalgalanma sürecinde ŞOK’a gelen müşteri sayısı da artmış durumda. Genelde tüketiciler “private label” ismi verilen özel markalı eserlere de yönelmiş. Demirel, “ŞOK Marketler; bu süreçte Piyale, Mis, Meskenin üzere bilinen markalarını üretim süreci boyunca uçtan uca denetim altında bulundurarak fiyatları düşük tutmayı sağladı. Bir de dikkatimi çeken CEPTE ŞOK uygulamasına yönelik artış oldu. Son 4-5 haftalık süreçte CEPTE ŞOK uygulamamızdan yapılan siparişlerin oranı da yüzde 40 arttı. Bu da müşteri portföyünün genişlemesi ve bilinirliğin artması manasına geliyor” diye konuşuyor.
“GETİR İLE KIYMETLİ BİR SİNERJİ KURULACAK”
Mevzu teknolojiden açılmışken Demirel’e son periyodun tanınan uygulaması Getir ile işbirliğini soruyorum. Demirel, şu biçimde anlatıyor: “ŞOK, Türkiye’nin en süratli büyüyen perakende şirketi. Türkiye’nin tamamına yayılmış yaklaşık 9 bin mağazası bulunan bu şirketi başarılı kılan ise üretim ve dağıtım ağı. Dayanılmaz işleyen bir lojistik altyapısı, itimadı de birlikteinde getiriyor. Getir uygulaması da Türkiye’nin dünyadaki en tanınan markalarından biri haline geliyor. Getir’in teknolojik altyapısı ve gücü ile ŞOK’un dağıtım ve lojistik ağını buluşturduğumuzda farklı bir sinerji olacak. Şu anda mutabakat süreci tamamlanmadı. İmzalanan uygun niyet mektubu çerçevesinde çalışmalar devam ediyor. Getir’in ŞOK’tan azınlık oranında pay almasıyla işbirliğimiz de başlayacak.”
KENDİ ARACINI ÜRETECEK, AVRUPA’NIN EN BÜYÜĞÜ OLACAK
ŞOK’un kendine ilişkin uygulaması Cepte ŞOK’un başkalarından farkını sorduğumda ise Demirel, “Bizler, müşterilerimizin almak istediği eserleri teslim sürecini fiyatsız gerçekleştiriyoruz. Biraz farkımız da bu oldu. Rafta görülen ile kapıya gelenin fiyatı birebir. Bir de marketlerimizin sipariş dağıtım ağını güçlendirmek istedik. Şu anda elektrikli teslimat aracına yönelik bir geniş bir ağ kuruyoruz. Geliştirdiğimiz “Elektrikli Araç Projesi” ile bir yandan karbon emisyonunu azaltmayı başka yandan ise alım/dağıtım operasyonlarında müşteri memnuniyetini üst seviyeye çıkarmayı planlıyoruz. Tasarımı büsbütün bize ilişkin olan araçların150 adedi şu anda hizmet veriyor. Bu sayıya 1000 tane daha eklenecek yakın vakitte. Onay süreçlerinin tamamlanmasıyla Avrupa’nın en büyük, elektrikli araç parkına sahip perakende şirketlerinden biri olacağız” diyor.
“İSTİHDAM GÜCÜMÜZE HER YIL 5 BİN KİŞİ KATILIYOR”
Demirel, bilhassa ŞOK’un yatırımlarına dikkat çekiyor. 2011 yılında Yıldız Holding bünyesine 2 bin mağaza ile giren şirket, şu anda 9 bin mağazaya, 31 depoya sahip. Toplamda da 40 bin kişi çalışıyor. Bu sayıyla ŞOK, 70 bin kişilik Yıldız Holding işçi gücünün yarısından fazlasını oluşturuyor. “Her yıl 1.000 yeni mağaza açıyoruz” diyen Demirel, “Bu da yaklaşık 5 bin yeni istihdam manasına geliyor. Türkiye’de her yıl bu kadar yeni istihdam yaratan şirket de pek yok” diye de ekliyor. Sahiden de o denli. Düşününce, birkaç yüz kişilik istihdam sağlayan yatırımlar için şaşalı açılış merasimleri yapılırken, 5 bin kişinin iş sahibi olması sessiz sedasız biçimde, ŞOK ve Yıldız Holding binalarında kutlanıyor.
Yatırım tavsiyesi içermez.
Görüşmemizi ŞOK’un Genel Müdürlük binasında gerçekleştirdik. Neredeyse tüm ŞOK idaresinin yanı sıra Yıldız Holding Kurumsal İrtibat Genel Müdürü Tuğçe Altınsoy ve bağlantı danışmanı Lorbi PR şirketinin Lideri Mustafa Kaya’nın yer aldığı görüşmemizin sürpriz konuğu ise Yıldız Holding İdare Heyeti Üyesi Murat Ülker oldu.
Marketleri, fabrikaları, kafeleri tabir yerindeyse tebdil-i kıyafet dolaşmayı alışkanlık edinen Murat Ülker’in ‘GOYA’ yani Gez Oturma Yerinde Artık isimli anlayışına denk geldik. Murat Beyefendi; ofisinde oturmak yerine gününün birçoklarında üretim ve tüketim ağını yani tarlalardan müşterilere kadar geniş bir müşahedeyle GOYA’lıyor. Bizim Uğur Beyefendi ile sohbetimizde de kendisine denk gelince röportajımıza da Murat Bey’in keyifli sohbeti ve anılarıyla başladık. Havanın ve gündemin soğukluğundan bir nebze uzaklaştıran, futbol ile başlayan, okul senelerına kadar uzanan sohbetimizin akabinde CEO Uğur Demirel ile başlıyoruz röportaja.
“ÜRÜNÜ TARLADAN DİREKT ALDIĞIMIZ İÇİN UCUZA SATIYORUZ”
Besin fiyatlarındaki yükselişin eserler mağazaya gelmeden yaşandığını anlatan Demirel, “Genelde eser fiyatlarının aracı dediğimiz kısımda yükseldiğini görüyoruz. ŞOK Marketler içerisinde bilhassa besinde düşük fiyata kaliteli mamüllerin olması için uzun vakittir kıymetli bir çalışmayı başlatmıştık. ‘Doğru Tarım’ ismini verdiğimiz bu uygulama ile çiftçi ve üreticilerle kontratlı çalışma içerisindeyiz. Bir manada tarlalarını ŞOK’a ayıran üretici, ön ödeme de dahil olmak üzere verdiğimiz dayanaklarla ürettiği eserin tam da karşılığını tam vaktinde alıyor. Bu program ile binlerce çiftçinin ürettiği eserler, gerçek fiyatlarla marketlerimize giriyor. Bu da ŞOK’un müşterilerine daha düşük fiyatlı eser sunmasını sağlıyor. bu vakitte başka marketlerle bizleri ayıran en değerli fark da bu oldu” diyor.
“TÜKETİCİ PORTFÖYÜ DEĞİŞTİ, E-TİCARET YÜZDE 40 ARTTI”
Demirel’in verdiği bilgilere göre dövizdeki dalgalanma sürecinde ŞOK’a gelen müşteri sayısı da artmış durumda. Genelde tüketiciler “private label” ismi verilen özel markalı eserlere de yönelmiş. Demirel, “ŞOK Marketler; bu süreçte Piyale, Mis, Meskenin üzere bilinen markalarını üretim süreci boyunca uçtan uca denetim altında bulundurarak fiyatları düşük tutmayı sağladı. Bir de dikkatimi çeken CEPTE ŞOK uygulamasına yönelik artış oldu. Son 4-5 haftalık süreçte CEPTE ŞOK uygulamamızdan yapılan siparişlerin oranı da yüzde 40 arttı. Bu da müşteri portföyünün genişlemesi ve bilinirliğin artması manasına geliyor” diye konuşuyor.
“GETİR İLE KIYMETLİ BİR SİNERJİ KURULACAK”
Mevzu teknolojiden açılmışken Demirel’e son periyodun tanınan uygulaması Getir ile işbirliğini soruyorum. Demirel, şu biçimde anlatıyor: “ŞOK, Türkiye’nin en süratli büyüyen perakende şirketi. Türkiye’nin tamamına yayılmış yaklaşık 9 bin mağazası bulunan bu şirketi başarılı kılan ise üretim ve dağıtım ağı. Dayanılmaz işleyen bir lojistik altyapısı, itimadı de birlikteinde getiriyor. Getir uygulaması da Türkiye’nin dünyadaki en tanınan markalarından biri haline geliyor. Getir’in teknolojik altyapısı ve gücü ile ŞOK’un dağıtım ve lojistik ağını buluşturduğumuzda farklı bir sinerji olacak. Şu anda mutabakat süreci tamamlanmadı. İmzalanan uygun niyet mektubu çerçevesinde çalışmalar devam ediyor. Getir’in ŞOK’tan azınlık oranında pay almasıyla işbirliğimiz de başlayacak.”
KENDİ ARACINI ÜRETECEK, AVRUPA’NIN EN BÜYÜĞÜ OLACAK
ŞOK’un kendine ilişkin uygulaması Cepte ŞOK’un başkalarından farkını sorduğumda ise Demirel, “Bizler, müşterilerimizin almak istediği eserleri teslim sürecini fiyatsız gerçekleştiriyoruz. Biraz farkımız da bu oldu. Rafta görülen ile kapıya gelenin fiyatı birebir. Bir de marketlerimizin sipariş dağıtım ağını güçlendirmek istedik. Şu anda elektrikli teslimat aracına yönelik bir geniş bir ağ kuruyoruz. Geliştirdiğimiz “Elektrikli Araç Projesi” ile bir yandan karbon emisyonunu azaltmayı başka yandan ise alım/dağıtım operasyonlarında müşteri memnuniyetini üst seviyeye çıkarmayı planlıyoruz. Tasarımı büsbütün bize ilişkin olan araçların150 adedi şu anda hizmet veriyor. Bu sayıya 1000 tane daha eklenecek yakın vakitte. Onay süreçlerinin tamamlanmasıyla Avrupa’nın en büyük, elektrikli araç parkına sahip perakende şirketlerinden biri olacağız” diyor.
“İSTİHDAM GÜCÜMÜZE HER YIL 5 BİN KİŞİ KATILIYOR”
Demirel, bilhassa ŞOK’un yatırımlarına dikkat çekiyor. 2011 yılında Yıldız Holding bünyesine 2 bin mağaza ile giren şirket, şu anda 9 bin mağazaya, 31 depoya sahip. Toplamda da 40 bin kişi çalışıyor. Bu sayıyla ŞOK, 70 bin kişilik Yıldız Holding işçi gücünün yarısından fazlasını oluşturuyor. “Her yıl 1.000 yeni mağaza açıyoruz” diyen Demirel, “Bu da yaklaşık 5 bin yeni istihdam manasına geliyor. Türkiye’de her yıl bu kadar yeni istihdam yaratan şirket de pek yok” diye de ekliyor. Sahiden de o denli. Düşününce, birkaç yüz kişilik istihdam sağlayan yatırımlar için şaşalı açılış merasimleri yapılırken, 5 bin kişinin iş sahibi olması sessiz sedasız biçimde, ŞOK ve Yıldız Holding binalarında kutlanıyor.
Yatırım tavsiyesi içermez.