Kafirlerin sadakati – Pop siyaseti – Blog

Derya

New member
Aşk ve siyaset arasındaki zina ilişkisi oldukça iyi kültürel kelime oyunları üretiyor, orası kesin. Sadakat yükümlülüğünün sivil birlikten dışlanması da bunlardan biridir. Teknik olarak bu, gey birliklerini evliliklerle bir tutmama gereğiyle açıklanabilir. Sembolik terimlerle ifade edersek, duygusal dinamiklerimizi düzenleyen temel kurallardan biri olarak sadakatin temelini oluşturur.

Şimdi. Eğer anayasal tutarlılık açısından bu mantıklıysa (Alfano’nun bakış açısından, apaçık), maddi terimlere çevrilmesi, tehlikeli bir şekilde gülünçlüğün sınırındadır. Sadakat cinsel bir gerçek değil, duygusal ve kültürel nitelikte bir değerdir. Ve eğer mesele duygusal değerler değil de eşcinsel çiftlerin hakları ise, o zaman muameledeki farklılık mantıksal-kavramsal açıdan grotesk bir çelişkidir.

Ama daha fazlası ve daha eğlencelisi var. Sistemin her unsurunun inatla ve zıt yönlerde hareket ettiği bir Batı’nın aynasına tırmanan vefa kavramının ta kendisidir. Çünkü bir şeye veya birine sadakat, içinde neşeli ve sorumsuzca kaynadığımız narsist et suyunun en büyük düşmanıdır.

Gururla yaşam tarzımızdan başka hiçbir şeye ait olmayan, her şeyden önce gelecek adına mevcut arzuyu caydıran küresel bir mekanizma tarafından tüketilen, sadakatsizliği bireysel ve kolektif kimliğimizin temellerini oluşturan yapılardan biri haline getirdik.

Hala. Dijital arşivlerin doğruluğunun arkasına ustaca gizlenen hafıza egzersizine karşı savaşımız, herhangi bir şeye kalıcı bir bağlılık sürecini engeller; aynısı, çok yanlış anlaşılan özgürlüğümüze getirilen sınırın farkındalığına erişimi zorlaştıran her bir ahlakımızın estetik kategorilere dönüştürülmesi için de geçerli.

Gerçek şu ki, kendimize verdiğimiz kültürel yaşam alanı vefayı sağlamıyor. Çünkü sadakat, tutarlı sistemler oluşturur ve bu nedenle eşit derecede sorumsuz güçlerin kullanılması için işlevsel değildir. Ve sadakat zenginlik üretmediği için, arzunun küreselleşmesini engeller.

Böylece, sadakatin ölümcül bir düşman olduğu geleceğin gösterisi, dilini tam karşıtının ritüelleştirilmesi yoluyla manipüle eder ve bu arada ilerlememizin, çağdaşın tarihsel olan üzerindeki seçiminden ve egemenliğinden bağımsız olduğunu öne sürer.

Mümkün olan tek sadakatin -amaçların heterojenliğinin- kişinin kendi sadakatsizliği olduğunu saptamak gibi gizli bir amaçla.



Kategorilenmemiş | 63 Yorum »
 
Üst