Formula 1 Suudi Arabistan GP’si olayların ve skandalların gölgesinde gerçekleştirilirken, tartışmalar bitmedi. Husilerin bombalı saldırısı ve Suudi Arabistan’ın insan hakları ihlallerine karşın yarışın yapılması, F1 idaresinin ‘paraya düşkün’ olduğu yorumlarına niye oldu. F1 CEO’su Stefaneo Domenicali ise, bu tenkitlere cevap verdi…
Formula 1 şefi Stefano Domenicali, Suudi Arabistan’da düzenlenen GP daha sonrası gelen tenkitlere reaksiyon gösterdi ve sporun ahlakının sorgulanamayacağı konusunda ısrar etti.
Yarış öncesi Yemenli isyancılar Husilerin bombalı saldırısı ve Suudi Arabistan’daki sabıkalı insan hakları siciline ait kaygılara karşın F1, Orta Doğu ülkesinde yarışı düzenledi. Fakat F1 CEO’su Domenicali, yarışlara mesken sahipliği yapmak için yılda 50 milyon Sterlin veren Suudi Arabistan’ın, ‘ileriye hakikat büyük bir adım’ attığını tez etti.
“KİMSE AHLAKIMIZI YARGILAYAMAZ”
Sky Sports’a konuşan Domenicali, “Dürüst olmak gerekirse, kimse bizim ahlakımızı yargılayamaz. Hudut neresi? Soru bu. Pozisyonumuz gereği, yaptığımız şeyin tüm siyasi durumlarda ve her seviyede epeyce olumlu tesir yaratacağına inanıyoruz. Bu, tüm dünyada spordaki geleceğimiz açısından her vakit sahip olacağımız bir fikir yapısı olacak” sözlerini kullandı.
“BİN YILDAN FAZLA GEÇMİŞE SAHİP BİR KÜLTÜRÜ…”
“Mesele soru işaretlerinin giderilmesi değil, kıymetli olan durumu anlamak. Kör değiliz fakat bir şeyi unutmamalıyız. Bu ülke ve spor ileriye hakikat büyük bir adım atıyor. Bin yıldan fazla geçmişe sahip bir kültürü, göz açıp kapayınca değişecek üzere davranamazsınız.”
F1 CEO’su Stefano Domenicali | Foto: Reuters.
HAMILTON İDAMLARDAN RAHATSIZDI
F1’in efsane pilotlarından Mercedes şoförü Lewis Hamilton, daha evvel Mart ayında 97 kişinin idam edilmesinden daha sonra Suudi Arabistan’da yarışmaktan dolayı kendisini huzursuz hissettiğini söylemişti.
‘SÜRÜCÜLER TEHDİT EDİLDİ’ ARGÜMANI
Cuma günü Yemen’deki Husi isyancıların Cidde pistine yakın bir petrol rafinerisini bombalamasının akabinde, Hamilton da dahil olmak üzere birtakım pilotlar yarışmak istememişti. Lakin savlara nazaran, Suudi yetkililer F1 idaresi ve ekipleri araçlarına el koymakla tehdit etti. Mevzuyu haberleştiren ve F1 gruplarının yöneticileriyle düzgün bağları bulunan ünlü gazeteci Roger Benoit, “Ülkeyi terk etmelerinin yasaklanacağı ve yarış otomobillerine el konulacağı tarafında tehditler var mıydı? Kadro işverenleri bu öykü hakkında yorum yapmak yahut bu kıssayı doğrulamak istemediler. Lakin Formula 1’in artık paraya aç bir tertip haline geldiğine kuşku yok” tabirlerini kullandı.
Mercedes pilotu Lewis Hamilton (solda) ve Haas pilotu Mick Schumacher (sağda) | Foto: Reuters.
“MODERNLEŞMEDE ROLÜMÜZ VAR”
Lakin Domenicali, F1’in gelecekte Suudi Arabistan’da olumlu bir değişim için güç olabileceğini argüman etmeye devam etti:
“İlerlemek için kullandıkları kaynakları görüyorsunuz. Unutmayın, birkaç yıl evvel bayanlar otomobil kullanamıyordu ve artık onlar buradaki tribünlerde tezahürat yaparak yarışları izliyor. Bunun gerçekleşmesi için biroldukça maddeyi değiştiriyorlar. Bunu dikkate almalıyız. olağan olarak içeride tansiyonlar var, güzelleştirilmesi gereken şeyler var. Bu bahiste siyasi olmak istemiyoruz. Ancak bu ülkenin çağdaşlaşmasında epeyce değerli bir rol oynadığımızı düşünüyorum.”
Formula 1 şefi Stefano Domenicali, Suudi Arabistan’da düzenlenen GP daha sonrası gelen tenkitlere reaksiyon gösterdi ve sporun ahlakının sorgulanamayacağı konusunda ısrar etti.
Yarış öncesi Yemenli isyancılar Husilerin bombalı saldırısı ve Suudi Arabistan’daki sabıkalı insan hakları siciline ait kaygılara karşın F1, Orta Doğu ülkesinde yarışı düzenledi. Fakat F1 CEO’su Domenicali, yarışlara mesken sahipliği yapmak için yılda 50 milyon Sterlin veren Suudi Arabistan’ın, ‘ileriye hakikat büyük bir adım’ attığını tez etti.
“KİMSE AHLAKIMIZI YARGILAYAMAZ”
Sky Sports’a konuşan Domenicali, “Dürüst olmak gerekirse, kimse bizim ahlakımızı yargılayamaz. Hudut neresi? Soru bu. Pozisyonumuz gereği, yaptığımız şeyin tüm siyasi durumlarda ve her seviyede epeyce olumlu tesir yaratacağına inanıyoruz. Bu, tüm dünyada spordaki geleceğimiz açısından her vakit sahip olacağımız bir fikir yapısı olacak” sözlerini kullandı.
“BİN YILDAN FAZLA GEÇMİŞE SAHİP BİR KÜLTÜRÜ…”
“Mesele soru işaretlerinin giderilmesi değil, kıymetli olan durumu anlamak. Kör değiliz fakat bir şeyi unutmamalıyız. Bu ülke ve spor ileriye hakikat büyük bir adım atıyor. Bin yıldan fazla geçmişe sahip bir kültürü, göz açıp kapayınca değişecek üzere davranamazsınız.”
F1 CEO’su Stefano Domenicali | Foto: Reuters.
HAMILTON İDAMLARDAN RAHATSIZDI
F1’in efsane pilotlarından Mercedes şoförü Lewis Hamilton, daha evvel Mart ayında 97 kişinin idam edilmesinden daha sonra Suudi Arabistan’da yarışmaktan dolayı kendisini huzursuz hissettiğini söylemişti.
‘SÜRÜCÜLER TEHDİT EDİLDİ’ ARGÜMANI
Cuma günü Yemen’deki Husi isyancıların Cidde pistine yakın bir petrol rafinerisini bombalamasının akabinde, Hamilton da dahil olmak üzere birtakım pilotlar yarışmak istememişti. Lakin savlara nazaran, Suudi yetkililer F1 idaresi ve ekipleri araçlarına el koymakla tehdit etti. Mevzuyu haberleştiren ve F1 gruplarının yöneticileriyle düzgün bağları bulunan ünlü gazeteci Roger Benoit, “Ülkeyi terk etmelerinin yasaklanacağı ve yarış otomobillerine el konulacağı tarafında tehditler var mıydı? Kadro işverenleri bu öykü hakkında yorum yapmak yahut bu kıssayı doğrulamak istemediler. Lakin Formula 1’in artık paraya aç bir tertip haline geldiğine kuşku yok” tabirlerini kullandı.
Mercedes pilotu Lewis Hamilton (solda) ve Haas pilotu Mick Schumacher (sağda) | Foto: Reuters.
“MODERNLEŞMEDE ROLÜMÜZ VAR”
Lakin Domenicali, F1’in gelecekte Suudi Arabistan’da olumlu bir değişim için güç olabileceğini argüman etmeye devam etti:
“İlerlemek için kullandıkları kaynakları görüyorsunuz. Unutmayın, birkaç yıl evvel bayanlar otomobil kullanamıyordu ve artık onlar buradaki tribünlerde tezahürat yaparak yarışları izliyor. Bunun gerçekleşmesi için biroldukça maddeyi değiştiriyorlar. Bunu dikkate almalıyız. olağan olarak içeride tansiyonlar var, güzelleştirilmesi gereken şeyler var. Bu bahiste siyasi olmak istemiyoruz. Ancak bu ülkenin çağdaşlaşmasında epeyce değerli bir rol oynadığımızı düşünüyorum.”