Cumhuriyet müellifi Erdal Sağlam’ın köşe yazısından alıntı
Merkez Bankası Lideri Şahap Kavcıoğlu, geçen hafta yerli yatırımcılarla yaptığı görüşmede, “faiz indirimi için artık fazla alan kalmadığını” söylemişti. Bunu söylemesinin arkasında alışılmış ki yüksek gelen enflasyon sayıları ve muhakkak ki aralıkta enflasyonun beklentilerinden daha yüksek çıkacağına ait aldıkları sinyaller yatıyordu. Piyasalar olağan vakitte bu biçimde bir söylemi, “Faiz indirimi yapmayacaklar” biçiminde algılar, moral bulurdu. halbuki piyasa, liderin söylemiş olduklerine artık inanmadığı için olsa gerek, fazla reaksiyon vermedi.
Dün Bloomberg’deki bir haberde, yabancı yatırımcılarla yapılan toplantıya katılan Credit Suisse analistlerinin, “Kavcıoğlu’nun 16 Aralık’ta faiz indirimi olmama mümkünlüğünün arttığını söylemiş olduği” aktarılıyordu. Analistler, Merkez Bankası Lider Yardımcısı Mustafa Duman’ın Para Siyaseti Kurulu’nun faiz indiriminin devam edip etmeyeceğine yönelik sonucunı 16 Aralık’ta vereceğini dediğini, ama Lider Kavcıoğlu’nun ortaya girip “16 Aralık’taki görüşmede faiz indirimi yapılmaması mümkünlüğü arttı” söylemiş olduğini belirtmişler. görüşmedeki kimi yabancı uzmanlara bakılırsa ise “yapılmama mümkünlüğünün arttığını” lider değil yardımcısı Duman söylemiş. Kimin söylemiş olduği değerli bir şey değiştirmiyor; Merkez Bankası huzursuz olmuş, halini gözden geçirebilir manasına geliyor.
bir daha dün yayımlanan Merkez Bankası’nın kasım enflasyonuna ait değerlendirmesinde karamsar bir tonun hâkim olduğunu gördük. Kasımda üretici fiyatlarında genele yayılan artışlar görüldüğü söz edilirken enflasyondaki yükselişe en bariz katkının güç kümesinden geldiğinin altı çiziliyor. Memleketler arası güç meblağlarında bu vakitte bir ölçü gevşeme görülürken TL’deki bedel kaybı (açıklamada “görünüm” denilmiş) niçiniyle, başta akaryakıt, tüpgaz ve kömür olmak üzere yurtiçi güç fiyatlarında artış kaydedildiği belirtilmiş.
Enflasyondaki yükselişte öne çıkan bir başka kümenin hizmetler dalı olduğu, bu kümedeki lokanta-otel kümesi fiyatlarındaki hızlanmanın bariz olduğu söz edilmiş. Taze meyve ve zerzevat dışı besin enflasyonundaki seyrin yemek hizmetleri enflasyonunu olumsuz istikamette etkilediği, kasımda global besin ve ziraî emtia fiyatlarındaki yükselişin tahıllar öncülüğünde sürdüğü belirtilmiş.
DIŞ GÜÇLER FAİZ ARTIRMAZSA
özetlemek gerekirsesı Merkez Bankası enflasyondaki artış trendinin hızlandığını belirtirken aralık toplantısında faiz indirimlerinin durabileceği sinyallerini vermeye başladı.
Yeterli de tüm bunlar bilinmiyor muydu? Gereksiz ve vakitsiz faiz indirimi başladığında, bırakın bilgiyi en ufak tecrübesi olanlar bile, kurlarda artışın hızlanacağını, bunun enflasyonu düzgünce körükleyeceğini gorebilirdi.
Güçte, hem imalat hem tarım kesiminde dışa bağımlılığın yüksek olduğunu, aslına bakarsanız dünya meblağları artarken kurların içerideki meblağların katlanmasına yol açacağını şayet görmedilerse aslına bakarsan bir gün dahi o nazaranvlerde kalmamaları gerekir.
Dün TBMM Genel Kurulu’na 2022 bütçesini sunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın hâlâ, “kurda yaşanan hareketliliğin siyaset faizine bağlanamayacağını, ülkenin döviz gereksinimini en aza indirecek sağlam bir ekonomik yapı kuracaklarını” dediğini gördük. Son günlerdeki kur hareketlerinin, iktisadın gerçeklerine uygun olmadığını kaydeden Oktay, “Bu manipülasyon teşebbüslerinin bize olduğu kadar, bunu yönlendirenlere de giderek artan bir maliyeti vardır ve bu sınama, iktisat üzerinden ülkemize kelamda diz çöktürmek isteyenler için de sürdürülebilir değildir” demiş.
Belirli bu kelamlar, kaçıncısı olduğunu sayamadığımız, yeni iktisat siyaseti konusunda Cumhurbaşkanı’nın ısrar edeceğini gösteriyor. O denli görünüyor ki “Kur nasıl olsa bir yerde duracak” diye bakmayı tercih ediyorlar.
Bu da Merkez Bankası, bu ay faiz indirimine orta verse bile Cumhurbaşkanı’nın ya itiraz edeceği ya da yeni yılda faiz indirimine devam edeceği halinde anlaşılabilir.
Yatırım tavsiyesi içermez.
Merkez Bankası Lideri Şahap Kavcıoğlu, geçen hafta yerli yatırımcılarla yaptığı görüşmede, “faiz indirimi için artık fazla alan kalmadığını” söylemişti. Bunu söylemesinin arkasında alışılmış ki yüksek gelen enflasyon sayıları ve muhakkak ki aralıkta enflasyonun beklentilerinden daha yüksek çıkacağına ait aldıkları sinyaller yatıyordu. Piyasalar olağan vakitte bu biçimde bir söylemi, “Faiz indirimi yapmayacaklar” biçiminde algılar, moral bulurdu. halbuki piyasa, liderin söylemiş olduklerine artık inanmadığı için olsa gerek, fazla reaksiyon vermedi.
Dün Bloomberg’deki bir haberde, yabancı yatırımcılarla yapılan toplantıya katılan Credit Suisse analistlerinin, “Kavcıoğlu’nun 16 Aralık’ta faiz indirimi olmama mümkünlüğünün arttığını söylemiş olduği” aktarılıyordu. Analistler, Merkez Bankası Lider Yardımcısı Mustafa Duman’ın Para Siyaseti Kurulu’nun faiz indiriminin devam edip etmeyeceğine yönelik sonucunı 16 Aralık’ta vereceğini dediğini, ama Lider Kavcıoğlu’nun ortaya girip “16 Aralık’taki görüşmede faiz indirimi yapılmaması mümkünlüğü arttı” söylemiş olduğini belirtmişler. görüşmedeki kimi yabancı uzmanlara bakılırsa ise “yapılmama mümkünlüğünün arttığını” lider değil yardımcısı Duman söylemiş. Kimin söylemiş olduği değerli bir şey değiştirmiyor; Merkez Bankası huzursuz olmuş, halini gözden geçirebilir manasına geliyor.
bir daha dün yayımlanan Merkez Bankası’nın kasım enflasyonuna ait değerlendirmesinde karamsar bir tonun hâkim olduğunu gördük. Kasımda üretici fiyatlarında genele yayılan artışlar görüldüğü söz edilirken enflasyondaki yükselişe en bariz katkının güç kümesinden geldiğinin altı çiziliyor. Memleketler arası güç meblağlarında bu vakitte bir ölçü gevşeme görülürken TL’deki bedel kaybı (açıklamada “görünüm” denilmiş) niçiniyle, başta akaryakıt, tüpgaz ve kömür olmak üzere yurtiçi güç fiyatlarında artış kaydedildiği belirtilmiş.
Enflasyondaki yükselişte öne çıkan bir başka kümenin hizmetler dalı olduğu, bu kümedeki lokanta-otel kümesi fiyatlarındaki hızlanmanın bariz olduğu söz edilmiş. Taze meyve ve zerzevat dışı besin enflasyonundaki seyrin yemek hizmetleri enflasyonunu olumsuz istikamette etkilediği, kasımda global besin ve ziraî emtia fiyatlarındaki yükselişin tahıllar öncülüğünde sürdüğü belirtilmiş.
DIŞ GÜÇLER FAİZ ARTIRMAZSA
özetlemek gerekirsesı Merkez Bankası enflasyondaki artış trendinin hızlandığını belirtirken aralık toplantısında faiz indirimlerinin durabileceği sinyallerini vermeye başladı.
Yeterli de tüm bunlar bilinmiyor muydu? Gereksiz ve vakitsiz faiz indirimi başladığında, bırakın bilgiyi en ufak tecrübesi olanlar bile, kurlarda artışın hızlanacağını, bunun enflasyonu düzgünce körükleyeceğini gorebilirdi.
Güçte, hem imalat hem tarım kesiminde dışa bağımlılığın yüksek olduğunu, aslına bakarsanız dünya meblağları artarken kurların içerideki meblağların katlanmasına yol açacağını şayet görmedilerse aslına bakarsan bir gün dahi o nazaranvlerde kalmamaları gerekir.
Dün TBMM Genel Kurulu’na 2022 bütçesini sunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın hâlâ, “kurda yaşanan hareketliliğin siyaset faizine bağlanamayacağını, ülkenin döviz gereksinimini en aza indirecek sağlam bir ekonomik yapı kuracaklarını” dediğini gördük. Son günlerdeki kur hareketlerinin, iktisadın gerçeklerine uygun olmadığını kaydeden Oktay, “Bu manipülasyon teşebbüslerinin bize olduğu kadar, bunu yönlendirenlere de giderek artan bir maliyeti vardır ve bu sınama, iktisat üzerinden ülkemize kelamda diz çöktürmek isteyenler için de sürdürülebilir değildir” demiş.
Belirli bu kelamlar, kaçıncısı olduğunu sayamadığımız, yeni iktisat siyaseti konusunda Cumhurbaşkanı’nın ısrar edeceğini gösteriyor. O denli görünüyor ki “Kur nasıl olsa bir yerde duracak” diye bakmayı tercih ediyorlar.
Bu da Merkez Bankası, bu ay faiz indirimine orta verse bile Cumhurbaşkanı’nın ya itiraz edeceği ya da yeni yılda faiz indirimine devam edeceği halinde anlaşılabilir.
Yatırım tavsiyesi içermez.