Kur artışları ve minimum fiyata ait değerlendirmelerde bulunan Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Lideri Celalettin Kesikbaş, sanayi ve ihracat için gereken önlemlerin koşul olduğunu söylemiş oldu.
PROBLEMLER, ÖNLEMLER VE TAHLİLLER BELİRLİ
İhracat, istikrar, istihdam noktasında sanayicilerin ve üreticilerin önemli talepleri ve gereksinimleri olduğunun altını çizen Kesikbaş, “Döviz kurlarının yükselmesinden dolayı işletme sermayesi gereksinimi, banka teminat ölçüleri artacak ve birden fazla firmamız bunu bankalara sağlayamayacak. Bu da işletme sermayesinin finansmanında ıstıraplar yaşanmasına niye olacak. Meseleler, önlemler ve tahliller belli” diyerek şu tespitleri paylaştı:
* Eximbank ve bilhassa Merkez Bankası Reeskont kredilerinde önemli zahmetler var. Bu noktada değerli artırımlar gerekiyor ki ihracatın finansmanında kasvet olmasın. Zira satın alma maliyetleri arttı ve satın alma meblağları neredeyse 2 ila 3 katına ulaştı.
* Yurtharicinden gelen siparişlerin yoğunluğu ile 2022’de yatırım muhtaçlığına fazlaca fazla gereksinim duyulacağı ortadadır. Unutulmamalıdır ki ülkemizde ve yurt haricinden yapılacak olan yatırım yabancı para ile gerçekleşiyor. Düşük faiz ile ihracat garantili, uzun vadeli yatırım kredilerine gereksinim gündeme gelecektir. Burada da bu finansmanı sağlayacak ögeleri oyuna dahil olarak uzun vadeli yatırım kredilerini devreye alınması gerekmekte.
* İhracata yönelik ithalatta finansmana erişim ile ilgili dertlerin kalkması ise bir öteki değerli husus. İhracata yönelik alınan materyallerin Türkiye girişindeki kur ile çıkışı içindeki kur farkının sigortalanması üretici için hayli kıymetli.
* Memleketler arası rekabetçiliğin geliştirilmesi için tasarlanan ve uygulamaya konulan URGE projelerinin finansmanında kesinlikle revizyona gidilmesi gerekmekte. Örneğin 6-8 firma tarafınca gerçekleştirilebilecek projelerin, finansmanının TOBB’a bağlı odalar tarafınca yapılması bürokrasiyi azaltarak, pratik ve fonksiyonellik kazanmanın önü açılacaktır.
* İhracatçılar için KGF’nin devreye sokulması, ihracat garantili KGF’nin işlerlik kazandırılması üzerine çalışmalar oluşturulması gerekiyor.
* Öbür yandan ölçek iktisadına geçişi hızlandıracak yapısal ıslahatların kesinlikle devreye alınması gerekiyor, teşvik, finansman ve insan kaynağının güçlendirilmesi de bu ıslahatlar içerisinde kıymetli unsurlardan biri olması sürdürülebilirlik açısından çok elzem. Ayrıyeten tıpkı işi yapan şirketlerin birleştirilmesini teşvik eden pratik finansman modellerinin sağlanması bir alternatif oluşturacaktır.
* Gündemin köşe taşı haline gelen verimlilik, yeşil mutabakat ve dijital dönüşüm ile ilgili şirketlerin fonlanması ve teşviklerin sağlanması ihracat açısından şu an epeyce büyük değer arz ediyor.
* Rekabetçiliğin sağlanması ve ihracatın aksamadan devam edilebilmesi için güç maliyetleri, hammadde tedariki dahil biroldukça girdinin kurdan etkilenmemesi, yeni finansman ve satın alma halleri ile sağlanması üreticilerimizin, ihracatçımızın beklentileri içerisinde. Bu fiyat istikrarı ve rekabetçi olabilmek açısından da epey gerekli.
* Tüm bunlarla bir arada emeğiyle ve alın teriyle çalışanlar desteklenerek taban fiyatın enflasyon oranı üzerinde artması buna bağlı olarak taban fiyatta vergi kaldırılması, gelir vergisi dilimlerinin yükseltilmeli ve taban fiyat dayanağı artırılması gereklidir.
Sözcü
Yatırım tavsiyesi içermez.
PROBLEMLER, ÖNLEMLER VE TAHLİLLER BELİRLİ
İhracat, istikrar, istihdam noktasında sanayicilerin ve üreticilerin önemli talepleri ve gereksinimleri olduğunun altını çizen Kesikbaş, “Döviz kurlarının yükselmesinden dolayı işletme sermayesi gereksinimi, banka teminat ölçüleri artacak ve birden fazla firmamız bunu bankalara sağlayamayacak. Bu da işletme sermayesinin finansmanında ıstıraplar yaşanmasına niye olacak. Meseleler, önlemler ve tahliller belli” diyerek şu tespitleri paylaştı:
* Eximbank ve bilhassa Merkez Bankası Reeskont kredilerinde önemli zahmetler var. Bu noktada değerli artırımlar gerekiyor ki ihracatın finansmanında kasvet olmasın. Zira satın alma maliyetleri arttı ve satın alma meblağları neredeyse 2 ila 3 katına ulaştı.
* Yurtharicinden gelen siparişlerin yoğunluğu ile 2022’de yatırım muhtaçlığına fazlaca fazla gereksinim duyulacağı ortadadır. Unutulmamalıdır ki ülkemizde ve yurt haricinden yapılacak olan yatırım yabancı para ile gerçekleşiyor. Düşük faiz ile ihracat garantili, uzun vadeli yatırım kredilerine gereksinim gündeme gelecektir. Burada da bu finansmanı sağlayacak ögeleri oyuna dahil olarak uzun vadeli yatırım kredilerini devreye alınması gerekmekte.
* İhracata yönelik ithalatta finansmana erişim ile ilgili dertlerin kalkması ise bir öteki değerli husus. İhracata yönelik alınan materyallerin Türkiye girişindeki kur ile çıkışı içindeki kur farkının sigortalanması üretici için hayli kıymetli.
* Memleketler arası rekabetçiliğin geliştirilmesi için tasarlanan ve uygulamaya konulan URGE projelerinin finansmanında kesinlikle revizyona gidilmesi gerekmekte. Örneğin 6-8 firma tarafınca gerçekleştirilebilecek projelerin, finansmanının TOBB’a bağlı odalar tarafınca yapılması bürokrasiyi azaltarak, pratik ve fonksiyonellik kazanmanın önü açılacaktır.
* İhracatçılar için KGF’nin devreye sokulması, ihracat garantili KGF’nin işlerlik kazandırılması üzerine çalışmalar oluşturulması gerekiyor.
* Öbür yandan ölçek iktisadına geçişi hızlandıracak yapısal ıslahatların kesinlikle devreye alınması gerekiyor, teşvik, finansman ve insan kaynağının güçlendirilmesi de bu ıslahatlar içerisinde kıymetli unsurlardan biri olması sürdürülebilirlik açısından çok elzem. Ayrıyeten tıpkı işi yapan şirketlerin birleştirilmesini teşvik eden pratik finansman modellerinin sağlanması bir alternatif oluşturacaktır.
* Gündemin köşe taşı haline gelen verimlilik, yeşil mutabakat ve dijital dönüşüm ile ilgili şirketlerin fonlanması ve teşviklerin sağlanması ihracat açısından şu an epeyce büyük değer arz ediyor.
* Rekabetçiliğin sağlanması ve ihracatın aksamadan devam edilebilmesi için güç maliyetleri, hammadde tedariki dahil biroldukça girdinin kurdan etkilenmemesi, yeni finansman ve satın alma halleri ile sağlanması üreticilerimizin, ihracatçımızın beklentileri içerisinde. Bu fiyat istikrarı ve rekabetçi olabilmek açısından da epey gerekli.
* Tüm bunlarla bir arada emeğiyle ve alın teriyle çalışanlar desteklenerek taban fiyatın enflasyon oranı üzerinde artması buna bağlı olarak taban fiyatta vergi kaldırılması, gelir vergisi dilimlerinin yükseltilmeli ve taban fiyat dayanağı artırılması gereklidir.
Sözcü
Yatırım tavsiyesi içermez.