Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) tarafınca, son günlerde medyada elektrik dağıtım şirketlerine yönelik haksız ithamlarda bulunulduğu ve elektrik tarifeleriyle ilgili dağıtım şirketlerinin belirleyici bir rolünün olmadığı açıklandı.
ELDER’den yapılan açıklamada, dağıtım şirketlerinin, fiyat artışlarının öne sürülen sebebi olarak gösterildiği tabir edildi.
Güç Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) belirlediği düzenlemeye göre, elektrik maliyetini etkileyen güç bedeli, dağıtım bedeli, vergi ve fonlar dahil üç bileşenin olduğu aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Ocak ayında maliyetlerin artmasındaki en büyük etken elektrik üretim maliyetlerinin önemli biçimde yükselmiş olmasıdır. Geçtiğimiz periyotta ülkemizde yaşanan kuraklık sebebiyle, elektrik üretimi içerisinde en yüksek hisseye sahip olan hidroelektrik santrallerinden sağlanan elektrik ölçüsü düşmüştür. Bu durum, elektrik üretiminde, ithal kaynaklar olan doğal gaz ve kömürün hissesini artırmıştır.
Güç maliyetlerindeki yükselişin en büyük niçini ithal edilen, milletlerarası fiyatlara ve Dövize endeksli doğal gaz ve kömür alım maliyetlerindeki önemli artışlardır. Son 1 yıl ortasında doğal gaz fiyatları 10 kata kadar, ithal kömür meblağları ise 5 kata kadar döviz bazında artış göstermiştir. Elektrik üretim kaynaklarındaki bu maliyet artışı, fatura bedellerinin de yükselmesine niye olmuştur.”
Açıklamada, elektrik gücünün hayati bir ehemmiyete sahip olduğu vurgulanarak, “Elektrik tarifelerinde yıl başında yapılan fiyat artışının tüm vatandaşlarımıza, esnafımıza ve sanayicimize getirdiği yükleri biliyor, reaksiyonlarını anlayışla karşılıyoruz.
Faturalardaki artış karşısında vatandaşlarımızın yaşadıklarını, sürecin en yakından şahidi olan 100 bin kişilik elektrik dağıtım ailesi olarak bizler de hissediyoruz. Ülkemiz için elektrik gücünün ne kadar hayati bir değeri olduğunu biliyoruz. Elektriğin kâfi, kaliteli, daima, düşük maliyetli ve etrafla uyumlu bir biçimde tüketicilerin kullanmasına sunulması için gayret gösteren bir kesimiz.
Maalesef bu vakitte elektrik dağıtım şirketlerine karşı haksız ithamlarda bulunulduğunu, elektrik dağıtım şirketlerinin bu fiyat artışlarının öne sürülen sebebi olarak gösterilerek biroldukça eksik ve yanlış bilgiye dayanan yorumlar ve açıklamalar yapıldığını görüyoruz.” değerlendirmesinde bulunuldu.
“Dağıtım ve bakılırsavli tedarik şirketleri yasal olarak birbirlerinden ayrışmıştır”
Türkiye’de faaliyet gösteren 21 elektrik dağıtım şirketinin lisansa tabi olduğu hatırlatılan açıklamada, faaliyetlerinin, masraf ve gelirlerinin EPDK tarafınca denetlendiğine işaret edildi.
Şirketlerin işlettikleri varlıkların mülkiyetinin kamuya ilişkin olduğu bilgisine yer verilen açıklamada, şu sözler kullanıldı:
“Lisans müddetleri boyunca dağıtım şirketleri bu varlıkları işletmek, yeni yatırımlarla genişletmek ve tüketicilere kaliteli hizmet sunmaktan sorumludur. Bu kapsamda Türkiye’deki 21 elektrik dağıtım bölgesi 14 farklı yatırım kümesi tarafınca işletilmektedir. Bu şirketlerin ve yatırım kümelerinin kimileri halka da açık olup, ikisi milletlerarası olmak üzere 20’den çok yatırımcı bu bölüme yatırım yapmıştır. Elektrik dağıtım şirketlerinin ve tıpkı yatırımcı kümesinin altında bulunan ve birebir bölgede faaliyet gösteren vazifeli tedarik şirketlerinin faaliyetleri, özel kesim marifetiyle yürütülen kamu hizmeti niteliğindedir. Dağıtım ve bakılırsavli tedarik şirketleri yasal olarak birbirlerinden ayrışmışlardır. Bu faaliyetler büsbütün düzenlemeye tabidir. Elektrik dağıtım şirketlerinin gelirleri, elektrik tarifelerinden bağımsız bir biçimde EPDK tarafınca, rasyonel maliyetleri hesaplanarak ve tüketici yararı gözetilerek şeffaf bir biçimde 5 yıllık periyotlar için belirlenmektedir.”
nazaranvli tedarik şirketlerinin gelirleri
Açıklamada, dağıtım şirketlerinin genel aydınlatma ile şebeke işletmesi için gerekli güç gereksinimlerini EÜAŞ’tan temin ettiği ve bunun şirketler için bir gelir kalemi olmadığı vurgulandı.
misyonlu tedarik şirketlerinin gelirinin, alım meblağları ile faturadaki satış fiyatı içindeki marjdan oluştuğu aktarılan açıklamaya şu biçimde devam edildi:
“EÜAŞ tarifesi düzeyinin piyasa maliyetlerinin altında belirlenmesi faturaları düşürmek suretiyle tüketicileri destekleyici mahiyette, yani bir sübvansiyon iken, misyonlu tedarik şirketlerinin gelirlerini artırıcı bir tesiri yoktur. Aksine maliyet tabanlı kar marjından dolayı bakılırsavli tedarik şirketlerinin gelirlerini olumsuz etkilemektedir.
Bölüm çalışanları bir kamu hizmeti yaptıklarının şuuruyla vatandaşlarımıza hizmet götürmek için, tüm zorluklara karşın her türlü hava şartında ve alanda 24 saat hizmet sunmaktadırlar. Son vakit içinderda hiç bir sorumlulukları olmadığı biçimde dalın bu vefakar çalışanlarına fiyat artışları niçiniyle gösterilen reaksiyonları de üzülerek görmekteyiz. Fakat kesintisiz güç için en sıkıntı iklim kurallarındaki saha çalışmalarını nazarann vatandaşlarımızın çalışanlarımıza gösterdiği anlayış ve manevi takviye sözlerle tanım edilemez.
bakılırsavli tedarik şirketleri ise tarifesi düzenlemeye tabi olan tüketiciler için özgür piyasa, ikili mutabakatlar ve EÜAŞ’ın toptan satış tarifesi üzerinden elektrik gücü satın alır. 2021’de güç muhtaçlıklarının fazlaca düşük bir ölçüsü EÜAŞ’tan temin edilebilmiştir. 2022’de ise EÜAŞ’tan satın almaları öngörülen elektrik ölçüsü toplam muhtaçlıklarının yalnızca yüzde 20’si olup, yılın birinci iki ayında bu oranın sıfır olarak gerçekleşmesi beklenmektedir.”
Ayrıyeten açıklamada, “EPDK tarifeleri belirlerken yatırımcıların 2013 yılında tamamlanan özelleştirmeler için ödedikleri bedeller için hiç bir biçimde karşılık ayırmaz ve döviz kurlarındaki değişimleri hiç bir biçimde dikkate almaz. Bu bedeller tarifelere bahis edilmez.” sözlerine yer verildi.
Yatırım tavsiyesi içermez.
ELDER’den yapılan açıklamada, dağıtım şirketlerinin, fiyat artışlarının öne sürülen sebebi olarak gösterildiği tabir edildi.
Güç Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) belirlediği düzenlemeye göre, elektrik maliyetini etkileyen güç bedeli, dağıtım bedeli, vergi ve fonlar dahil üç bileşenin olduğu aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Ocak ayında maliyetlerin artmasındaki en büyük etken elektrik üretim maliyetlerinin önemli biçimde yükselmiş olmasıdır. Geçtiğimiz periyotta ülkemizde yaşanan kuraklık sebebiyle, elektrik üretimi içerisinde en yüksek hisseye sahip olan hidroelektrik santrallerinden sağlanan elektrik ölçüsü düşmüştür. Bu durum, elektrik üretiminde, ithal kaynaklar olan doğal gaz ve kömürün hissesini artırmıştır.
Güç maliyetlerindeki yükselişin en büyük niçini ithal edilen, milletlerarası fiyatlara ve Dövize endeksli doğal gaz ve kömür alım maliyetlerindeki önemli artışlardır. Son 1 yıl ortasında doğal gaz fiyatları 10 kata kadar, ithal kömür meblağları ise 5 kata kadar döviz bazında artış göstermiştir. Elektrik üretim kaynaklarındaki bu maliyet artışı, fatura bedellerinin de yükselmesine niye olmuştur.”
Açıklamada, elektrik gücünün hayati bir ehemmiyete sahip olduğu vurgulanarak, “Elektrik tarifelerinde yıl başında yapılan fiyat artışının tüm vatandaşlarımıza, esnafımıza ve sanayicimize getirdiği yükleri biliyor, reaksiyonlarını anlayışla karşılıyoruz.
Faturalardaki artış karşısında vatandaşlarımızın yaşadıklarını, sürecin en yakından şahidi olan 100 bin kişilik elektrik dağıtım ailesi olarak bizler de hissediyoruz. Ülkemiz için elektrik gücünün ne kadar hayati bir değeri olduğunu biliyoruz. Elektriğin kâfi, kaliteli, daima, düşük maliyetli ve etrafla uyumlu bir biçimde tüketicilerin kullanmasına sunulması için gayret gösteren bir kesimiz.
Maalesef bu vakitte elektrik dağıtım şirketlerine karşı haksız ithamlarda bulunulduğunu, elektrik dağıtım şirketlerinin bu fiyat artışlarının öne sürülen sebebi olarak gösterilerek biroldukça eksik ve yanlış bilgiye dayanan yorumlar ve açıklamalar yapıldığını görüyoruz.” değerlendirmesinde bulunuldu.
“Dağıtım ve bakılırsavli tedarik şirketleri yasal olarak birbirlerinden ayrışmıştır”
Türkiye’de faaliyet gösteren 21 elektrik dağıtım şirketinin lisansa tabi olduğu hatırlatılan açıklamada, faaliyetlerinin, masraf ve gelirlerinin EPDK tarafınca denetlendiğine işaret edildi.
Şirketlerin işlettikleri varlıkların mülkiyetinin kamuya ilişkin olduğu bilgisine yer verilen açıklamada, şu sözler kullanıldı:
“Lisans müddetleri boyunca dağıtım şirketleri bu varlıkları işletmek, yeni yatırımlarla genişletmek ve tüketicilere kaliteli hizmet sunmaktan sorumludur. Bu kapsamda Türkiye’deki 21 elektrik dağıtım bölgesi 14 farklı yatırım kümesi tarafınca işletilmektedir. Bu şirketlerin ve yatırım kümelerinin kimileri halka da açık olup, ikisi milletlerarası olmak üzere 20’den çok yatırımcı bu bölüme yatırım yapmıştır. Elektrik dağıtım şirketlerinin ve tıpkı yatırımcı kümesinin altında bulunan ve birebir bölgede faaliyet gösteren vazifeli tedarik şirketlerinin faaliyetleri, özel kesim marifetiyle yürütülen kamu hizmeti niteliğindedir. Dağıtım ve bakılırsavli tedarik şirketleri yasal olarak birbirlerinden ayrışmışlardır. Bu faaliyetler büsbütün düzenlemeye tabidir. Elektrik dağıtım şirketlerinin gelirleri, elektrik tarifelerinden bağımsız bir biçimde EPDK tarafınca, rasyonel maliyetleri hesaplanarak ve tüketici yararı gözetilerek şeffaf bir biçimde 5 yıllık periyotlar için belirlenmektedir.”
nazaranvli tedarik şirketlerinin gelirleri
Açıklamada, dağıtım şirketlerinin genel aydınlatma ile şebeke işletmesi için gerekli güç gereksinimlerini EÜAŞ’tan temin ettiği ve bunun şirketler için bir gelir kalemi olmadığı vurgulandı.
misyonlu tedarik şirketlerinin gelirinin, alım meblağları ile faturadaki satış fiyatı içindeki marjdan oluştuğu aktarılan açıklamaya şu biçimde devam edildi:
“EÜAŞ tarifesi düzeyinin piyasa maliyetlerinin altında belirlenmesi faturaları düşürmek suretiyle tüketicileri destekleyici mahiyette, yani bir sübvansiyon iken, misyonlu tedarik şirketlerinin gelirlerini artırıcı bir tesiri yoktur. Aksine maliyet tabanlı kar marjından dolayı bakılırsavli tedarik şirketlerinin gelirlerini olumsuz etkilemektedir.
Bölüm çalışanları bir kamu hizmeti yaptıklarının şuuruyla vatandaşlarımıza hizmet götürmek için, tüm zorluklara karşın her türlü hava şartında ve alanda 24 saat hizmet sunmaktadırlar. Son vakit içinderda hiç bir sorumlulukları olmadığı biçimde dalın bu vefakar çalışanlarına fiyat artışları niçiniyle gösterilen reaksiyonları de üzülerek görmekteyiz. Fakat kesintisiz güç için en sıkıntı iklim kurallarındaki saha çalışmalarını nazarann vatandaşlarımızın çalışanlarımıza gösterdiği anlayış ve manevi takviye sözlerle tanım edilemez.
bakılırsavli tedarik şirketleri ise tarifesi düzenlemeye tabi olan tüketiciler için özgür piyasa, ikili mutabakatlar ve EÜAŞ’ın toptan satış tarifesi üzerinden elektrik gücü satın alır. 2021’de güç muhtaçlıklarının fazlaca düşük bir ölçüsü EÜAŞ’tan temin edilebilmiştir. 2022’de ise EÜAŞ’tan satın almaları öngörülen elektrik ölçüsü toplam muhtaçlıklarının yalnızca yüzde 20’si olup, yılın birinci iki ayında bu oranın sıfır olarak gerçekleşmesi beklenmektedir.”
Ayrıyeten açıklamada, “EPDK tarifeleri belirlerken yatırımcıların 2013 yılında tamamlanan özelleştirmeler için ödedikleri bedeller için hiç bir biçimde karşılık ayırmaz ve döviz kurlarındaki değişimleri hiç bir biçimde dikkate almaz. Bu bedeller tarifelere bahis edilmez.” sözlerine yer verildi.
Yatırım tavsiyesi içermez.