İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin aralık ayı olağan toplantısı, “2021 ve 2022’ye Ekonomik Açıdan Bakarken Endüstrimizin Bugünü ve Geleceğine Yönelik Riskler ve Fırsatlar” ana gündemi ile uzun bir ortadan daha sonra fiziki olarak Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi.
İSO İdare Şurası Lideri Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, TOBB-ETÜ Öğretim Üyesi ve TEPAV Danışmanı Prof. Dr. Fatih Özatay, Ekonomist Dr. Osman Cevdet Akçay ve Dünya Gazetesi İdare Konseyi Lideri Hakan Güldağ konuk olarak katılarak gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
İSO İdare Konseyi Lideri Erdal Bahçıvan, Meclis toplantısının açılışında yaptığı konuşmada dünyada hala para bolluğunun yaşandığı, ülke olarak da fırsatların ve yapacak epey işin olduğu bir periyotta olduğumuza dikkat çekti. Bahçıvan “Kendi iç sıkıntılarımızdan kurtulup dünyadaki elverişli likidite şartlarından gereğince yaralanmalıyız, bu devri daha yeterli değerlendirmeliyiz. Geçen hafta ekonomimizdeki çok dalgalanmalara deva olarak Hazine ve Maliye Bakanlığımız tarafınca, benim de katıldığım görüşmede ‘Yeni İktisat Modeli’ belirtildi. Üretim odaklı ve ihracatı önceleyen bu modelde, para ve maliye siyasetlerinin eşgüdümü ile tüm araçların aktif biçimde kullanılması öngörülürken, yüksek büyüme-yüksek cari açık sarmalından çıkılması hedefleniyor. Hiç kuşkusuz bu söylenenler hepimizin ortak isteği. Ama büsbütün ihracat ve döviz getirisi üzerine odaklanılmamalı. İç piyasanın taşıyacağı riskleri de hesaba katmalıyız’ diye konuştu. .
“En kıymetli başlık, kur muhafazalı TL vadeli mevduat”
Geçen pazartesi akşamı açıklanan yeni finansal araç ve ekonomik önlemlerin; yeni iktisat modelini desteklerken her vakit savundukları finansal istikrarın da tekrar oluşmasına katkı yapmayı amaçladığını vurgulayan Bahçıvan “Ayrıca her vakit savuna geldiğimiz üretim iktisadı çarklarının istikrarlı bir biçimde işlemesine takviye vermesini de ümit ediyoruz.
Cumhurbaşkanımız tarafınca açıklanan endüstrici ve ihracatçılarımızı da yakından ilgilendiren yeni bir ekonomik önlem paketinin detayları çabucak hemen tam olarak netleşmemiş olsa da birinci bilgiler doğrultusunda yeni önlemlere ait görüşlerimi özetlemek gerekirse sizlerle paylaşmak istiyorum.
Öncelikli olarak geçen hafta belirlenen minimum fiyat konusuna değinmek istiyorum. Taban fiyat konusunda pek hassas bir müddetcin akabinde hem çalışanlarımızın enflasyon karşısında alım gücünü koruyan tıpkı vakitte patronun maliyetini aşikâr ölçüde destekleyen bir tahlile ulaşılmasının da toplumsal refah açısından hoş bir sonuç olduğuna inanıyoruz.
Kuşkusuz yeni iktisat önlemleri içinde en kıymetli başlık, TL varlıkların yeni bir döviz talebi yaratmayacak biçimde değerlendirilebilmesi gayesiyle getirilen “kur muhafazalı TL vadeli mevduat” uygulamasıdır. Kelam konusu tedbirin kamuoyuna açıklanmasıyla bir arada kurda makul rahatlama yaşanmış durumda. Bu yeni aracın faal bir biçimde kullanılması durumunda, vatandaşlarımızın döviz mevduatı yerine TL’yi tercih etmesini sağlayarak, mevduatın vade yapısına olumlu katkı sağlayabileceğini düşünüyoruz. bir daha devlet iç borçlanma senetlerinde stopajın sıfırlanmasını da yurt içi borçlanmayı teşvik etmesi açısından olumlu değerlendiriyoruz” diye konuştu.
İleri vadeli kur uygulaması ihracatçılar için kritik
Yeni önlemler içinde endüstriciler açısından dikkat cazibeli bir öteki düzenlemenin, kur dalgalanması sebebiyle fiyatlama meçhullüğü yaşayan ihracatçı firmalara Merkez Bankası aracılığıyla ileri vadeli kur uygulamasının getirilecek olması olduğunun altını çizen Bahçıvan şunları söylemiş oldu:
“Bu gelişme de ihracatçılarımızın önünü nazaranbilmesi açısından kritik. Kelam konusu açıklamada belirtilen kurumlar vergisindeki 1 puanlık indirim, mevcut KDV uygulamasının gözden geçirilmesi, temettü ödemelerinde stopajın düşürülmesi, KGF takviyesiyle öncelikli dallara uzun vadeli kredi imkanı sağlanması ve proje bankacılığının gündeme alınmış olması da endüstrimiz açısından memnuniyet verici başka başlıklardır. Öte yandan, bir müddetdir piyasalardaki oynaklıkta tesirli olan, sermaye denetimi getirileceği üzere söylentiler karşısında Cumhurbaşkanımızın özgür piyasa tertibinden vazgeçilmeyeceğini, denetimli kambiyo rejimi üzere bir kanılarının olmadığını açıklamasını da ekonomimizin istikrarı açısından kıymetli buluyoruz. Özetle; ülke olarak bu cinste bir kuvvetli devirle birinci sefer karşılaşmıyoruz. Geçmişte olduğu üzere bugün de bu zorlukları daima bir arada elbirliğiyle aşabiliriz. Kâfi ki belirsizlik olmasın, öngörü yapılabilsin, akılcı yaklaşımlar öne çıksın ve itimat ortamı oluşturulabilsin. İşte bu noktada, bu hafta başlayan yeni süreci daima birlikte ortak akıl ve istişare yoluyla âlâ kıymetlendirmemiz gerektiğine inanıyorum.”
Yatırım tavsiyesi içermez.
İSO İdare Şurası Lideri Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, TOBB-ETÜ Öğretim Üyesi ve TEPAV Danışmanı Prof. Dr. Fatih Özatay, Ekonomist Dr. Osman Cevdet Akçay ve Dünya Gazetesi İdare Konseyi Lideri Hakan Güldağ konuk olarak katılarak gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
İSO İdare Konseyi Lideri Erdal Bahçıvan, Meclis toplantısının açılışında yaptığı konuşmada dünyada hala para bolluğunun yaşandığı, ülke olarak da fırsatların ve yapacak epey işin olduğu bir periyotta olduğumuza dikkat çekti. Bahçıvan “Kendi iç sıkıntılarımızdan kurtulup dünyadaki elverişli likidite şartlarından gereğince yaralanmalıyız, bu devri daha yeterli değerlendirmeliyiz. Geçen hafta ekonomimizdeki çok dalgalanmalara deva olarak Hazine ve Maliye Bakanlığımız tarafınca, benim de katıldığım görüşmede ‘Yeni İktisat Modeli’ belirtildi. Üretim odaklı ve ihracatı önceleyen bu modelde, para ve maliye siyasetlerinin eşgüdümü ile tüm araçların aktif biçimde kullanılması öngörülürken, yüksek büyüme-yüksek cari açık sarmalından çıkılması hedefleniyor. Hiç kuşkusuz bu söylenenler hepimizin ortak isteği. Ama büsbütün ihracat ve döviz getirisi üzerine odaklanılmamalı. İç piyasanın taşıyacağı riskleri de hesaba katmalıyız’ diye konuştu. .
“En kıymetli başlık, kur muhafazalı TL vadeli mevduat”
Geçen pazartesi akşamı açıklanan yeni finansal araç ve ekonomik önlemlerin; yeni iktisat modelini desteklerken her vakit savundukları finansal istikrarın da tekrar oluşmasına katkı yapmayı amaçladığını vurgulayan Bahçıvan “Ayrıca her vakit savuna geldiğimiz üretim iktisadı çarklarının istikrarlı bir biçimde işlemesine takviye vermesini de ümit ediyoruz.
Cumhurbaşkanımız tarafınca açıklanan endüstrici ve ihracatçılarımızı da yakından ilgilendiren yeni bir ekonomik önlem paketinin detayları çabucak hemen tam olarak netleşmemiş olsa da birinci bilgiler doğrultusunda yeni önlemlere ait görüşlerimi özetlemek gerekirse sizlerle paylaşmak istiyorum.
Öncelikli olarak geçen hafta belirlenen minimum fiyat konusuna değinmek istiyorum. Taban fiyat konusunda pek hassas bir müddetcin akabinde hem çalışanlarımızın enflasyon karşısında alım gücünü koruyan tıpkı vakitte patronun maliyetini aşikâr ölçüde destekleyen bir tahlile ulaşılmasının da toplumsal refah açısından hoş bir sonuç olduğuna inanıyoruz.
Kuşkusuz yeni iktisat önlemleri içinde en kıymetli başlık, TL varlıkların yeni bir döviz talebi yaratmayacak biçimde değerlendirilebilmesi gayesiyle getirilen “kur muhafazalı TL vadeli mevduat” uygulamasıdır. Kelam konusu tedbirin kamuoyuna açıklanmasıyla bir arada kurda makul rahatlama yaşanmış durumda. Bu yeni aracın faal bir biçimde kullanılması durumunda, vatandaşlarımızın döviz mevduatı yerine TL’yi tercih etmesini sağlayarak, mevduatın vade yapısına olumlu katkı sağlayabileceğini düşünüyoruz. bir daha devlet iç borçlanma senetlerinde stopajın sıfırlanmasını da yurt içi borçlanmayı teşvik etmesi açısından olumlu değerlendiriyoruz” diye konuştu.
İleri vadeli kur uygulaması ihracatçılar için kritik
Yeni önlemler içinde endüstriciler açısından dikkat cazibeli bir öteki düzenlemenin, kur dalgalanması sebebiyle fiyatlama meçhullüğü yaşayan ihracatçı firmalara Merkez Bankası aracılığıyla ileri vadeli kur uygulamasının getirilecek olması olduğunun altını çizen Bahçıvan şunları söylemiş oldu:
“Bu gelişme de ihracatçılarımızın önünü nazaranbilmesi açısından kritik. Kelam konusu açıklamada belirtilen kurumlar vergisindeki 1 puanlık indirim, mevcut KDV uygulamasının gözden geçirilmesi, temettü ödemelerinde stopajın düşürülmesi, KGF takviyesiyle öncelikli dallara uzun vadeli kredi imkanı sağlanması ve proje bankacılığının gündeme alınmış olması da endüstrimiz açısından memnuniyet verici başka başlıklardır. Öte yandan, bir müddetdir piyasalardaki oynaklıkta tesirli olan, sermaye denetimi getirileceği üzere söylentiler karşısında Cumhurbaşkanımızın özgür piyasa tertibinden vazgeçilmeyeceğini, denetimli kambiyo rejimi üzere bir kanılarının olmadığını açıklamasını da ekonomimizin istikrarı açısından kıymetli buluyoruz. Özetle; ülke olarak bu cinste bir kuvvetli devirle birinci sefer karşılaşmıyoruz. Geçmişte olduğu üzere bugün de bu zorlukları daima bir arada elbirliğiyle aşabiliriz. Kâfi ki belirsizlik olmasın, öngörü yapılabilsin, akılcı yaklaşımlar öne çıksın ve itimat ortamı oluşturulabilsin. İşte bu noktada, bu hafta başlayan yeni süreci daima birlikte ortak akıl ve istişare yoluyla âlâ kıymetlendirmemiz gerektiğine inanıyorum.”
Yatırım tavsiyesi içermez.