Galatasaray’da 19 Haziran’da yapılacak başkanlık seçimi öncesinde adaylardan Burak Elmas’ın listesinde Disiplin Konseyi Lideri olan Alp Yalman, SÖZCÜ’ye konuştu.
1990-96 yılları içinde kulübe başkanlık yapan 81 yaşındaki yönetici, fazla aday olmasının sorun olmadığını belirtti ve şunları söylemiş oldu:
“Önceliği Galatasaray olan ayrışmanın ortasında olmaz. Seçilecek adam %25’le seçilecek, ziyan verir diyorlar. Bu hakikat değil, fazla aday ziyan vermez. Galatasaray’da karşı taraf diye bir durum olmaz. Örneğin bir masa toplandı. Birebir masa tertibi Mustafa Pekin’in idaresi sırasında da olmuştu. Ben bunu hakikat bir planlama ile Galatasaray için kaygı edenlerin sevgi ile bir ortaya gelmesi olarak değerlendiriyorum. Aile toplantısıdır. Kimse, kimse üzerinde tesir kurmaya, yönlendirmeye çalışmamalı.”
“GELECEĞE KIYMET KATACAK”
Alp Yalman, “niçin Burak Elmas?” sorumuza ise şu karşılığı verdi:
“Burak’ın çocukluğunu, kulübe üye olduğu vakti biliyorum. Gücü ve kanılarıyla Galatasaray’a epey büyük yarar sağlayacağını inanıyorum. Burak üzere Galatasaray’ın geleceğine katma kıymet katabilecek bedelleri taşın altına elimizi koyarak desteklememiz gerekiyor. Burak Elmas neyi, nasıl ve kimlerle yapmak istediğini güzel biliyor.”
ALP YALMAN İLE KISA KISA
– Sizin zamanınızdaki idare anlayışı ve duruşu nasıldı?
“Hepimiz fazlaca uygun arkadaştık. Sıfır egoyla çalışırdık ve önceliğimiz yalnızca Galatasaray’dı. Doğal ki görüş ayrılıklarımız oluyordu. Lakin bir beyin fırtınası ile herkes fikrini söylüyordu yanlışsız her neyse onu yapıyorduk.”
– İdare şuralarında kriterler nelerdi?
“Önecelikle en hayli faydayı kim sağlayacaksa onları tercih ediyorduk. Kulüp yöneticiliğinde deneyim fazlaca değerli. Topluluk içini tanımak kadar topluluk haricindeki kişi ve kurumları da tanımak yöneticilik için değerli bir faktör.”
– Kulüplerin gelir durumu nasıldı?
“Eskiden ‘Parayı nasıl bulacağız’ derdik. Artık ‘Parayı nereye harcayacağız’ diyoruz. Artık parayı bulmak değil gerçek harcamak değerli. Galatasaray’da birinci maksat borcu bitirmek olmalı. Hem tasarruf gerekli birebir vakitte yatırım gerekli. Yanılgısız planlama koşul.”
– Transferler için ne söylersiniz?
“Hagi, Popescu, Taffarel, Simovic, Prekazi, Kubilay Türkyılmaz, Uğur Tütüneker üzere meslekli isimleri transfer ettik. Bunların üzerine altyapıdan gelen oyuncuları koyuyorduk. Bu vakit içinderın en büyük kusuru kolay yabancılara büyük paralar veriliyor, yerlilere güvenilmiyor olması.”
1990-96 yılları içinde kulübe başkanlık yapan 81 yaşındaki yönetici, fazla aday olmasının sorun olmadığını belirtti ve şunları söylemiş oldu:
“Önceliği Galatasaray olan ayrışmanın ortasında olmaz. Seçilecek adam %25’le seçilecek, ziyan verir diyorlar. Bu hakikat değil, fazla aday ziyan vermez. Galatasaray’da karşı taraf diye bir durum olmaz. Örneğin bir masa toplandı. Birebir masa tertibi Mustafa Pekin’in idaresi sırasında da olmuştu. Ben bunu hakikat bir planlama ile Galatasaray için kaygı edenlerin sevgi ile bir ortaya gelmesi olarak değerlendiriyorum. Aile toplantısıdır. Kimse, kimse üzerinde tesir kurmaya, yönlendirmeye çalışmamalı.”
“GELECEĞE KIYMET KATACAK”
Alp Yalman, “niçin Burak Elmas?” sorumuza ise şu karşılığı verdi:
“Burak’ın çocukluğunu, kulübe üye olduğu vakti biliyorum. Gücü ve kanılarıyla Galatasaray’a epey büyük yarar sağlayacağını inanıyorum. Burak üzere Galatasaray’ın geleceğine katma kıymet katabilecek bedelleri taşın altına elimizi koyarak desteklememiz gerekiyor. Burak Elmas neyi, nasıl ve kimlerle yapmak istediğini güzel biliyor.”
ALP YALMAN İLE KISA KISA
– Sizin zamanınızdaki idare anlayışı ve duruşu nasıldı?
“Hepimiz fazlaca uygun arkadaştık. Sıfır egoyla çalışırdık ve önceliğimiz yalnızca Galatasaray’dı. Doğal ki görüş ayrılıklarımız oluyordu. Lakin bir beyin fırtınası ile herkes fikrini söylüyordu yanlışsız her neyse onu yapıyorduk.”
– İdare şuralarında kriterler nelerdi?
“Önecelikle en hayli faydayı kim sağlayacaksa onları tercih ediyorduk. Kulüp yöneticiliğinde deneyim fazlaca değerli. Topluluk içini tanımak kadar topluluk haricindeki kişi ve kurumları da tanımak yöneticilik için değerli bir faktör.”
– Kulüplerin gelir durumu nasıldı?
“Eskiden ‘Parayı nasıl bulacağız’ derdik. Artık ‘Parayı nereye harcayacağız’ diyoruz. Artık parayı bulmak değil gerçek harcamak değerli. Galatasaray’da birinci maksat borcu bitirmek olmalı. Hem tasarruf gerekli birebir vakitte yatırım gerekli. Yanılgısız planlama koşul.”
– Transferler için ne söylersiniz?
“Hagi, Popescu, Taffarel, Simovic, Prekazi, Kubilay Türkyılmaz, Uğur Tütüneker üzere meslekli isimleri transfer ettik. Bunların üzerine altyapıdan gelen oyuncuları koyuyorduk. Bu vakit içinderın en büyük kusuru kolay yabancılara büyük paralar veriliyor, yerlilere güvenilmiyor olması.”