YAK Avukatlık Ortakları Hande Yayla Oğuzülgen, Buket Altufan Ulu ve Özge Konukçu şirketler için bu kuvvetli devirde yaşanabilen finansal kaynaklı problemlere dikkat çekti.
Eylül ayında yıllık tüketici enflasyonu bundan evvelki yılın birebir ayına nazaran yüzde 83,45 ile 24 yılın tepesine çıkarken üretici enflasyonu da yüzde 151,50 ile 1995’ten bu yana en yüksek düzeye ulaştı. olağan olarak bu yüksek enflasyonist ortam tüm iş yapış metotlarını bir daha gözden geçirmeyi zarurî kılıyor.
Allianz Trade’in geçtiğimiz günlerde yayınladığı ‘’Pandemi daha sonrası başlayan parti sona eriyor’’ vurgusu ile yayınladığı raporda da görüleceği üzere şirketlerin finansal sıhhatlerini korumak için nakit akışlarını yakın takibe alması ve alacak idaresinde de teyakkuza geçmesi gündemde.
Biroldukca ticari işletme enflasyon karşısında finansal varlıklarını koruyabilmek ismine tahsilatta uzun ve orta vadeden kısa vadeli alacak sistemine geçmeyi tercih ediyor.
Bu durumun esas sebebi ise işletmelerin alacaklarını tahsil ederken enflasyon artışının gerisinde kalan faiz oranlarıyla ziyana uğrama tasaları.
Tüm dünyanın ortasında bulunduğu bu global enflasyon ortamında şirketlerin bu yaklaşımı şüphesiz ki epey doğal.
Ödenecek gecikme faizi ile ilgili olarak taraflar içindeki kontratta öteki bir düzenleme yoksa kanun gereği ticari olmayan işlerde yıllık yüzde 9, ticari işlerde ise yıllık yüzde 15,75 oranında faiz ödemesi uygulanabilir.
Ancak son periyotta faiz oranlarının üzerinde bir enflasyon artışı yaşanması sebebiyle borçların geç ödenmesi durumu da yaşanıyor.
Borçlu olan bireyler TL üzerinden ödemelerini ne kadar geç yaparlarsa bu işten o kadar kârlı çıkabiliyor. Alacaklı tarafsa kendisine ödenen faiz ölçüsünden fazlaca daha fazla ziyana uğruyor. Lakin burada mağdur olan alacaklı tarafın, tüzel yollara başvurarak bu mağduriyetini gidermesi makul hallerde mümkün olabilir.
Alacaklarının geç ödenmesi niçiniyle yüksek enflasyon niçiniyle ziyana uğrayan şahıslar ve işletmeler, enflasyon oranıyla kendilerine ödenen yasal faiz içindeki farkın tazminat olarak kendilerine ödenmesi için dava açmayı değerlendirebilirler.
böyle bir tazminat davasının açılabilmesi, açılması halinde sağlayacağı menfaat, alacağın nevi, var ise alacağın dayandığı mukavelenin karar ve kuralları üzere her olayın özel şartları kapsamında değerlendirilmelidir.
Yatırım tavsiyesi içermez.
Eylül ayında yıllık tüketici enflasyonu bundan evvelki yılın birebir ayına nazaran yüzde 83,45 ile 24 yılın tepesine çıkarken üretici enflasyonu da yüzde 151,50 ile 1995’ten bu yana en yüksek düzeye ulaştı. olağan olarak bu yüksek enflasyonist ortam tüm iş yapış metotlarını bir daha gözden geçirmeyi zarurî kılıyor.
Allianz Trade’in geçtiğimiz günlerde yayınladığı ‘’Pandemi daha sonrası başlayan parti sona eriyor’’ vurgusu ile yayınladığı raporda da görüleceği üzere şirketlerin finansal sıhhatlerini korumak için nakit akışlarını yakın takibe alması ve alacak idaresinde de teyakkuza geçmesi gündemde.
Biroldukca ticari işletme enflasyon karşısında finansal varlıklarını koruyabilmek ismine tahsilatta uzun ve orta vadeden kısa vadeli alacak sistemine geçmeyi tercih ediyor.
Bu durumun esas sebebi ise işletmelerin alacaklarını tahsil ederken enflasyon artışının gerisinde kalan faiz oranlarıyla ziyana uğrama tasaları.
Tüm dünyanın ortasında bulunduğu bu global enflasyon ortamında şirketlerin bu yaklaşımı şüphesiz ki epey doğal.
Ödenecek gecikme faizi ile ilgili olarak taraflar içindeki kontratta öteki bir düzenleme yoksa kanun gereği ticari olmayan işlerde yıllık yüzde 9, ticari işlerde ise yıllık yüzde 15,75 oranında faiz ödemesi uygulanabilir.
Ancak son periyotta faiz oranlarının üzerinde bir enflasyon artışı yaşanması sebebiyle borçların geç ödenmesi durumu da yaşanıyor.
Borçlu olan bireyler TL üzerinden ödemelerini ne kadar geç yaparlarsa bu işten o kadar kârlı çıkabiliyor. Alacaklı tarafsa kendisine ödenen faiz ölçüsünden fazlaca daha fazla ziyana uğruyor. Lakin burada mağdur olan alacaklı tarafın, tüzel yollara başvurarak bu mağduriyetini gidermesi makul hallerde mümkün olabilir.
Alacaklarının geç ödenmesi niçiniyle yüksek enflasyon niçiniyle ziyana uğrayan şahıslar ve işletmeler, enflasyon oranıyla kendilerine ödenen yasal faiz içindeki farkın tazminat olarak kendilerine ödenmesi için dava açmayı değerlendirebilirler.
böyle bir tazminat davasının açılabilmesi, açılması halinde sağlayacağı menfaat, alacağın nevi, var ise alacağın dayandığı mukavelenin karar ve kuralları üzere her olayın özel şartları kapsamında değerlendirilmelidir.
Yatırım tavsiyesi içermez.