Yapılan açıklamada, “Birinci önceliğimiz her vakit olduğu üzere ülkemizin ve çalışma arkadaşlarımızın sürdürülebilir refahı. Bu noktada çalışanlarımızı enflasyon karşısında koruyacak bir minimum fiyat belirlenmesinden yanayız. Lakin öbür yandan da unutmamalıyız ki, tüm dünyada artan emtia meblağları, güç ve taşıma maliyetlerinin yanı sıra çip krizi üzere global problemler ve yeni varyantlardan kaynaklı yüksek belirsizlik ortamı biroldukca dalı olumsuz etkilemeye devam ediyor. Bu ve gibisi niçinlerle üretici enflasyonunun yüzde 46’yı aştığı bir periyottan geçiyoruz. bu biçimde bir ortamda işletmelerimizi ve üreticilerimizi ayakta tutacak ve üretimin devamlılığını sağlayacak bir minimum fiyat düzeyinin belirlenmesi hayati kıymettedir. Periyodun şartları dikkate alınarak, çalışanı da üreteni de koruyacak istikrarlı bir taban fiyat belirlenmesi davetinde bulunuyoruz” denildi.
Akkol tarafınca yapılan açıklamada şöyleki denildi:
“2022 yılında geçerli olacak taban fiyatı belirlemek üzere birinci toplantı bugün yapılacak. TİSK olarak, milyonlarca çalışma arkadaşımızın ömrünü direkt ilgilendiren bu hususta, Ekim ayından beri tüm toplumsal paydaşlarımızla ağır biçimde görüşüyoruz. Personel kısmını temsil eden Türk-İş başta olmak üzere personel konfederasyonları ve sendikaları, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, patron kuruluşları, Türkiye’nin dört bir yanındaki küçük-orta-büyük ölçekli işletmeler ve temsilcileri, akademisyenler ve ekonomistler ile istişarelerde bulunduk. Toplumsal diyaloğa verdiğimiz kıymetle ve kapsayıcı bakış açımızla tüm kesitlerden toplumsal paydaşlarımız ile bir ortaya geldik. Onların görüş, teklif ve beklentilerini aldık.
tıpkı vakitte, hem çalışan hem patron bakışını anlamak için yaptığımız araştırma ve tahlillerle kamuoyunun beklentilerini yakından takip ettik. Bu doğrultuda, alandan aldığımız data, görüş ve tekliflerle, ayrıyeten uzman gruplarımızın teknik tahlilleriyle çalışmalarımızı yürüttük.
Metal, sağlam tüketim eserleri, dokumacılık, cam, çimento, demir çelik, ilaç, kimya, deri, besin, elektrik, elektronik, süratli tüketim eserleri, kağıt ve ağaç, maden, inşaat, makine, otomotiv, otomotiv yan sanayi, turizm, hazır giysi, perakende, petrol, güç, sıhhat, eğitim, kamu ağır sanayi ve hizmet, mahalli yönetimler ve lokal idareler de dahil olmak üzere tüm kesimlerden, hem çalışma arkadaşlarımızın hem patronların beklenti ve görüşlerini çalışmamıza dahil ettik.
Komitede da bu çalışmalarımızdan, görüşmelerimizden elde ettiğimiz tahlil ve tekliflerimizle yer alacağız.
TİSK olarak, birinci önceliğimiz her vakit olduğu üzere ülkemizin ve çalışma arkadaşlarımızın sürdürülebilir refahı. Bu noktada, çalışanlarımızı enflasyon karşısında koruyacak bir minimum fiyat belirlenmesinden yanayız. Lakin öteki yandan da unutmamalıyız ki tüm dünyada artan emtia fiyatları, güç ve taşıma maliyetlerinin yanı sıra çip krizi üzere global sıkıntılar ve yeni varyantlardan kaynaklı yüksek belirsizlik ortamı biroldukca dalı olumsuz etkilemeye devam ediyor. Bu ve gibisi niçinlerle üretici enflasyonunun yüzde 46’yı aştığı bir devirden geçiyoruz. bu biçimde bir ortamda işletmelerimizi ve üreticilerimizi ayakta tutacak ve üretimin devamlılığını sağlayacak bir taban fiyat düzeyinin belirlenmesi hayati değerdedir. Devrin şartları dikkate alınarak, çalışanı da üreteni de koruyacak istikrarlı bir minimum fiyat belirlenmesi davetinde bulunuyoruz.
Başta minimum fiyat olmak üzere, tüm fiyatlar üstündeki vergilerin kademeli olarak düşürülerek istikrarları sarsmadan çalışanların gelirlerinin artırılabileceğine inanıyoruz.
hem de, minimum fiyat patron teşvikinin bu yıl da devam etmesinin, hiç olmadığı kadar kritik olduğunun ve yeni istihdam yaratılmasında kayda kıymet bir yarar sağlayacağının altını da bir defa daha çizmek isteriz.
2022 taban fiyatın en kısa müddette netleşmesi konusunda kamuoyunun büyük beklentisinin farkındayız. Bu sebeple, Minimum Fiyat Tespit Komisyonu’nda görüşmeleri hızlandırarak süreci Aralık ayının başında tamamlamaya hazırız. Buradaki en büyük temennimiz, çalışma hayatının tüm paydaşları olarak üçlü mutabakata varılması ve uzun yıllar daha sonra birinci sefer İşçi-İşveren-Kamu olarak bir arada imza atılmasıdır.
‘beraber Mümkün’ anlayışı ile bu sıkıntı devri bir daha personel, patron, hükümetimiz ve tüm toplumsal paydaşlarımızla açık diyalog ve dayanışma yoluyla en güzel biçimde aşacağımıza inanıyoruz. Geleceğimize, çalışanlarımıza, işletmelerimize ve işimize katkı sağlayacak her türlü karara takviye vermeye hazırız.”
Yatırım tavsiyesi içermez.
Akkol tarafınca yapılan açıklamada şöyleki denildi:
“2022 yılında geçerli olacak taban fiyatı belirlemek üzere birinci toplantı bugün yapılacak. TİSK olarak, milyonlarca çalışma arkadaşımızın ömrünü direkt ilgilendiren bu hususta, Ekim ayından beri tüm toplumsal paydaşlarımızla ağır biçimde görüşüyoruz. Personel kısmını temsil eden Türk-İş başta olmak üzere personel konfederasyonları ve sendikaları, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, patron kuruluşları, Türkiye’nin dört bir yanındaki küçük-orta-büyük ölçekli işletmeler ve temsilcileri, akademisyenler ve ekonomistler ile istişarelerde bulunduk. Toplumsal diyaloğa verdiğimiz kıymetle ve kapsayıcı bakış açımızla tüm kesitlerden toplumsal paydaşlarımız ile bir ortaya geldik. Onların görüş, teklif ve beklentilerini aldık.
tıpkı vakitte, hem çalışan hem patron bakışını anlamak için yaptığımız araştırma ve tahlillerle kamuoyunun beklentilerini yakından takip ettik. Bu doğrultuda, alandan aldığımız data, görüş ve tekliflerle, ayrıyeten uzman gruplarımızın teknik tahlilleriyle çalışmalarımızı yürüttük.
Metal, sağlam tüketim eserleri, dokumacılık, cam, çimento, demir çelik, ilaç, kimya, deri, besin, elektrik, elektronik, süratli tüketim eserleri, kağıt ve ağaç, maden, inşaat, makine, otomotiv, otomotiv yan sanayi, turizm, hazır giysi, perakende, petrol, güç, sıhhat, eğitim, kamu ağır sanayi ve hizmet, mahalli yönetimler ve lokal idareler de dahil olmak üzere tüm kesimlerden, hem çalışma arkadaşlarımızın hem patronların beklenti ve görüşlerini çalışmamıza dahil ettik.
Komitede da bu çalışmalarımızdan, görüşmelerimizden elde ettiğimiz tahlil ve tekliflerimizle yer alacağız.
TİSK olarak, birinci önceliğimiz her vakit olduğu üzere ülkemizin ve çalışma arkadaşlarımızın sürdürülebilir refahı. Bu noktada, çalışanlarımızı enflasyon karşısında koruyacak bir minimum fiyat belirlenmesinden yanayız. Lakin öteki yandan da unutmamalıyız ki tüm dünyada artan emtia fiyatları, güç ve taşıma maliyetlerinin yanı sıra çip krizi üzere global sıkıntılar ve yeni varyantlardan kaynaklı yüksek belirsizlik ortamı biroldukca dalı olumsuz etkilemeye devam ediyor. Bu ve gibisi niçinlerle üretici enflasyonunun yüzde 46’yı aştığı bir devirden geçiyoruz. bu biçimde bir ortamda işletmelerimizi ve üreticilerimizi ayakta tutacak ve üretimin devamlılığını sağlayacak bir taban fiyat düzeyinin belirlenmesi hayati değerdedir. Devrin şartları dikkate alınarak, çalışanı da üreteni de koruyacak istikrarlı bir minimum fiyat belirlenmesi davetinde bulunuyoruz.
Başta minimum fiyat olmak üzere, tüm fiyatlar üstündeki vergilerin kademeli olarak düşürülerek istikrarları sarsmadan çalışanların gelirlerinin artırılabileceğine inanıyoruz.
hem de, minimum fiyat patron teşvikinin bu yıl da devam etmesinin, hiç olmadığı kadar kritik olduğunun ve yeni istihdam yaratılmasında kayda kıymet bir yarar sağlayacağının altını da bir defa daha çizmek isteriz.
2022 taban fiyatın en kısa müddette netleşmesi konusunda kamuoyunun büyük beklentisinin farkındayız. Bu sebeple, Minimum Fiyat Tespit Komisyonu’nda görüşmeleri hızlandırarak süreci Aralık ayının başında tamamlamaya hazırız. Buradaki en büyük temennimiz, çalışma hayatının tüm paydaşları olarak üçlü mutabakata varılması ve uzun yıllar daha sonra birinci sefer İşçi-İşveren-Kamu olarak bir arada imza atılmasıdır.
‘beraber Mümkün’ anlayışı ile bu sıkıntı devri bir daha personel, patron, hükümetimiz ve tüm toplumsal paydaşlarımızla açık diyalog ve dayanışma yoluyla en güzel biçimde aşacağımıza inanıyoruz. Geleceğimize, çalışanlarımıza, işletmelerimize ve işimize katkı sağlayacak her türlü karara takviye vermeye hazırız.”
Yatırım tavsiyesi içermez.