Dünyanın en büyük kahve zinciri olan Starbucks’ın Amerika Birleşik Devletleri (ABD) şubelerinde emekçiler sendikalaşmaya başladı.
ABD’de aralık ayında New York eyaletinin Buffalo kentinde bir Starbucks mağazasında birinci sendikal çoğunluğun sağlanmasından bu yana 200’den çok mağazanın çalışanları, Ulusal Çalışma Bağları Kurulu’na sendika seçimi için başvurdu. 13 Nisan itibariyle 20 mağazada oylama yapılırken bunların 18’i sendika seçimlerini resmen kazandı.
‘SENDİKAL ÖRGÜTLENMEYİ ENGELLEME’ SUÇLAMASI
Personeller, Buffalo’da örgütlenme kampanyası başladığından bu yana Starbucks’a fazlaca sayıda haksız uygulama suçlamasında bulundu. bir epey emekçi New York, Tennessee, Kuzey Karolina, Kansas ve Arizona’da sendikal örgütlenmeye misilleme olarak kovulduklarını sav etti.
Bunun yanında Washington, New York, Kansas, Kuzey Karolina, Arizona, Tennessee ve Pennsylvania mağazalardaki personeller, çalışma şartları niçiniyle greve gitti yahut işten atılan emekçileri desteklemek için protesto mitingleri düzenledi.
Ayrıyeten personeller Buffalo’da sendika seçimlerini duyurduğu anda idare, çalışanlara hayır oyu vermeleri için baskı yapmaya başladı. Bunun yanı sıra şirketin emekçileri sendikalaşmaktan caydırmak için sırf sendikasız çalışanları kapsayacak biçimde çeşitli haklar verebileceği açıklandı.
İDARENİN UĞRAŞLARINA KARŞIN SENDİKA GİRDİ
Grev kırma ve personelleri ikna etmeye çalışma üzere bir hayli yol izleyen yöneticilerin uğraşlarına karşın aralık ayında birinci mağazada yapılan oylamada şirkete sendika girmiş oldu. Bunun akabinde gelen zincirleme tesirle bir arada sendika 200 mağazaya yayıldı.
Starbucks’taki sendikalaşma dalgası devam ederken, Starbucks üst idaresi de sendikalara karşı agresif muhalefete başladı. Kısa mühlet evvel şirketin başına dönen Starbucks’ın CEO’su Howard Schultz, şirketin sendikalaşma tehdidiyle “saldırıya uğradığını” argüman etti. Schultz, 10 Nisan tarihindeki bir mektupta, “Dışarıdaki emekçi sendikaları Starbucks’ın nasıl olması gerektiğine dair epeyce farklı bir görüş sunmaya çalışıyor. Bunu herkes kabul etmeli” dedi.
ABD Ulusal Çalışma Bağları Konseyi (NLRB) da Starbucks’a Arizona’daki emekçilere
misilleme yapılması niçiniyle iki şikayette bulundu ve savcıların Memphis’te yedi emekçinin işten çıkarılmasını yasa dışı ilan etmeyi planladığı açıklandı. Starbucks sözcüsü ise tüm misilleme tezlerinin “kategorik olarak yanlış” olduğunu söylemiş oldu.
MAĞAZA MAĞAZA ÖRGÜTLENDİLER
Workers United isimli sendika, örgütlenme çalışmalarını tamamladıktan daha sonra düzgün bir bir toplu iş kontratı ile çeşitli kazanımlar elde etmek istediğini deklare etti. Bu toplu mukavelenin halihazırdaki örgütlenme atağını hızlandırabileceği açıklandı.
ABD’de Starbucks’a ilişkin yaklaşık 9 bin mağaza bulunuyor. Sendika ise toplu olarak oylamaya gitmek yerine mağaza mağaza örgütlenmeye çalışıyor.
Huffington Post’un aktardığına nazaran, Rutgers Üniversitesi’nde emek çalışmaları alanında çalışan akademisyen Rebecca Givan husus ile ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“Bunun personel liderliğindeki bir örgütlenme hareketi olduğu ve çalışanların birbirleriyle son derece uygun irtibat halinde olduğu açık. Bu yüzden biliyoruz ki, aslına bakarsan bir mağazada pazarlık masasında olan personeller, taleplerini belirlerken her yerdeki personellerin ne istediklerini geniş bir biçimde anlamaya çalışacaklar.”
Yatırım tavsiyesi içermez.
ABD’de aralık ayında New York eyaletinin Buffalo kentinde bir Starbucks mağazasında birinci sendikal çoğunluğun sağlanmasından bu yana 200’den çok mağazanın çalışanları, Ulusal Çalışma Bağları Kurulu’na sendika seçimi için başvurdu. 13 Nisan itibariyle 20 mağazada oylama yapılırken bunların 18’i sendika seçimlerini resmen kazandı.
‘SENDİKAL ÖRGÜTLENMEYİ ENGELLEME’ SUÇLAMASI
Personeller, Buffalo’da örgütlenme kampanyası başladığından bu yana Starbucks’a fazlaca sayıda haksız uygulama suçlamasında bulundu. bir epey emekçi New York, Tennessee, Kuzey Karolina, Kansas ve Arizona’da sendikal örgütlenmeye misilleme olarak kovulduklarını sav etti.
Bunun yanında Washington, New York, Kansas, Kuzey Karolina, Arizona, Tennessee ve Pennsylvania mağazalardaki personeller, çalışma şartları niçiniyle greve gitti yahut işten atılan emekçileri desteklemek için protesto mitingleri düzenledi.
Ayrıyeten personeller Buffalo’da sendika seçimlerini duyurduğu anda idare, çalışanlara hayır oyu vermeleri için baskı yapmaya başladı. Bunun yanı sıra şirketin emekçileri sendikalaşmaktan caydırmak için sırf sendikasız çalışanları kapsayacak biçimde çeşitli haklar verebileceği açıklandı.
İDARENİN UĞRAŞLARINA KARŞIN SENDİKA GİRDİ
Grev kırma ve personelleri ikna etmeye çalışma üzere bir hayli yol izleyen yöneticilerin uğraşlarına karşın aralık ayında birinci mağazada yapılan oylamada şirkete sendika girmiş oldu. Bunun akabinde gelen zincirleme tesirle bir arada sendika 200 mağazaya yayıldı.
Starbucks’taki sendikalaşma dalgası devam ederken, Starbucks üst idaresi de sendikalara karşı agresif muhalefete başladı. Kısa mühlet evvel şirketin başına dönen Starbucks’ın CEO’su Howard Schultz, şirketin sendikalaşma tehdidiyle “saldırıya uğradığını” argüman etti. Schultz, 10 Nisan tarihindeki bir mektupta, “Dışarıdaki emekçi sendikaları Starbucks’ın nasıl olması gerektiğine dair epeyce farklı bir görüş sunmaya çalışıyor. Bunu herkes kabul etmeli” dedi.
ABD Ulusal Çalışma Bağları Konseyi (NLRB) da Starbucks’a Arizona’daki emekçilere
misilleme yapılması niçiniyle iki şikayette bulundu ve savcıların Memphis’te yedi emekçinin işten çıkarılmasını yasa dışı ilan etmeyi planladığı açıklandı. Starbucks sözcüsü ise tüm misilleme tezlerinin “kategorik olarak yanlış” olduğunu söylemiş oldu.
MAĞAZA MAĞAZA ÖRGÜTLENDİLER
Workers United isimli sendika, örgütlenme çalışmalarını tamamladıktan daha sonra düzgün bir bir toplu iş kontratı ile çeşitli kazanımlar elde etmek istediğini deklare etti. Bu toplu mukavelenin halihazırdaki örgütlenme atağını hızlandırabileceği açıklandı.
ABD’de Starbucks’a ilişkin yaklaşık 9 bin mağaza bulunuyor. Sendika ise toplu olarak oylamaya gitmek yerine mağaza mağaza örgütlenmeye çalışıyor.
Huffington Post’un aktardığına nazaran, Rutgers Üniversitesi’nde emek çalışmaları alanında çalışan akademisyen Rebecca Givan husus ile ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“Bunun personel liderliğindeki bir örgütlenme hareketi olduğu ve çalışanların birbirleriyle son derece uygun irtibat halinde olduğu açık. Bu yüzden biliyoruz ki, aslına bakarsan bir mağazada pazarlık masasında olan personeller, taleplerini belirlerken her yerdeki personellerin ne istediklerini geniş bir biçimde anlamaya çalışacaklar.”
Yatırım tavsiyesi içermez.