Bahadır Çokişler
Bağlantı ayrıntıları
HAYAL edilen takım kalitesinin olmaması, emanetçi hoca, şanssızlık, kaybedilen dramatik puanlar ve taraftar baskısı üzere mazeretler artık geride kaldı. Fenerbahçe erken gol yedi lakin uykudan uyandı. Evvel dengeyi kurdu daha sonra rakibine büyük kadro olduğunu hissettirdi ve uzunca bir ortadan daha sonra gelen deplasman galibiyeti. İsmail Kartal yerinde değişiklikler yapınca ve futbolcular da göze hoş gelen futbol oynayınca daha ne ister ki bu taraftar?
GALİBİYETLER, göze hoş gelen futbol, ekip kimliğini oluşturmakta her vakit tesirli olmuştur. Ne kadar eksiği olursa olsun Fenerbahçe’nin bir takım derinliği vardı ve İsmail Kartal da bunu kullandı. İşte bu kadar sıradan. Yok o küsecekmiş bu üzülecekmiş (!) Şanssızlıklar geride kaldı. Mesut’a feda edilen ve oyuna daha sonradan giren Pelkas’ın attığı gole şapka çıkarılmaz mı? Taraftarın gayesindeki Mert Hakan bakılırsavini uygun yaptı, bir de asist… Valencia da bir gol bir asist, eee daha ne olsun?
DEPLASMANDA erken yenen gol Fenerbahçe için avantaj oldu. Kişisel yanlışlardan o kadar fazlaca puan kaybettiler ki, tam da özgüvene gereksinimi varken imdada yetişti Giresun maçı. Birinci yarı gol ararken kalesinde durum verdi lakin şaşırmamak lazım. Bu kadar şanssızlığa Anadolu kadrolarının iştahı kabarıyor haliyle…
FENERBAHÇE’DE top hâkimiyeti, gol beklentisi üzere istatistik detaylarda sorun yok tek eksik rakibinden çok gol atmaktı, bu sorun da aşıldı. Bilhassa ikinci yarıdaki Fenerbahçe’nin futbolu göze hoş geldi. Ekip savunmasında zaaflar da aşılırsa Fenerbahçe daha güzel futbol sergileyecektir.
HAKEM Zorbay Küçük’ün performansı da yeterliydi. Oyunun durmasına müsaade vermedi, saha içi hâkimiyeti uygundu. Yerinde kartlarla saha ortasındaki asayişi sağladı (!) Perez’in kırımızı kart gördüğü konuma yakındı ve tereddüt etmedi. Yalnızca işini sağlama alarak VAR’ın görüşünü bekledi.
Bahadır Çokişler
Bağlantı ayrıntıları
HAYAL edilen takım kalitesinin olmaması, emanetçi hoca, şanssızlık, kaybedilen dramatik puanlar ve taraftar baskısı üzere mazeretler artık geride kaldı. Fenerbahçe erken gol yedi lakin uykudan uyandı. Evvel dengeyi kurdu daha sonra rakibine büyük kadro olduğunu hissettirdi ve uzunca bir ortadan daha sonra gelen deplasman galibiyeti. İsmail Kartal yerinde değişiklikler yapınca ve futbolcular da göze hoş gelen futbol oynayınca daha ne ister ki bu taraftar?
GALİBİYETLER, göze hoş gelen futbol, ekip kimliğini oluşturmakta her vakit tesirli olmuştur. Ne kadar eksiği olursa olsun Fenerbahçe’nin bir takım derinliği vardı ve İsmail Kartal da bunu kullandı. İşte bu kadar sıradan. Yok o küsecekmiş bu üzülecekmiş (!) Şanssızlıklar geride kaldı. Mesut’a feda edilen ve oyuna daha sonradan giren Pelkas’ın attığı gole şapka çıkarılmaz mı? Taraftarın gayesindeki Mert Hakan bakılırsavini uygun yaptı, bir de asist… Valencia da bir gol bir asist, eee daha ne olsun?
DEPLASMANDA erken yenen gol Fenerbahçe için avantaj oldu. Kişisel yanlışlardan o kadar fazlaca puan kaybettiler ki, tam da özgüvene gereksinimi varken imdada yetişti Giresun maçı. Birinci yarı gol ararken kalesinde durum verdi lakin şaşırmamak lazım. Bu kadar şanssızlığa Anadolu kadrolarının iştahı kabarıyor haliyle…
FENERBAHÇE’DE top hâkimiyeti, gol beklentisi üzere istatistik detaylarda sorun yok tek eksik rakibinden çok gol atmaktı, bu sorun da aşıldı. Bilhassa ikinci yarıdaki Fenerbahçe’nin futbolu göze hoş geldi. Ekip savunmasında zaaflar da aşılırsa Fenerbahçe daha güzel futbol sergileyecektir.
HAKEM Zorbay Küçük’ün performansı da yeterliydi. Oyunun durmasına müsaade vermedi, saha içi hâkimiyeti uygundu. Yerinde kartlarla saha ortasındaki asayişi sağladı (!) Perez’in kırımızı kart gördüğü konuma yakındı ve tereddüt etmedi. Yalnızca işini sağlama alarak VAR’ın görüşünü bekledi.
Bahadır Çokişler