Galatasaray İdare Şurası Sözcüsü Remzi Sanver, sarı kırmızılı kulüpte son günlerde yaşanan tansiyona ve taraftarların tenkitlerine dair açıklamalar yaptı.
Galatasaray Spor Kulübü İdare Şurası Sözcüsü Remzi Sanver, Galatasaray Televizyonu aracılığıyla değerlendirmelere bulundu. “Kimsenin hakkının yenmediği bir futbol nizamı için gayret ediyoruz” diyen Sanver, Galatasaray idaresine ve yeni CEO Hande Ocak Başev’e yapılan tenkitlere de cevap verdi. Sarı kırmızılı idarede yaşanan istifalara ve TFF ile problemlere değinen Sanver, bir taraftarın kendisine toplumsal medyada verdiği Norveç örneği üzerinden dikkat çeken açıklamalar yaptı. Sanver’in tabirleri şöyle:
“BAŞEV’E İNANCIMIZ TAM”
“İlk ele alacağım bahis Galatasaray’daki bakılırsavlendirmeler ve nazaranv değişiklikleri olacak. İdare Konseyi olarak bakılırsave talip olurken verdiğimiz kelamlardan biri daha kurumsal bir Galatasaray’dı. Bu istikamette bir adım olarak ve icranın profesyonellere emanet edildiği, seçilmiş İdare Konseyi Üyelerinin ise yönlendiren, denetleyen pozisyonda olduğu bir sistemi oluşturmak ismine liderimizin başdanışmanı ve Dijital A.Ş. Başkanvekili Sayın Hande Ocak Başev, Galatasaray Sportif A.Ş.’ye icra şurası lideri olarak atandı. Bu kararla mevcut kulüp genel sekreterliğinin bakılırsav tarifleri birebir kalmak kaydıyla kulüp ile Sportif A.Ş. tarafınca ortaklaşa kullanılan takviye ünitelerinin verimli ve uyumlu çalışması da kendisinin sorumluluğunda olacak. Gerek kulüp gerekse Sportif A.Ş. bünyesinde 5 Ağustos 2021 tarihinden bu yana gerçekleştirmekte olduğu bu çalışmaları takdirle takip ettiğimiz Sayın Başev’in bu misyonunda de başarılı olacağına da inancımız tam.”
“VİCDANSIZCA BULUYORUZ”
“Bu vesileyle Sayın Handa Ocak Başev’in bu bakılırsave atanması sürecine dair kamuoyuna pek epey temelsiz haberin yansıdığını da belirtmek isteriz. Sportif A.Ş.’ye bir evvel de icra konseyi liderleri atanmıştır. Sayın Başev 4 ayı aşkın vakittir birlikte çalıştığı İdare Heyeti Üyelerinin tümü tarafınca yakından tanınmakta ve bu nazaranve liyakati istisnasız takdir edilmektedir. Sonuçta kendisi hem genel mevzuata birebir vakitte kulüp tüzüğüne uygun biçimde nazaranve başlamıştır. İdare Konseyimiz yeni icra şurası liderimizin tereddütsüz ve ittifakla ardındadır. Bu vesileyle birtakım basın ve toplumsal medya organlarında niçinini anlayamadığımız bir biçimde Hande hanımefendiye ailesi üzerinden saldıran haberleri haksız, hatta vicdansızca bulduğumuzu, kınadığımızı, dilerse kendisine türel takviye vermeye hazır olduğumuzu da söz etmek isteriz.”
“HUKUK ÖNÜNDE ÇABA VERECEĞİZ”
“Son vakit içinderda özellikle toplumsal medya üzerinde Galatasaray’a ve ortalarında mesai arkadaşlarımızın da bulunduğu birtakım Galatasaraylılara yönelik bir itibarsızlaştırma temayülünün farkında olduğumuzu söylemek isteriz. şüphesiz ki tenkit hakkını ve tabir özgürlüğünü tereddütsüz savunuyoruz. Öteki yandan tespit ettiğimiz sistematik karalamalara ve iftiralara karşı hukuk önünde çaba vereceğiz. Çünkü Galatasaray’ın yıllardır birikmiş problemlerini çözmek üzere sarf ettiğimiz gayretin, şahsi menfaatlerin eseri olan davranışlarla engellenmesine müsaade etmek istemiyoruz.”
“İLETİŞİME HEP AÇIĞIZ”
“Kutuplaşmış değil, Galatasaray kıymetlerinde bütünleşmiş bir Galatasaray için yola çıktık. Bunu sağlamanın ögelerinden birinin idarede şeffaflık olduğunu biliyoruz. Kulübümüzün idare sürecini Galatasaraylılarla açıklıkla paylaşıyoruz. Bunun için kıymetli Galatasaraylılardan ziyadesiyle spekülatif duran haberleri temkinle karşılamalarını ve muhtaçlık hissederlerse İdare Konseyimizden teyit almalarını rica ediyoruz. bu biçimde bir irtibata sürekli açığız. Galatasaray’ı daha yeterli ve hakikat yönetebilmek için Galatasaray topluluğunu dikkatle dinlemenin ehemmiyetinin farkındayız. Bu sebepten Galatasaraylılarla irtibat kanallarımızı çeşitlendirmeye ve geliştirmeye çalışıyoruz.”
“WHATSAPP HESABI AÇIYORUZ”
“Bu tarafta bir adım olarak üyelerimizin İdare Şurasına internet sitemiz üzerinden kendilerine mahsus erişebilecekleri bir sistem kurduk. Ayrıyeten dileyen ve müsaade veren üyelerimize kendilerini bildiriye boğmadan bilgi paylaşacağımız yahut kendi görüşlerini alabileceğimiz bir Whatsapp hesabı da açıyoruz. Nihayet haftanın belli gün ve saatlerinde üyelerimizi direkt dinlemek üzere kulübümüzün resmi zoom odasında hazır bekleyen bir İdare Şurası Üyesi de olacak. Bütün bu bağlantı kanallarına dair bilgilendirmeyi önümüzdeki günlerde üyelerimize yollayacağımız bir iletiyle yapacağız.”
“YAKIŞIK ALMAYACAĞI AŞİKAR”
“Geçtiğimiz günler içerisinde idaremizde birtakım misyon değişiklikleri yaşandı. 15 Aralık’ta Sayın Rezan Epözdemir, 16 Aralık’ta Sayın Şükrü Köksal Ünlü, İdare Konseyi üyeliklerinden istifalarını deklare ettilar. Tüzüğümüzün 93. hususu uyarınca İdare Heyetimizin yedek üyelerinden Sayın Reha Keskin ve Sayın Ozan Şener, İdare Heyeti Üyesi olarak nazaranve başladılar. misyondan ayrılan çalışma arkadaşlarımızın istifa münasebetlerine dair kendilerinin yaptıkları açıklama haricinde bir açıklama yapmamız yahut kamuoyuna yansıyan yorumları kıymetlendirmemiz yakışık almayacağı aşikardır. Sayın Epözdemir ve Sayın Meşhur’a Galatasaray’a katkıları için şükranlarımızı sunuyoruz. Sayın Keskin ve Sayın Şener’e yeni bakılırsavlerinde muvaffakiyetler diliyoruz.”
“ÖNEMLİ OLAN UYGAR ŞEKİLDE…”
“Yönetim Konseyinde Sayın Köksal Meşhur’un ayrılmasıyla boşalan İdare Şurası Genel Sekreterliği bakılırsavi bendenize emanet edildi. Kıymetli selefimin çok yükseklere taşımış olduğu standartlara layık olmak için elimden geleni yapacağım. Bu bakılırsavi İdare Şurası Sözcülüğü ile bir ortada sürdüreceğim. İdare Heyeti Sözcülüğü’nün günlük problemlere anlık olarak değinmek değil lakin kulübümüzü ilgilendiren stratejik konularda İdare Heyeti ismine kıymetlendirme yapmak için ihdas edildiğinin altını çizmek isterim. tıpkı vakitte günlük sıkıntılarda, özellikle futbola dair konularda Sportif A.Ş.’nin idare konseyi üyesi çalışma arkadaşlarımız açıklama yapacaklardır. Esaslı ve değerli kurumların birçok vakit meşakkatli olan idari süreçlerinin kimi vakit yol ayrılıklarıyla neticelenmesi doğaldır. Değerli olan bu ayrılıkların uygar bir biçimde gerçekleşmesidir. Galatasaray’ın bu açıdan örnek teşkil ettiği kuşkusuzdur.”
“ALKIŞLANMAK UĞRUNA RİSKE ATMAYACAĞIZ”
“Galatasaray Spor Kulübü İdare Heyeti olarak ileriye nazaranve başladığımız günün ümidi ve heyecanıyla bakıyoruz. Galatasaray’ın problemlerine hakimiz, bunları çözmek için inançlı adımlarla ilerliyoruz. yılların biriktirdiği sorunların bir çırpıda hallolmayacağı kuşkusuzdur. Kalıcı tahliller, uzun vadeli doğruları yapmaktan geçer. Bu doğrular birçok vakit kısa vadeli beklentilerle çelişir; ancak günü kurtarmak, bugün alkışlanmak uğruna Galatasaray’ın yarınlarını riske atmayacağız.”
“KARAMSARLIĞA GEREK YOKTUR”
“Futbol grubumuzun son vakit içinderda Türkiye’de aldığı hepimizi üzen sonuçları da bu perspektiften görüyoruz. Finansal olarak sürdürülmesi imkansızlaşmış, bu haliyle Galatasaray’ın yalnızca futbolda değil her alanda önünü tıkama noktasına gelmiş bir futbol idaresi külçeşidini değiştirmeye çalışıyoruz. Bunun için kadromuzu gençleştirdik. Maliyetimizi kayda paha bir halde düşürdük. çabucak hemen bu sürecin başındayken Avrupa’da son 16’ya kalmış bir futbol grubuna sahibiz. Karamsarlığa gerek yoktur. Yol haritamız uzun vadelidir. Gelişime açıktır. Bu yol boyunca gereken bütün kararları alacak iradeye sahibiz. İnanıyoruz ki seyahatimiz futbolda ve her spor branşında sürdürülebilir başarılarla neticelenecektir.”
“ERİL, KABA LİSANI REDDETTİK”
“Değerli Galatasaraylılar. Galatasaray’ın bugünkü İdare Şurası olarak birinci bir ortaya gelişimiz 19 Haziran 2021 tarihli seçimimizden hayli önceye uzanır. Biz bir hayalle yola çıktık. Seyahatimizde yalnızca kuvvetli ve başarılı bir Galatasaray’ı değil, hem de Türkiye’de dürüst, uygar ve barış kültürüne dayalı bir spor iklimini hedefledik. En kuvvetli sözünü futbolda bulan eril, kaba ve kutuplaştırıcı lisanı reddettik. Türkiye’de sporun olması gerektiği üzere arbedeye değil barışa kutuplaşmaya değil, uzlaşmaya hizmet etmesi gerektiğine inandık. Bu inancımızı hala ve tereddütsüz koruma ediyoruz. İnandığımızı gerçekleştirmek için her şeydilk evvelce kendimizin inandığımız üzere davranmamız gerektiğini biliyoruz. ötürüsıyla Türkiye’nin bütün spor kurumlarıyla olan bağlantılarımızı kendimize, Galatasaray’a ve Türk sporuna yakıştırdığımız üslup içerisinde sürdürüyoruz.”
“KİMSENİN HAKKININ YENMEDİĞİ BİR DÜZEN”
“örneğin Türkiye Futbol Federasyonu Federasyonun hem yapısal hem bireylerden kaynaklı sıkıntılarının olağan olarak farkındayız. Bunları ilgili bütün yerlerde lisana getiriyor, çözmek için azami çabayı sarf ediyoruz. şüphesiz Galatasaray’ın hakkının yendiği noktalarda müdahil oluyor ve hakkımızı arıyoruz. Daha da kıymetlisi kimsenin hakkının yenmediği bir futbol nizamı için çaba veriyoruz. Bu gayretin yerleri hukuktur, insan münasebetleridir, diplomasidir, gerekirse siyasettir; lakin ekranlar yahut mikrofonların önü değildir. Galatasaray Spor Kulübü yanlışsız tabanlarda bu çabayı en kuvvetli biçimde verecek birikime sahiptir ve aslına bakarsan vermektedir.”
“BU KOLAYLIKTA BEŞERLER DEĞİLİZ”
“Biz mikrofonlar önünde sesimizi yükselttik yahut hayli sert tabirler kullandık diye Galatasaray’ın hakkını aranmış olmayacağını bilecek deneyimde yöneticileriz. Ayrıyeten yalnızca kitlelere beğenilen gözükmek, bir şey yapıyormuş gözüküp göz boyamak için hiç bir yararı olmayacak doğuşçu üslubu benimseyecek sıradanlikte beşerler değiliz. Bunu ne kendimize ne Galatasaray’a yakışırız. Şayet bugün mikrofonların önünde yüksek sesle ve tehditkâr bir üslupla konuşmuyorsak bir şey yapmadığımızdan değil, bilakis gerçek bir çaba verdiğimizdendir. Gerçek çabalar yalnızca güç değil diplomasi de gerektirir. Bu da ekranlarda konuşarak olmaz. Kitlelere güzel görünmek için ekranlarda ses yükseltmek, uğraşta havlu atmaktır. Biz havlu atmadık! Uğraşımıza devam ediyoruz. Günün birinde havlu atarsak da bunu saklayarak ekranlarda göz boyamaya çalışarak değil, havlu attığımızı Galatasaray topluluğuyla açıkça paylaşacak tıynette beşerler olduğumuza inanıyorum.”
“ALKIŞ İÇİN BUNUN VEBALİNİ TAŞIMAYACAĞIZ”
“Değerli Galatasaraylılar, bedelli kamuoyu. Rakiplerimizle olan ilgilerimizde de tıpkı anlayışa sahibiz. Galatasaray Spor Kulübü Lideri bugün çıkar, Fenerbahçe Lideri’ne sert tabirler kullanır. Birileri de bunu alkışlar. Fenerbahçe Lideri benzeri sözlerle yanıt verir. Onu da birileri alkışlar. daha sonra iki kulübün taraftarları tribünlerde hengame eder, kentin art sokaklarında da birbirlerine bıçak çeker. Biz hiç bir sıkıntıyı çözmeden, yalnızca alkış almak uğruna Türkiye’de toplumsal gerginliğe, şiddet kültürüne katkı vermenin vebalini taşımayız, taşımayacağız! Geçtiğimiz günlerde bayana şiddete dikkat çekmek ve karşı durmak için Fenerbahçe ile yaptığımız bayan futbol dostluk maçı, Türk sporunda son vakit içinderda atılmış en hoş adımlardan bir tanesiydi. Ne yazık maçın skoru, maçı vermesini hedeflediğimiz iletinin önüne geçti. Daha da yazık olan, bu hayli pahalı proje, Fenerbahçe’nin bir yöneticisinin Galatasaray’a dair maç daha sonrasındaki yakışıksız kelamlarıyla gölgelendi. Kendileri bunun aile ortasındaki sohbette yaşanan bir lisan sürçmesi olduğunu beyan ettiler. elbette ki beyanları temeldir. Bir rakibimizin aile içi üslubunu pahalandırmak de bize düşmez.”
“FENERBAHÇE’NİN YÖNETİCİSİ BUNU ANLAMAMIŞ”
“Kadın futbolunu varlığı elbette kadın-erkek eşitliği açısından değerlidir; ancak hem de futboldaki eril lisanın oluşturduğu şiddet ve aykırılık külçeşidinin kırılmasında da büyük rol oynar. Bayana şiddete karşı durmak için yapılan bir bayan futbol dostluk maçı daha sonrasındaki davranış biçiminin bütünü, Fenerbahçe’nin saygıdeğer yöneticisinin bu ikinci hususu hiç anlamamış olduğunu ortaya koyuyor. O anlamadı diye biz çizgimizi değiştirecek değiliz. Zira biz anladık. Türkiye’de spor kurumlarıyla münasebetimizde ne yapıyorsak bilerek yapıyor, nasıl yapıyorsak bilerek davranıyoruz. Dünya ölçeğinde büyük bir sivil toplum örgütünü yönetiyor olmanın sorumluluğunu taşıyoruz. Dünyadaki pozisyonumuz prestijiyle Türkiye’de tekiz. Bu da bize kitlelere yanlışsız bildiriler verme sorumluluğunu yüklüyor.”
“SOSYAL MEDYAYA DEĞİL, GELENEKLERE GÖRE…”
“Hem idare birebir vakitte bağlantı üslubumuzu bu sorumlulukla belirliyoruz. Günlük heyecanların taleplerini karşılamak yahut tanınan olmak ismine bu sorumluluktan imtina etmeyeceğiz. Bu noktada pahalı taraftarlarımıza seslenmek istiyorum. Yeryüzünün çeşitli köşelerindeki milyonlarca taraftarımızın Galatasarayımızı dünyanın en kıymetli sivil toplum kuruluşları ortasına sokan ana ögelerden biri olduğunun şüphesiz şuurundayız. Bu şuurla taraftarlarımızın his ve fikirlerine kıymet veriyoruz. Bu his ve niyetleri her kanaldan dinlemeye çalışıyoruz. Öteki yandan Galatasaray’ı toplumsal medyaya nazaran değil, kurumsal gereksinimlerimize göre yönetiyoruz. Hele idare ve bağlantı üslubumuzu toplumsal medyaya bakılırsa değil Galatasaray’ın klâsik kıymetlerine ve dünyada elde etmiş olduğu pozisyona uygun olarak belirliyoruz. Bu kıymetlerin ve pozisyonun yalnızca kulüp üyelerimize değil tüm Galatasaraylılara ilham verdiğine kuşkumuz olmadığından sevgili taraftarlarımızın Galatasaray’ın üslup ve üslubunu, bizimki kadar esaslı bir geleneğe sahip olmayan, nispeten lokal kalmış spor kulüplerininki ile mukayese etmeyeceklerini umuyoruz.”
“NORVEÇ’E ÖZENMEYİN DİYE…”
“Geçenlerde genç bir taraftarımızın toplumsal medyada bana şirin bir takılması oldu. ‘Abi sen git Norveç’te yöneticilik yap’ dedi. Nasıl bir Norveç algısı olduğunu bilmediğimden bu ülke özelinde bir yorum yapmayacağım. Ben ve çalışma arkadaşlarım dilersek Norveç’te yaşayabilir ve orada yöneticilik de yapabilirdik. Bunu Türkiye’de yapmayı tercih ettik. Zira fazlaca sevdiğimiz memleketimizin spor ikliminin dünyanın gelişmiş ülkelerinden eksiği olmamasının heyecanını taşıyoruz. O sevgili kardeşime diyorum ki, ‘Biz sizin ya da evlatlarınızın Norveç’e özenmeyeceği bir Türk sporu için yola koyulduk.’ Uzun soluklu bir çaba, bir bayrak yarışı olduğunun farkındayız. Geçtiğimiz günlerde bir İdare Konseyi Toplantısında liderimizin tabir ettiği üzere Galatasaray için uzun vadeli doğruları yapmak durumundayız. Eminiz Galatasaray topluluğu bunu takdir edecektir. Bugün etmese yarın edecektir. İstikbalde bugünlerin tarihi yazıldığında hakkımızda Türk sporunda farklı ve hoş bir şeyler yapmaya çalışmışlar denirse bu da evlatlarımıza bırakacağımız en büyük manevi miras olacaktır.”
Galatasaray Spor Kulübü İdare Şurası Sözcüsü Remzi Sanver, Galatasaray Televizyonu aracılığıyla değerlendirmelere bulundu. “Kimsenin hakkının yenmediği bir futbol nizamı için gayret ediyoruz” diyen Sanver, Galatasaray idaresine ve yeni CEO Hande Ocak Başev’e yapılan tenkitlere de cevap verdi. Sarı kırmızılı idarede yaşanan istifalara ve TFF ile problemlere değinen Sanver, bir taraftarın kendisine toplumsal medyada verdiği Norveç örneği üzerinden dikkat çeken açıklamalar yaptı. Sanver’in tabirleri şöyle:
“BAŞEV’E İNANCIMIZ TAM”
“İlk ele alacağım bahis Galatasaray’daki bakılırsavlendirmeler ve nazaranv değişiklikleri olacak. İdare Konseyi olarak bakılırsave talip olurken verdiğimiz kelamlardan biri daha kurumsal bir Galatasaray’dı. Bu istikamette bir adım olarak ve icranın profesyonellere emanet edildiği, seçilmiş İdare Konseyi Üyelerinin ise yönlendiren, denetleyen pozisyonda olduğu bir sistemi oluşturmak ismine liderimizin başdanışmanı ve Dijital A.Ş. Başkanvekili Sayın Hande Ocak Başev, Galatasaray Sportif A.Ş.’ye icra şurası lideri olarak atandı. Bu kararla mevcut kulüp genel sekreterliğinin bakılırsav tarifleri birebir kalmak kaydıyla kulüp ile Sportif A.Ş. tarafınca ortaklaşa kullanılan takviye ünitelerinin verimli ve uyumlu çalışması da kendisinin sorumluluğunda olacak. Gerek kulüp gerekse Sportif A.Ş. bünyesinde 5 Ağustos 2021 tarihinden bu yana gerçekleştirmekte olduğu bu çalışmaları takdirle takip ettiğimiz Sayın Başev’in bu misyonunda de başarılı olacağına da inancımız tam.”
“VİCDANSIZCA BULUYORUZ”
“Bu vesileyle Sayın Handa Ocak Başev’in bu bakılırsave atanması sürecine dair kamuoyuna pek epey temelsiz haberin yansıdığını da belirtmek isteriz. Sportif A.Ş.’ye bir evvel de icra konseyi liderleri atanmıştır. Sayın Başev 4 ayı aşkın vakittir birlikte çalıştığı İdare Heyeti Üyelerinin tümü tarafınca yakından tanınmakta ve bu nazaranve liyakati istisnasız takdir edilmektedir. Sonuçta kendisi hem genel mevzuata birebir vakitte kulüp tüzüğüne uygun biçimde nazaranve başlamıştır. İdare Konseyimiz yeni icra şurası liderimizin tereddütsüz ve ittifakla ardındadır. Bu vesileyle birtakım basın ve toplumsal medya organlarında niçinini anlayamadığımız bir biçimde Hande hanımefendiye ailesi üzerinden saldıran haberleri haksız, hatta vicdansızca bulduğumuzu, kınadığımızı, dilerse kendisine türel takviye vermeye hazır olduğumuzu da söz etmek isteriz.”
“HUKUK ÖNÜNDE ÇABA VERECEĞİZ”
“Son vakit içinderda özellikle toplumsal medya üzerinde Galatasaray’a ve ortalarında mesai arkadaşlarımızın da bulunduğu birtakım Galatasaraylılara yönelik bir itibarsızlaştırma temayülünün farkında olduğumuzu söylemek isteriz. şüphesiz ki tenkit hakkını ve tabir özgürlüğünü tereddütsüz savunuyoruz. Öteki yandan tespit ettiğimiz sistematik karalamalara ve iftiralara karşı hukuk önünde çaba vereceğiz. Çünkü Galatasaray’ın yıllardır birikmiş problemlerini çözmek üzere sarf ettiğimiz gayretin, şahsi menfaatlerin eseri olan davranışlarla engellenmesine müsaade etmek istemiyoruz.”
“İLETİŞİME HEP AÇIĞIZ”
“Kutuplaşmış değil, Galatasaray kıymetlerinde bütünleşmiş bir Galatasaray için yola çıktık. Bunu sağlamanın ögelerinden birinin idarede şeffaflık olduğunu biliyoruz. Kulübümüzün idare sürecini Galatasaraylılarla açıklıkla paylaşıyoruz. Bunun için kıymetli Galatasaraylılardan ziyadesiyle spekülatif duran haberleri temkinle karşılamalarını ve muhtaçlık hissederlerse İdare Konseyimizden teyit almalarını rica ediyoruz. bu biçimde bir irtibata sürekli açığız. Galatasaray’ı daha yeterli ve hakikat yönetebilmek için Galatasaray topluluğunu dikkatle dinlemenin ehemmiyetinin farkındayız. Bu sebepten Galatasaraylılarla irtibat kanallarımızı çeşitlendirmeye ve geliştirmeye çalışıyoruz.”
“WHATSAPP HESABI AÇIYORUZ”
“Bu tarafta bir adım olarak üyelerimizin İdare Şurasına internet sitemiz üzerinden kendilerine mahsus erişebilecekleri bir sistem kurduk. Ayrıyeten dileyen ve müsaade veren üyelerimize kendilerini bildiriye boğmadan bilgi paylaşacağımız yahut kendi görüşlerini alabileceğimiz bir Whatsapp hesabı da açıyoruz. Nihayet haftanın belli gün ve saatlerinde üyelerimizi direkt dinlemek üzere kulübümüzün resmi zoom odasında hazır bekleyen bir İdare Şurası Üyesi de olacak. Bütün bu bağlantı kanallarına dair bilgilendirmeyi önümüzdeki günlerde üyelerimize yollayacağımız bir iletiyle yapacağız.”
“YAKIŞIK ALMAYACAĞI AŞİKAR”
“Geçtiğimiz günler içerisinde idaremizde birtakım misyon değişiklikleri yaşandı. 15 Aralık’ta Sayın Rezan Epözdemir, 16 Aralık’ta Sayın Şükrü Köksal Ünlü, İdare Konseyi üyeliklerinden istifalarını deklare ettilar. Tüzüğümüzün 93. hususu uyarınca İdare Heyetimizin yedek üyelerinden Sayın Reha Keskin ve Sayın Ozan Şener, İdare Heyeti Üyesi olarak nazaranve başladılar. misyondan ayrılan çalışma arkadaşlarımızın istifa münasebetlerine dair kendilerinin yaptıkları açıklama haricinde bir açıklama yapmamız yahut kamuoyuna yansıyan yorumları kıymetlendirmemiz yakışık almayacağı aşikardır. Sayın Epözdemir ve Sayın Meşhur’a Galatasaray’a katkıları için şükranlarımızı sunuyoruz. Sayın Keskin ve Sayın Şener’e yeni bakılırsavlerinde muvaffakiyetler diliyoruz.”
“ÖNEMLİ OLAN UYGAR ŞEKİLDE…”
“Yönetim Konseyinde Sayın Köksal Meşhur’un ayrılmasıyla boşalan İdare Şurası Genel Sekreterliği bakılırsavi bendenize emanet edildi. Kıymetli selefimin çok yükseklere taşımış olduğu standartlara layık olmak için elimden geleni yapacağım. Bu bakılırsavi İdare Şurası Sözcülüğü ile bir ortada sürdüreceğim. İdare Heyeti Sözcülüğü’nün günlük problemlere anlık olarak değinmek değil lakin kulübümüzü ilgilendiren stratejik konularda İdare Heyeti ismine kıymetlendirme yapmak için ihdas edildiğinin altını çizmek isterim. tıpkı vakitte günlük sıkıntılarda, özellikle futbola dair konularda Sportif A.Ş.’nin idare konseyi üyesi çalışma arkadaşlarımız açıklama yapacaklardır. Esaslı ve değerli kurumların birçok vakit meşakkatli olan idari süreçlerinin kimi vakit yol ayrılıklarıyla neticelenmesi doğaldır. Değerli olan bu ayrılıkların uygar bir biçimde gerçekleşmesidir. Galatasaray’ın bu açıdan örnek teşkil ettiği kuşkusuzdur.”
“ALKIŞLANMAK UĞRUNA RİSKE ATMAYACAĞIZ”
“Galatasaray Spor Kulübü İdare Heyeti olarak ileriye nazaranve başladığımız günün ümidi ve heyecanıyla bakıyoruz. Galatasaray’ın problemlerine hakimiz, bunları çözmek için inançlı adımlarla ilerliyoruz. yılların biriktirdiği sorunların bir çırpıda hallolmayacağı kuşkusuzdur. Kalıcı tahliller, uzun vadeli doğruları yapmaktan geçer. Bu doğrular birçok vakit kısa vadeli beklentilerle çelişir; ancak günü kurtarmak, bugün alkışlanmak uğruna Galatasaray’ın yarınlarını riske atmayacağız.”
“KARAMSARLIĞA GEREK YOKTUR”
“Futbol grubumuzun son vakit içinderda Türkiye’de aldığı hepimizi üzen sonuçları da bu perspektiften görüyoruz. Finansal olarak sürdürülmesi imkansızlaşmış, bu haliyle Galatasaray’ın yalnızca futbolda değil her alanda önünü tıkama noktasına gelmiş bir futbol idaresi külçeşidini değiştirmeye çalışıyoruz. Bunun için kadromuzu gençleştirdik. Maliyetimizi kayda paha bir halde düşürdük. çabucak hemen bu sürecin başındayken Avrupa’da son 16’ya kalmış bir futbol grubuna sahibiz. Karamsarlığa gerek yoktur. Yol haritamız uzun vadelidir. Gelişime açıktır. Bu yol boyunca gereken bütün kararları alacak iradeye sahibiz. İnanıyoruz ki seyahatimiz futbolda ve her spor branşında sürdürülebilir başarılarla neticelenecektir.”
“ERİL, KABA LİSANI REDDETTİK”
“Değerli Galatasaraylılar. Galatasaray’ın bugünkü İdare Şurası olarak birinci bir ortaya gelişimiz 19 Haziran 2021 tarihli seçimimizden hayli önceye uzanır. Biz bir hayalle yola çıktık. Seyahatimizde yalnızca kuvvetli ve başarılı bir Galatasaray’ı değil, hem de Türkiye’de dürüst, uygar ve barış kültürüne dayalı bir spor iklimini hedefledik. En kuvvetli sözünü futbolda bulan eril, kaba ve kutuplaştırıcı lisanı reddettik. Türkiye’de sporun olması gerektiği üzere arbedeye değil barışa kutuplaşmaya değil, uzlaşmaya hizmet etmesi gerektiğine inandık. Bu inancımızı hala ve tereddütsüz koruma ediyoruz. İnandığımızı gerçekleştirmek için her şeydilk evvelce kendimizin inandığımız üzere davranmamız gerektiğini biliyoruz. ötürüsıyla Türkiye’nin bütün spor kurumlarıyla olan bağlantılarımızı kendimize, Galatasaray’a ve Türk sporuna yakıştırdığımız üslup içerisinde sürdürüyoruz.”
“KİMSENİN HAKKININ YENMEDİĞİ BİR DÜZEN”
“örneğin Türkiye Futbol Federasyonu Federasyonun hem yapısal hem bireylerden kaynaklı sıkıntılarının olağan olarak farkındayız. Bunları ilgili bütün yerlerde lisana getiriyor, çözmek için azami çabayı sarf ediyoruz. şüphesiz Galatasaray’ın hakkının yendiği noktalarda müdahil oluyor ve hakkımızı arıyoruz. Daha da kıymetlisi kimsenin hakkının yenmediği bir futbol nizamı için çaba veriyoruz. Bu gayretin yerleri hukuktur, insan münasebetleridir, diplomasidir, gerekirse siyasettir; lakin ekranlar yahut mikrofonların önü değildir. Galatasaray Spor Kulübü yanlışsız tabanlarda bu çabayı en kuvvetli biçimde verecek birikime sahiptir ve aslına bakarsan vermektedir.”
“BU KOLAYLIKTA BEŞERLER DEĞİLİZ”
“Biz mikrofonlar önünde sesimizi yükselttik yahut hayli sert tabirler kullandık diye Galatasaray’ın hakkını aranmış olmayacağını bilecek deneyimde yöneticileriz. Ayrıyeten yalnızca kitlelere beğenilen gözükmek, bir şey yapıyormuş gözüküp göz boyamak için hiç bir yararı olmayacak doğuşçu üslubu benimseyecek sıradanlikte beşerler değiliz. Bunu ne kendimize ne Galatasaray’a yakışırız. Şayet bugün mikrofonların önünde yüksek sesle ve tehditkâr bir üslupla konuşmuyorsak bir şey yapmadığımızdan değil, bilakis gerçek bir çaba verdiğimizdendir. Gerçek çabalar yalnızca güç değil diplomasi de gerektirir. Bu da ekranlarda konuşarak olmaz. Kitlelere güzel görünmek için ekranlarda ses yükseltmek, uğraşta havlu atmaktır. Biz havlu atmadık! Uğraşımıza devam ediyoruz. Günün birinde havlu atarsak da bunu saklayarak ekranlarda göz boyamaya çalışarak değil, havlu attığımızı Galatasaray topluluğuyla açıkça paylaşacak tıynette beşerler olduğumuza inanıyorum.”
“ALKIŞ İÇİN BUNUN VEBALİNİ TAŞIMAYACAĞIZ”
“Değerli Galatasaraylılar, bedelli kamuoyu. Rakiplerimizle olan ilgilerimizde de tıpkı anlayışa sahibiz. Galatasaray Spor Kulübü Lideri bugün çıkar, Fenerbahçe Lideri’ne sert tabirler kullanır. Birileri de bunu alkışlar. Fenerbahçe Lideri benzeri sözlerle yanıt verir. Onu da birileri alkışlar. daha sonra iki kulübün taraftarları tribünlerde hengame eder, kentin art sokaklarında da birbirlerine bıçak çeker. Biz hiç bir sıkıntıyı çözmeden, yalnızca alkış almak uğruna Türkiye’de toplumsal gerginliğe, şiddet kültürüne katkı vermenin vebalini taşımayız, taşımayacağız! Geçtiğimiz günlerde bayana şiddete dikkat çekmek ve karşı durmak için Fenerbahçe ile yaptığımız bayan futbol dostluk maçı, Türk sporunda son vakit içinderda atılmış en hoş adımlardan bir tanesiydi. Ne yazık maçın skoru, maçı vermesini hedeflediğimiz iletinin önüne geçti. Daha da yazık olan, bu hayli pahalı proje, Fenerbahçe’nin bir yöneticisinin Galatasaray’a dair maç daha sonrasındaki yakışıksız kelamlarıyla gölgelendi. Kendileri bunun aile ortasındaki sohbette yaşanan bir lisan sürçmesi olduğunu beyan ettiler. elbette ki beyanları temeldir. Bir rakibimizin aile içi üslubunu pahalandırmak de bize düşmez.”
“FENERBAHÇE’NİN YÖNETİCİSİ BUNU ANLAMAMIŞ”
“Kadın futbolunu varlığı elbette kadın-erkek eşitliği açısından değerlidir; ancak hem de futboldaki eril lisanın oluşturduğu şiddet ve aykırılık külçeşidinin kırılmasında da büyük rol oynar. Bayana şiddete karşı durmak için yapılan bir bayan futbol dostluk maçı daha sonrasındaki davranış biçiminin bütünü, Fenerbahçe’nin saygıdeğer yöneticisinin bu ikinci hususu hiç anlamamış olduğunu ortaya koyuyor. O anlamadı diye biz çizgimizi değiştirecek değiliz. Zira biz anladık. Türkiye’de spor kurumlarıyla münasebetimizde ne yapıyorsak bilerek yapıyor, nasıl yapıyorsak bilerek davranıyoruz. Dünya ölçeğinde büyük bir sivil toplum örgütünü yönetiyor olmanın sorumluluğunu taşıyoruz. Dünyadaki pozisyonumuz prestijiyle Türkiye’de tekiz. Bu da bize kitlelere yanlışsız bildiriler verme sorumluluğunu yüklüyor.”
“SOSYAL MEDYAYA DEĞİL, GELENEKLERE GÖRE…”
“Hem idare birebir vakitte bağlantı üslubumuzu bu sorumlulukla belirliyoruz. Günlük heyecanların taleplerini karşılamak yahut tanınan olmak ismine bu sorumluluktan imtina etmeyeceğiz. Bu noktada pahalı taraftarlarımıza seslenmek istiyorum. Yeryüzünün çeşitli köşelerindeki milyonlarca taraftarımızın Galatasarayımızı dünyanın en kıymetli sivil toplum kuruluşları ortasına sokan ana ögelerden biri olduğunun şüphesiz şuurundayız. Bu şuurla taraftarlarımızın his ve fikirlerine kıymet veriyoruz. Bu his ve niyetleri her kanaldan dinlemeye çalışıyoruz. Öteki yandan Galatasaray’ı toplumsal medyaya nazaran değil, kurumsal gereksinimlerimize göre yönetiyoruz. Hele idare ve bağlantı üslubumuzu toplumsal medyaya bakılırsa değil Galatasaray’ın klâsik kıymetlerine ve dünyada elde etmiş olduğu pozisyona uygun olarak belirliyoruz. Bu kıymetlerin ve pozisyonun yalnızca kulüp üyelerimize değil tüm Galatasaraylılara ilham verdiğine kuşkumuz olmadığından sevgili taraftarlarımızın Galatasaray’ın üslup ve üslubunu, bizimki kadar esaslı bir geleneğe sahip olmayan, nispeten lokal kalmış spor kulüplerininki ile mukayese etmeyeceklerini umuyoruz.”
“NORVEÇ’E ÖZENMEYİN DİYE…”
“Geçenlerde genç bir taraftarımızın toplumsal medyada bana şirin bir takılması oldu. ‘Abi sen git Norveç’te yöneticilik yap’ dedi. Nasıl bir Norveç algısı olduğunu bilmediğimden bu ülke özelinde bir yorum yapmayacağım. Ben ve çalışma arkadaşlarım dilersek Norveç’te yaşayabilir ve orada yöneticilik de yapabilirdik. Bunu Türkiye’de yapmayı tercih ettik. Zira fazlaca sevdiğimiz memleketimizin spor ikliminin dünyanın gelişmiş ülkelerinden eksiği olmamasının heyecanını taşıyoruz. O sevgili kardeşime diyorum ki, ‘Biz sizin ya da evlatlarınızın Norveç’e özenmeyeceği bir Türk sporu için yola koyulduk.’ Uzun soluklu bir çaba, bir bayrak yarışı olduğunun farkındayız. Geçtiğimiz günlerde bir İdare Konseyi Toplantısında liderimizin tabir ettiği üzere Galatasaray için uzun vadeli doğruları yapmak durumundayız. Eminiz Galatasaray topluluğu bunu takdir edecektir. Bugün etmese yarın edecektir. İstikbalde bugünlerin tarihi yazıldığında hakkımızda Türk sporunda farklı ve hoş bir şeyler yapmaya çalışmışlar denirse bu da evlatlarımıza bırakacağımız en büyük manevi miras olacaktır.”