120 milyonluk büyük ikramiye çeyrek bilete isabet ederken bu dört biletten sırf bir tanesi satıldı. Uzmanlar, özel dala geçerek denetlenebilirliği zayıflayan kurumların manipülasyona açık hale geleceğinin altını çiziyor.
Ulusal Piyango’nun yılbaşı çekilişinde 120 milyon liralık büyük ikramiyenin çeyrek bilete isabet etmesi ve bu biletlerden yalnızca bir adedinin satılması tartışmaları bir daha birlikteinde getirdi.
Cumhuriyet’ten Çağdaş Bayraktar’ın haberine göre 2017 yılında gece yarısı KHK’si ile Varlık Fonu’na devredildikten daha sonra 2018 yılbaşı çekilişinde büyük ikramiyenin isabet ettiği biletin sahibi çıkmamış ve bunun üzerine ikramiye Varlık Fonu’na devredilmişti.
Ulusal Piyango’nun 2019 yılında Türkiye Varlık Fonu tarafınca 10 yıllığına Demirören-SISAL iştirakine kiralanmasının akabinde yapılan yılbaşı çekilişinde de 100 milyon liralık büyük ikramiye çeyrek bilete isabet etmiş ve bu yıl olduğu üzere çeyrek biletlerden yalnızca bir tanesi satıldığı için satılmayan üç biletin meblağı 75 milyon TL Demirören’in ortak olduğu şirkete devredilmişti.
‘DEVLET KONTROLÜ OLMALI’
Mevzuya ait Cumhuriyet’e konuşan Prof. Dr. Aziz Konukman, “erdemsiz mallar” olarak geçen piyango üzere malların özgür piyasaya btırakıldığında kontrolünün zayıflayacağını ve her cins manipülasyona açık hale geleceğini, bu yüzden de muhakkak devlet kontrolünde olması gerektiğini belirtti.
DEVLET HİSSESİ DÜŞÜRÜLDÜ, KDV SIFIRLANDI
Türkiye Varlık Fonu’na devredilmedilk evvel Ulusal Piyango’da bilet satış gelirlerinin yüzde 43’ünün devlete kaldığını, ayrıyeten yüzde 18 KDV ödendiğini belirten Prof. Dr. Duran Bülbül ise Demirören kümesine kiralama süreci daha sonrası devlet hissesinin yüzde 30’a indirildiğini, KDV’nin de sıfırlandığını tabir etti. Tüm dünyada Ulusal Piyango üzere kurumların devletin kontrolü ve mülkiyetinde olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Bülbül, bu kurumların emelinin devlete acil durumlarda finansman sağlamak olduğunu söylemiş oldu.
Türkiye’de de bu kurumların Kızılay, Yeşilay, Çocuk Esirgeme Kurumu üzere toplumsal hizmetlere yardım emeliyle kurulduğunu söyleyen Prof. Dr. Bülbül, devlet denetiminden çıktıktan daha sonra Ulusal Piyango’nun denetlenemediğini tabir etti.
HASILAT NEREDE?
Sayıştay’ın 2020 yılı Ulusal Piyango Yönetimi Genel Müdürlüğü taslak raporunda yönetimin, talih oyunlarının Ağustos 2020 yılından beri izleme ve denetleme yetkisini kullanmadığını yazdığını, bu biçimdece kamu finansmanının adeta Demirören finansmanına dönüştürüldüğünü belirtti.
Bülbül, Demirören kümesine periyotla bir arada devlete taahhüt edilen hasılata ulaşılamadığı üzere, taahhüt edilen yararların devlete yatırılıp yatırılmadığının bilinmediğini, taahhüt edilen hasılata ulaşılamaması durumunda kesilmesi gereken cezanın kesilip kesilmediğinin de bilinmediğini kelamlarına ekledi.
Yatırım tavsiyesi içermez.
Ulusal Piyango’nun yılbaşı çekilişinde 120 milyon liralık büyük ikramiyenin çeyrek bilete isabet etmesi ve bu biletlerden yalnızca bir adedinin satılması tartışmaları bir daha birlikteinde getirdi.
Cumhuriyet’ten Çağdaş Bayraktar’ın haberine göre 2017 yılında gece yarısı KHK’si ile Varlık Fonu’na devredildikten daha sonra 2018 yılbaşı çekilişinde büyük ikramiyenin isabet ettiği biletin sahibi çıkmamış ve bunun üzerine ikramiye Varlık Fonu’na devredilmişti.
Ulusal Piyango’nun 2019 yılında Türkiye Varlık Fonu tarafınca 10 yıllığına Demirören-SISAL iştirakine kiralanmasının akabinde yapılan yılbaşı çekilişinde de 100 milyon liralık büyük ikramiye çeyrek bilete isabet etmiş ve bu yıl olduğu üzere çeyrek biletlerden yalnızca bir tanesi satıldığı için satılmayan üç biletin meblağı 75 milyon TL Demirören’in ortak olduğu şirkete devredilmişti.
‘DEVLET KONTROLÜ OLMALI’
Mevzuya ait Cumhuriyet’e konuşan Prof. Dr. Aziz Konukman, “erdemsiz mallar” olarak geçen piyango üzere malların özgür piyasaya btırakıldığında kontrolünün zayıflayacağını ve her cins manipülasyona açık hale geleceğini, bu yüzden de muhakkak devlet kontrolünde olması gerektiğini belirtti.
DEVLET HİSSESİ DÜŞÜRÜLDÜ, KDV SIFIRLANDI
Türkiye Varlık Fonu’na devredilmedilk evvel Ulusal Piyango’da bilet satış gelirlerinin yüzde 43’ünün devlete kaldığını, ayrıyeten yüzde 18 KDV ödendiğini belirten Prof. Dr. Duran Bülbül ise Demirören kümesine kiralama süreci daha sonrası devlet hissesinin yüzde 30’a indirildiğini, KDV’nin de sıfırlandığını tabir etti. Tüm dünyada Ulusal Piyango üzere kurumların devletin kontrolü ve mülkiyetinde olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Bülbül, bu kurumların emelinin devlete acil durumlarda finansman sağlamak olduğunu söylemiş oldu.
Türkiye’de de bu kurumların Kızılay, Yeşilay, Çocuk Esirgeme Kurumu üzere toplumsal hizmetlere yardım emeliyle kurulduğunu söyleyen Prof. Dr. Bülbül, devlet denetiminden çıktıktan daha sonra Ulusal Piyango’nun denetlenemediğini tabir etti.
HASILAT NEREDE?
Sayıştay’ın 2020 yılı Ulusal Piyango Yönetimi Genel Müdürlüğü taslak raporunda yönetimin, talih oyunlarının Ağustos 2020 yılından beri izleme ve denetleme yetkisini kullanmadığını yazdığını, bu biçimdece kamu finansmanının adeta Demirören finansmanına dönüştürüldüğünü belirtti.
Bülbül, Demirören kümesine periyotla bir arada devlete taahhüt edilen hasılata ulaşılamadığı üzere, taahhüt edilen yararların devlete yatırılıp yatırılmadığının bilinmediğini, taahhüt edilen hasılata ulaşılamaması durumunda kesilmesi gereken cezanın kesilip kesilmediğinin de bilinmediğini kelamlarına ekledi.
Yatırım tavsiyesi içermez.