Akşener’in konuşmasından öne çıkanlar şöyleki:
‘Haftaya, siftah yapmadım diyen esnafı dikkate alarak başlayın. Milletimizin sesini duyarak başlayın’
Akşener, Cem Güneş’i kürsüye konuşma yapması için davet etti.
Cem Güneş
”Asgari fiyatla çalışıp müsaadeli günlerinde de taksi sürücülüğü yapıyorum. Gaza, akaryakıta yapılan artırımlarla geçinemiyorum. Eşim MS hastası, 4 yaşında çocuğum var. Artırımlara ben sus hissesi diyorum. Minimum fiyat eriyor gidiyor. Bizler hoş ülkemizde bu biçimde yaşamayı hak etmiyor. Minimum ücretlinin ne hayali olabilir ki? Benim en büyük hayalim çocuğu yatağına aç koymamak. Bizlerin en büyük başarısı yetmeyeni yettirmeye çalışmak. Birileri çıkıp şükredin diyor. Biz esasen çıkıp her şükrediyoruz, siz de çıkıp bir ‘cebime doldurduklarım bana yeter’ diyerek şükredin. Bir kasap, manav, market alışverişi yapın da bakalım cebinizde para kalıyor mu?”
Akşener kelamı aldığında şu biçimde devam etti:
”Erdoğan, bizim gençlerimizin halini görmezken Afrikalı gençlerin sıkıntısına düşmüş. Afrikalı genç bir kız ‘Daha adil bir dünya istiyorum’ dedi diye,
Rezervler için ‘ben o sırada başbakan değildim, Cumhurbaşkanıydım’ dedi. Sempatik hayalet Casper üzere ortalıkta yokmuş. Sen hala ortada mahrum. Sizin bu politikalarınız yüzünden her bölüm iflasın eşiğinde. İşbilmez grubunla bir arada yoksulluğu getirdiniz. bu biçimde giderse yoklukla karşılaşacağız.
Maalesef, ülkemiz iktisat cahili bir adamın denebir daha maruz kalıyor. Ekonomistler söylüyor, anlamıyor. Biz söylüyoruz, anlamıyor. AKP’liler de söylüyor bir daha anlamıyor.
Ekonomik model deyip iç güçler, dış güçler içinde gidip geliyorlar.
Konut almak, otomobil almak neredeyse imkansız. İhracatı artıracağız diyorsun, arttı mı? Hayır.
Daha ne ısrar ediyorsun? Saraya kapandın, ekonomiyi damadına teslim ettin, liyakatsız kadrolarınla.
Sorunu teşhis etmek gerekir. Bu iktisadın niçini, sen ve ucube idarenin.
Dış güçler de dış güçler… Dış güçler var ve olmaya da devam edecek. Yol yaparken yolsuzluk yap, çal götür. daha sonra dış güçler… Partili Cumhurbaşkanlığı, dış güçlere tokat üzere inecek dedin; ine ine millete indi o tokat. Yaptığının sorumluluğunu da al yahu, iktisadın başına damadını dış güçler mi başına getirdi? Ballı kredileri yandaşlarına dış güçler mi verdi? Bunların hepsinin sorumlusu sensin Erdoğan. Bu fırtınanın niçini sensin. Ben o sırada yoktum deyip kenara çekilemezsin.
Büyük ekonomistimiz, Döviz endeksli mevduat hesabını 30 yıl daha sonra geri geldi. Gaye 2023, 1970’lere geri döndük. Nass var diye diye gezdi, pazartesi hayatımıza farklı bir faiz ile geldi. Bizim paramızı gitti dolara bağladı. Amerika’ya niye bağladın? Kur farkını ödeyeceğim dediğin için kur lobisine bağladın.
Mart ayından beri saçmalıklar zincirini yapmasaydın şu anda ülkenin durumu nasıl olurdu biliyor musun? Senin şımarıklığın yüzünden ülke borçlandı. Hakkını teslim edeyim, siyaset faizi daha düşük. Endüstricinin faizi yükseldi senin faizin düştü. Nitekim zeka dolu adımlar, kutluyorum.
İki gündür saray medyasında davul zurna ile kutlama yapıyorsunuz, madem bu büyük muvaffakiyet. bu biçimde doğal gaza, elektriğe gelen artırımları kaldırın. Halkımız da kutlasın.
Saraya yeni otomobil siparişleri verirken memleketimizi batırmaya devam ederken biz milletimizle buluştuk. Yarın nasıl bir Türkiye’de uyanmak istersin dediğimde emekliler, ‘Kimseye minnet etmeyen bir Türkiye’de uyanmak isterim.’ dedi.
BAĞ-KUR ve SGK emeklilerinin maaş eşitlemelerinin yapılmasını istiyoruz.
Bir genç, ‘Yurtharicinde olmak isterdim, Türkiye’de yaşamak istemiyorum’ dedi. Artık benim kalbim ağrıyor. Bir ekmeği alamayan beşerler var bu ülkede. Lise öğrencisi bir çocuk diyor ki, ‘Kitap okumak, eğitim görmek bile lükse girdi.’
Osmaniyeli bir abimiz, ”Eskiden ekmek aslanın midesindeydi, artık aslan da aç.” dedi bir vatandaşımız. Günlük artırım olmaz ki!
Yatırım tavsiyesi içermez.
‘Haftaya, siftah yapmadım diyen esnafı dikkate alarak başlayın. Milletimizin sesini duyarak başlayın’
Akşener, Cem Güneş’i kürsüye konuşma yapması için davet etti.
Cem Güneş
”Asgari fiyatla çalışıp müsaadeli günlerinde de taksi sürücülüğü yapıyorum. Gaza, akaryakıta yapılan artırımlarla geçinemiyorum. Eşim MS hastası, 4 yaşında çocuğum var. Artırımlara ben sus hissesi diyorum. Minimum fiyat eriyor gidiyor. Bizler hoş ülkemizde bu biçimde yaşamayı hak etmiyor. Minimum ücretlinin ne hayali olabilir ki? Benim en büyük hayalim çocuğu yatağına aç koymamak. Bizlerin en büyük başarısı yetmeyeni yettirmeye çalışmak. Birileri çıkıp şükredin diyor. Biz esasen çıkıp her şükrediyoruz, siz de çıkıp bir ‘cebime doldurduklarım bana yeter’ diyerek şükredin. Bir kasap, manav, market alışverişi yapın da bakalım cebinizde para kalıyor mu?”
Akşener kelamı aldığında şu biçimde devam etti:
”Erdoğan, bizim gençlerimizin halini görmezken Afrikalı gençlerin sıkıntısına düşmüş. Afrikalı genç bir kız ‘Daha adil bir dünya istiyorum’ dedi diye,
Rezervler için ‘ben o sırada başbakan değildim, Cumhurbaşkanıydım’ dedi. Sempatik hayalet Casper üzere ortalıkta yokmuş. Sen hala ortada mahrum. Sizin bu politikalarınız yüzünden her bölüm iflasın eşiğinde. İşbilmez grubunla bir arada yoksulluğu getirdiniz. bu biçimde giderse yoklukla karşılaşacağız.
Maalesef, ülkemiz iktisat cahili bir adamın denebir daha maruz kalıyor. Ekonomistler söylüyor, anlamıyor. Biz söylüyoruz, anlamıyor. AKP’liler de söylüyor bir daha anlamıyor.
Ekonomik model deyip iç güçler, dış güçler içinde gidip geliyorlar.
Konut almak, otomobil almak neredeyse imkansız. İhracatı artıracağız diyorsun, arttı mı? Hayır.
Daha ne ısrar ediyorsun? Saraya kapandın, ekonomiyi damadına teslim ettin, liyakatsız kadrolarınla.
Sorunu teşhis etmek gerekir. Bu iktisadın niçini, sen ve ucube idarenin.
Dış güçler de dış güçler… Dış güçler var ve olmaya da devam edecek. Yol yaparken yolsuzluk yap, çal götür. daha sonra dış güçler… Partili Cumhurbaşkanlığı, dış güçlere tokat üzere inecek dedin; ine ine millete indi o tokat. Yaptığının sorumluluğunu da al yahu, iktisadın başına damadını dış güçler mi başına getirdi? Ballı kredileri yandaşlarına dış güçler mi verdi? Bunların hepsinin sorumlusu sensin Erdoğan. Bu fırtınanın niçini sensin. Ben o sırada yoktum deyip kenara çekilemezsin.
Büyük ekonomistimiz, Döviz endeksli mevduat hesabını 30 yıl daha sonra geri geldi. Gaye 2023, 1970’lere geri döndük. Nass var diye diye gezdi, pazartesi hayatımıza farklı bir faiz ile geldi. Bizim paramızı gitti dolara bağladı. Amerika’ya niye bağladın? Kur farkını ödeyeceğim dediğin için kur lobisine bağladın.
Mart ayından beri saçmalıklar zincirini yapmasaydın şu anda ülkenin durumu nasıl olurdu biliyor musun? Senin şımarıklığın yüzünden ülke borçlandı. Hakkını teslim edeyim, siyaset faizi daha düşük. Endüstricinin faizi yükseldi senin faizin düştü. Nitekim zeka dolu adımlar, kutluyorum.
İki gündür saray medyasında davul zurna ile kutlama yapıyorsunuz, madem bu büyük muvaffakiyet. bu biçimde doğal gaza, elektriğe gelen artırımları kaldırın. Halkımız da kutlasın.
Saraya yeni otomobil siparişleri verirken memleketimizi batırmaya devam ederken biz milletimizle buluştuk. Yarın nasıl bir Türkiye’de uyanmak istersin dediğimde emekliler, ‘Kimseye minnet etmeyen bir Türkiye’de uyanmak isterim.’ dedi.
BAĞ-KUR ve SGK emeklilerinin maaş eşitlemelerinin yapılmasını istiyoruz.
Bir genç, ‘Yurtharicinde olmak isterdim, Türkiye’de yaşamak istemiyorum’ dedi. Artık benim kalbim ağrıyor. Bir ekmeği alamayan beşerler var bu ülkede. Lise öğrencisi bir çocuk diyor ki, ‘Kitap okumak, eğitim görmek bile lükse girdi.’
Osmaniyeli bir abimiz, ”Eskiden ekmek aslanın midesindeydi, artık aslan da aç.” dedi bir vatandaşımız. Günlük artırım olmaz ki!
Yatırım tavsiyesi içermez.