İstanbul Ticaret Odası (İTO) başkanlığında ikinci devrine başlayan Şekip Avdagiç, taban fiyatın enflasyon seviyesinde artması gerektiğini söylemiş oldu. İTO Lideri Avdagiç, taban fiyatın bölgesel olması gerektiğini tabir etti.
Avdagiç, net-brüt maaş makasının çalışanlar aleyhine bozulduğunu, vergi dilimlerinin çalışanların lehine düzenlenmesi gerektiğini lisana getirdi. SGK üst sonunun 50 bin TL’ye dayandığını hatırlatan Avdagiç, “Bunun yüzde 35’e kadar çıkan bir ölçüsü SGK’ya ödeniyor. Katsayı makul bir düzeye göre ayarlanmalı, minimum fiyata değil enflasyona bakılırsa olmalı” dedi. Avdagiç, kıdem tazminatında da üst limitlerin bir daha gözden geçirilmesi gerektiğini söz etti.
“Resesyon korkusu mevcut”
İTO üyeleri içinde EYT’lilerin yüzde 23-25 civarında olduğu bilgisini veren Avdagiç, tüm EYT’lilerin emekli olması halinde nitelikli ve genç işgücü kaybı olacağını, ayrıyeten patronun önemli bir kıdem tazminatı yükümlülüğü ile karşı karşıya kalacağını belirtti. Bloomberg HT’ye konuşan Avdagiç, EYT’lilerle ilgili, genç insanların emeklilik için önlerinin açılacağını, halbuki bu genç ve nitelikli işgücünün, iş dünyası ortasında kalması gerektiğini lisana getirdi.
Küresel resesyonun Türkiye’ye olumsuz yansımaları olacağını belirten Avdagiç, döviz kurunun enflasyona paralel bir seyir izlemesi gerektiğini lisana getirdi. Emtia meblağlarında dengesizlik yaşandığını aktaran İTO Lideri, “Tedarik zincirinde kopma yaşanıyor. Resesyon korkusu mevcut. Türkiye’nin değerli pazarlarında yaşanan daralma bizi de olumsuz etkiliyor” dedi.
“Döviz kurları enflasyona paralel bir seyir izlemeli”
Avrupa’daki daralmanın Türkiye’ye tesirlerinin ne istikamette olacağı sorusunu, “2000’li yılların başında Döviz fiyatı fazlaca baskılanmıştı, bu biçimde ihracat da baskılanmıştı. Yurt dışına üretim yapanlar ithalatçı olmuştu, ötürüsıyla bizim ortaya koyduğumuz ana yaklaşım döviz kurunun enflasyona paralel bir seyir izlemesi halinde. Bu sağlandığı vakit ihracatçının rekabetçiliği de sağlanmış olur. Doğal bir istikrar sağlanmış olur” karşılığını veren Avdagiç, önümüzdeki birkaç ay ortasında bir düzelme beklediklerini lisana getirdi.
Türkiye’nin öncelikli amacının enflasyonun aşağı çekilmesi olduğunu lisana getiren Avdagiç, “Bunu yapmazsak finansman maliyeti 10 mu olmuş, 20 mi olmuş fazlaca manalı değil. Evet birinci derecede dış kaynağa ulaşma muhtaçlığı var. Makul fiyatlara ulaşma konusunda da toplum olarak herkese misyon düştüğünü düşünüyorum. Muhtemel artırımları düşünerek önden fiyatlama yapmamak gerekiyor” yorumunu yaptı.
Yatırım tavsiyesi içermez.
Avdagiç, net-brüt maaş makasının çalışanlar aleyhine bozulduğunu, vergi dilimlerinin çalışanların lehine düzenlenmesi gerektiğini lisana getirdi. SGK üst sonunun 50 bin TL’ye dayandığını hatırlatan Avdagiç, “Bunun yüzde 35’e kadar çıkan bir ölçüsü SGK’ya ödeniyor. Katsayı makul bir düzeye göre ayarlanmalı, minimum fiyata değil enflasyona bakılırsa olmalı” dedi. Avdagiç, kıdem tazminatında da üst limitlerin bir daha gözden geçirilmesi gerektiğini söz etti.
“Resesyon korkusu mevcut”
İTO üyeleri içinde EYT’lilerin yüzde 23-25 civarında olduğu bilgisini veren Avdagiç, tüm EYT’lilerin emekli olması halinde nitelikli ve genç işgücü kaybı olacağını, ayrıyeten patronun önemli bir kıdem tazminatı yükümlülüğü ile karşı karşıya kalacağını belirtti. Bloomberg HT’ye konuşan Avdagiç, EYT’lilerle ilgili, genç insanların emeklilik için önlerinin açılacağını, halbuki bu genç ve nitelikli işgücünün, iş dünyası ortasında kalması gerektiğini lisana getirdi.
Küresel resesyonun Türkiye’ye olumsuz yansımaları olacağını belirten Avdagiç, döviz kurunun enflasyona paralel bir seyir izlemesi gerektiğini lisana getirdi. Emtia meblağlarında dengesizlik yaşandığını aktaran İTO Lideri, “Tedarik zincirinde kopma yaşanıyor. Resesyon korkusu mevcut. Türkiye’nin değerli pazarlarında yaşanan daralma bizi de olumsuz etkiliyor” dedi.
“Döviz kurları enflasyona paralel bir seyir izlemeli”
Avrupa’daki daralmanın Türkiye’ye tesirlerinin ne istikamette olacağı sorusunu, “2000’li yılların başında Döviz fiyatı fazlaca baskılanmıştı, bu biçimde ihracat da baskılanmıştı. Yurt dışına üretim yapanlar ithalatçı olmuştu, ötürüsıyla bizim ortaya koyduğumuz ana yaklaşım döviz kurunun enflasyona paralel bir seyir izlemesi halinde. Bu sağlandığı vakit ihracatçının rekabetçiliği de sağlanmış olur. Doğal bir istikrar sağlanmış olur” karşılığını veren Avdagiç, önümüzdeki birkaç ay ortasında bir düzelme beklediklerini lisana getirdi.
Türkiye’nin öncelikli amacının enflasyonun aşağı çekilmesi olduğunu lisana getiren Avdagiç, “Bunu yapmazsak finansman maliyeti 10 mu olmuş, 20 mi olmuş fazlaca manalı değil. Evet birinci derecede dış kaynağa ulaşma muhtaçlığı var. Makul fiyatlara ulaşma konusunda da toplum olarak herkese misyon düştüğünü düşünüyorum. Muhtemel artırımları düşünerek önden fiyatlama yapmamak gerekiyor” yorumunu yaptı.
Yatırım tavsiyesi içermez.