Türkiye’nin en büyük onkoloji hastanesi olan Ankara Onkoloji Hastanesi’nin kapatılacağı haberleri reaksiyonla karşılanırken, kapatılan tek hastanenin onkoloji hastanesi olmadığı ortaya çıktı. Hastanelerin Türkerler-Astaldi iştirakinin işleteceği Etlik Kent Hastanesi’nin “hasta garantisi”ni karşılayabilmesi için kapatıldığı tez ediliyor.
Türkerler-Astaldi paydaşlığı ile işletilecek olan Etlik Kent Hastanesi’ne verilen hasta garantisi için Ankara Onkoloji Hastanesi’nin kapatılacağı sav edildi. Türkiye’nin en esaslı ve en büyük hastanelerinden olan Ankara Onkoloji Hastanesi, Ankara Demetevler semtinde yer alıyor. Ulaşımı biroldukca noktadan çarçabuk sağlanabilen hastane kapatıldığında birfazlaca kanser hastasının mağdur olacağı öngörülüyor.
Bunun yanında “Hastanemi Açın” Platformu Sözcüsü Hekim Bayazıt İlhan, kapatılan tek hastanenin Ankara Onkoloji Hastanesi olmadığını, 4 hastanenin daha kapatılacağını deklare etti. İlhan’ın açıklamasına bakılırsa Ankara Onkoloji Hastanesi ile birlikte Dışkapı Eğitim Araştırma Hastanesi, Ulucanlar Göz Hastanesi, Sami Ulus Çocuk Hastanesi ve Zübeyde Hanım Doğumevi de Etlik Kent Hastanesi öne sürülen nedeni ile kapatılıyor.
Hasta garantisi ve rant
Gerçek Gündem’den Elif Ünsal’ın haberine bakılırsa Ankara Onkoloji Hastanesi’nin niye kapatıldığı, hastanenin kapatılması ile yaşanabilecek problemler ve mağduriyetler hakkında konuşan Türk Tabipleri Birliği Merkez Kurulu Lideri Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, “Yaratılan tahribatla uğraşmaya devam ediyoruz” dedi ve şu sözleri kullandı:
“Biliyorsunuz hasta garantili kent hastaneleri açma peşindeler. Alışılmış ki hasta garantilerini temin edebilmek için; kent ortasındaki bilhassa insanların çarçabuk ulaşabileceği, hastane boyutunda tabip ve sıhhat çalışanlarına çarçabuk ulaşılabileceği ortamları kapatarak kelam konusu sayıyı tutturmaya çalışıyorlar. Bilhassa kısım hastaneleri epeyce değerli, zira kısım hastaneleriyle birlikte bütün ilgili ünitelerin orada olduğu ve hastanın tedaviye erişiminin fazlaca daha kolay olduğu şartlar sağlanmış oluyor. Fakat kol hastaneleri uzun vakittir arkası arkasına kapatılıyor. Göğüs hastalıkları hastaneleri kapatılmıştı, kentlerde en kıymetli hastaneler içindeydı biliyorsunuz. Zira orada, o alanlarda uzmanlaşmış beşerlerle tedavi sürdürülebiliyordu. Beşerler nereye erişebileceğini biliyordu ve bu hastaneler kentin ortasındaydı. Onkoloji hastanesi de o denli, erişimi kolay ve beşerler hangi hastaneye gidip hangi sıhhat hizmetini alacağını biliyor; doktor ve sıhhat çalışanlarına süratle ulaşabiliyordu.
Ama siz bir hastane için hasta garantisi veriyorsanız ve o hastaneleri kent dışına yapmışsanız; hem beşerler bu sıhhat sistemine erişemesin tıpkı vakitte mecbur kalsınlar ve gitmek zorunda olsunlar diye bu biçimde bir yol seçiyorsunuz ne yazık ki.”
Onkoloji hastanesinin kapatılmasının sonuçlarını pahalandıran Fincancı “neticeleri prestijiyle birinci vakit içinderda erişim zorluğu, insanların sıhhate erişimini engelleyecek. Bilhassa onkoloji hastanesi üzere bir hastanenin kent dışına taşınması -ki sizlerde randevuların ne kadar güç alındığını biliyorsunuz- kanser hastalarının aslına bakarsanız Covid-19 devrinde geç müracaatları ile ileri evrelerde teşhis edildiği bu vakitte daha da şanssız bir duruma dönüşecek. Beşerler geç randevu alacak, geç randevu alındığında hastalık ileri evrede olacak, ileri evrede olduğu için tedavi süreçleri ve ömür hakları ihlal edilmiş olacak.” sözlerini kullandı.
“Ankara’da Hastanemi Kapatma Platformu’nu biliyorsunuzdur” diyen Fincancı, “Onlar Ankara’da hastanelerin kapatılmaması için uğraş ediyorlar. Türkiye’nin en eski hastanelerinden biri olan Numune Hastanesi’ni kapattılar. Sıhhiye bölgesi, hastanelerin kapatılması ile Sıhhiye olmaktan çıktı. Bizler bunlara karşı aslına bakarsan bir çaba yürütüyoruz. Bu uğraşta sıkıntımızı topluma ve sıhhat otoritesine anlatmaya uğraş ediyor, hukuksal süreçlerde de kesinlikle müdahil olarak bu çabayı sürdürüyoruz.” dedi.
Çok kıymetli 5 hastane kapatılıyor
“Hastanemi Açın Platformu” sözcüsü Hekim Bayazıt İlhan, bahisle ilgili yaptığı açıklamada, daha evvel kapatılan hastanelerin de açılması gerektiğini söz etti. İlhan, kimi hastanelerin yıkıldığını söyleyerek “ranta açılacağını düşünüyorum” değerlendirmesini yaptı.
İlhan’ın açıklamaları şöyleki oldu:
“Ankara’da daha evvel Bilkent Şehir Hastanesi’nin açılacağı söylenerek fazlaca değerli 6 hastane kapatıldı. Numune Hastanesi, Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi, Zekai Tahir Burak Doğum Hastanesi, Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi, Dışkapı Çocuk Hastanesi ve Ankara Fizik Tedavi Hastanesi bu kapatılan hastaneler. Her biri eğitim araştırma hastanesiydi ve her biri büyük hastanelerdi. Biz “Hastanemi Açın Platformu” olarak bu hastanelerin bir daha açılmasını isteyen ve bunun için çaba eden bir grubuz. Bu hastaneler kapatılmasın diye de çaba etmiştik. Bunlar yetmez üzere artık de Türkiye’nin fazlaca değerli 5 hastanesi daha kapatılıyor. Sizin de dediğiniz üzere Ankara Onkoloji Hastanesi ile bir arada Dışkapı Eğitim Araştırma Hastanesi, Ulucanlar Göz Hastanesi, Sami Ulus Çocuk Hastanesi ve Zübeyde Hanım Doğumevi de Etlik Kent Hastanesi öne sürülen sebebi ile kapatılıyor.
Şehir hastanelerinin tartışmalı epey tarafı var; büyüklüklerinden finansman modellerine, kent dokusuna verdikleri ziyana kadar. Lakin şu an tartışılması gereken husus, mevcut hastanelerin kapatılmalarına niye olmaları. Ankara Onkoloji Hastanesi başlı başına bir bedel, 60 yıllık tarihi var ve Türkiye’de Sıhhat Bakanlığı’nın elinde olan tek onkoloji dal hastanesi niteliğinde. Türkiye’nin dört bir yanından kanser hastaları gelip burada tedavi oluyorlar. bununla birlikte çok tecrübeli ve kanser hastalarının tedavisinde başarılı bir grup var. Sıhhat Bakanlığı bu hastaneyi kapatıp hastaları Etlik Kent Hastanesi’nde çalışan tabiplere emanet etmeyi planlıyor. Bunun doğal ki sayısız ziyanı var. Bir defa buradaki bilgili, birlikte çalışmaya alışmış grubu dağıtıyorsunuz. Kimi işçileri farklı hastanelere gönderiyorsunuz. Sıhhat hizmetleri bir takım işidir, farklı hastanelerde farklı takımlar oluşturup birlikte çalışmaya alıştırmanız yıllar alacak bir sorundur. Doğal hastaların da goreceği ziyanlar olacağı fazlaca açık.
Bunun yanında ulaşım problemi de var. Kapatılan hastanelerin hepsi kentin gorece ulaşımı kolay yerlerdeydi. Siz onları kapatıyor, hastaları 3 bin 800 yataklı dev bir hastanede sıhhat hizmeti almaya zorluyorsunuz. Ulaşımdan tutun hastane içi işleyişe kadar sayısız sorunu olan kent hastanelerinden bahsediyoruz. Evet tüm itirazlarımıza karşın kent hastaneleri yapıldı lakin en azından mevcut hastanelerimiz kapatılmasın davetini yapıyoruz.”
Hastaneler niye kapatılıyor?
Hastanelerin niye kapatıldığını pahalandıran İlhan şöyleki konuştu:
“ilk vakit içinderda biliyorsunuz ki verilen hasta garantileri var. Hasta gitse de gitmese de şirketlere para ödeniyor. Bu hasta garantilerini sağlamanın yolu da başka hastaneleri kapatmak oluyor. Tıpkı İstanbul’da Atatürk Havalimanı’nın kapatılıp uçakların İstanbul Havalimanı’na yönlendirilmesi üzere. İkinci olarak da şu ana kadar açılan 13 kent hastanesi için Türkiye’de 30’a yakın hastane kapatıldı, küçültüldü ya da fonksiyonu azaltıldı. Kimileri ise yıkıldı. Belirli ki yıllar ortasında kent merkezinde bedelli toprakları olan bu hastanelerin toprakları ranta açılacak. bu biçimde bir niyetin olduğunu da anlayabiliyoruz. Buralar kamunun malı, bilhassa fakir yurttaşlar için fazlaca kıymetli hastaneler bunlar. Biliyorsunuz Türkiye’de farklı bir sıhhat kesimi oluştu şu an. Parası olanlar gidip özel hastanelerden sıhhat hizmeti alabiliyor. Siz fakir yurttaşın çarçabuk ulaşabildiği hastaneleri kapatarak onların hayat haklarını da ellerinden alıyorsunuz. Biz yetkilileri tekrar uyarıyoruz; bu hastanelerimizi kapatmayın, sıhhat hizmetlerini vermeye devam etsinler.”
“Biliyorsunuz pandemi hala sürüyor” diyen İlhan “Bu süreçte beşerler sıhhat hizmetlerine hiç erişemediler. Koronavirüsle birlikte sıhhat hizmetlerinde önemli aksamalar oldu. Şu anda randevu bile alınamıyor. Beşerler telefon ve bilgisayar başında Merkezi Hastane Randevu Sistemi’nden randevu almaya çalışıyor; haftalarca randevu alamıyor. bu biçimde bir ortamda kamu elindeki hastaneleri kapatmak bir sıhhat hizmeti değil, büsbütün ranta dayalı ve çıkar kümelerine hizmet eden bir uygulamadır.” sözlerini kullandı.
Yatırım tavsiyesi içermez.
Türkerler-Astaldi paydaşlığı ile işletilecek olan Etlik Kent Hastanesi’ne verilen hasta garantisi için Ankara Onkoloji Hastanesi’nin kapatılacağı sav edildi. Türkiye’nin en esaslı ve en büyük hastanelerinden olan Ankara Onkoloji Hastanesi, Ankara Demetevler semtinde yer alıyor. Ulaşımı biroldukca noktadan çarçabuk sağlanabilen hastane kapatıldığında birfazlaca kanser hastasının mağdur olacağı öngörülüyor.
Bunun yanında “Hastanemi Açın” Platformu Sözcüsü Hekim Bayazıt İlhan, kapatılan tek hastanenin Ankara Onkoloji Hastanesi olmadığını, 4 hastanenin daha kapatılacağını deklare etti. İlhan’ın açıklamasına bakılırsa Ankara Onkoloji Hastanesi ile birlikte Dışkapı Eğitim Araştırma Hastanesi, Ulucanlar Göz Hastanesi, Sami Ulus Çocuk Hastanesi ve Zübeyde Hanım Doğumevi de Etlik Kent Hastanesi öne sürülen nedeni ile kapatılıyor.
Hasta garantisi ve rant
Gerçek Gündem’den Elif Ünsal’ın haberine bakılırsa Ankara Onkoloji Hastanesi’nin niye kapatıldığı, hastanenin kapatılması ile yaşanabilecek problemler ve mağduriyetler hakkında konuşan Türk Tabipleri Birliği Merkez Kurulu Lideri Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, “Yaratılan tahribatla uğraşmaya devam ediyoruz” dedi ve şu sözleri kullandı:
“Biliyorsunuz hasta garantili kent hastaneleri açma peşindeler. Alışılmış ki hasta garantilerini temin edebilmek için; kent ortasındaki bilhassa insanların çarçabuk ulaşabileceği, hastane boyutunda tabip ve sıhhat çalışanlarına çarçabuk ulaşılabileceği ortamları kapatarak kelam konusu sayıyı tutturmaya çalışıyorlar. Bilhassa kısım hastaneleri epeyce değerli, zira kısım hastaneleriyle birlikte bütün ilgili ünitelerin orada olduğu ve hastanın tedaviye erişiminin fazlaca daha kolay olduğu şartlar sağlanmış oluyor. Fakat kol hastaneleri uzun vakittir arkası arkasına kapatılıyor. Göğüs hastalıkları hastaneleri kapatılmıştı, kentlerde en kıymetli hastaneler içindeydı biliyorsunuz. Zira orada, o alanlarda uzmanlaşmış beşerlerle tedavi sürdürülebiliyordu. Beşerler nereye erişebileceğini biliyordu ve bu hastaneler kentin ortasındaydı. Onkoloji hastanesi de o denli, erişimi kolay ve beşerler hangi hastaneye gidip hangi sıhhat hizmetini alacağını biliyor; doktor ve sıhhat çalışanlarına süratle ulaşabiliyordu.
Ama siz bir hastane için hasta garantisi veriyorsanız ve o hastaneleri kent dışına yapmışsanız; hem beşerler bu sıhhat sistemine erişemesin tıpkı vakitte mecbur kalsınlar ve gitmek zorunda olsunlar diye bu biçimde bir yol seçiyorsunuz ne yazık ki.”
Onkoloji hastanesinin kapatılmasının sonuçlarını pahalandıran Fincancı “neticeleri prestijiyle birinci vakit içinderda erişim zorluğu, insanların sıhhate erişimini engelleyecek. Bilhassa onkoloji hastanesi üzere bir hastanenin kent dışına taşınması -ki sizlerde randevuların ne kadar güç alındığını biliyorsunuz- kanser hastalarının aslına bakarsanız Covid-19 devrinde geç müracaatları ile ileri evrelerde teşhis edildiği bu vakitte daha da şanssız bir duruma dönüşecek. Beşerler geç randevu alacak, geç randevu alındığında hastalık ileri evrede olacak, ileri evrede olduğu için tedavi süreçleri ve ömür hakları ihlal edilmiş olacak.” sözlerini kullandı.
“Ankara’da Hastanemi Kapatma Platformu’nu biliyorsunuzdur” diyen Fincancı, “Onlar Ankara’da hastanelerin kapatılmaması için uğraş ediyorlar. Türkiye’nin en eski hastanelerinden biri olan Numune Hastanesi’ni kapattılar. Sıhhiye bölgesi, hastanelerin kapatılması ile Sıhhiye olmaktan çıktı. Bizler bunlara karşı aslına bakarsan bir çaba yürütüyoruz. Bu uğraşta sıkıntımızı topluma ve sıhhat otoritesine anlatmaya uğraş ediyor, hukuksal süreçlerde de kesinlikle müdahil olarak bu çabayı sürdürüyoruz.” dedi.
Çok kıymetli 5 hastane kapatılıyor
“Hastanemi Açın Platformu” sözcüsü Hekim Bayazıt İlhan, bahisle ilgili yaptığı açıklamada, daha evvel kapatılan hastanelerin de açılması gerektiğini söz etti. İlhan, kimi hastanelerin yıkıldığını söyleyerek “ranta açılacağını düşünüyorum” değerlendirmesini yaptı.
İlhan’ın açıklamaları şöyleki oldu:
“Ankara’da daha evvel Bilkent Şehir Hastanesi’nin açılacağı söylenerek fazlaca değerli 6 hastane kapatıldı. Numune Hastanesi, Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi, Zekai Tahir Burak Doğum Hastanesi, Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi, Dışkapı Çocuk Hastanesi ve Ankara Fizik Tedavi Hastanesi bu kapatılan hastaneler. Her biri eğitim araştırma hastanesiydi ve her biri büyük hastanelerdi. Biz “Hastanemi Açın Platformu” olarak bu hastanelerin bir daha açılmasını isteyen ve bunun için çaba eden bir grubuz. Bu hastaneler kapatılmasın diye de çaba etmiştik. Bunlar yetmez üzere artık de Türkiye’nin fazlaca değerli 5 hastanesi daha kapatılıyor. Sizin de dediğiniz üzere Ankara Onkoloji Hastanesi ile bir arada Dışkapı Eğitim Araştırma Hastanesi, Ulucanlar Göz Hastanesi, Sami Ulus Çocuk Hastanesi ve Zübeyde Hanım Doğumevi de Etlik Kent Hastanesi öne sürülen sebebi ile kapatılıyor.
Şehir hastanelerinin tartışmalı epey tarafı var; büyüklüklerinden finansman modellerine, kent dokusuna verdikleri ziyana kadar. Lakin şu an tartışılması gereken husus, mevcut hastanelerin kapatılmalarına niye olmaları. Ankara Onkoloji Hastanesi başlı başına bir bedel, 60 yıllık tarihi var ve Türkiye’de Sıhhat Bakanlığı’nın elinde olan tek onkoloji dal hastanesi niteliğinde. Türkiye’nin dört bir yanından kanser hastaları gelip burada tedavi oluyorlar. bununla birlikte çok tecrübeli ve kanser hastalarının tedavisinde başarılı bir grup var. Sıhhat Bakanlığı bu hastaneyi kapatıp hastaları Etlik Kent Hastanesi’nde çalışan tabiplere emanet etmeyi planlıyor. Bunun doğal ki sayısız ziyanı var. Bir defa buradaki bilgili, birlikte çalışmaya alışmış grubu dağıtıyorsunuz. Kimi işçileri farklı hastanelere gönderiyorsunuz. Sıhhat hizmetleri bir takım işidir, farklı hastanelerde farklı takımlar oluşturup birlikte çalışmaya alıştırmanız yıllar alacak bir sorundur. Doğal hastaların da goreceği ziyanlar olacağı fazlaca açık.
Bunun yanında ulaşım problemi de var. Kapatılan hastanelerin hepsi kentin gorece ulaşımı kolay yerlerdeydi. Siz onları kapatıyor, hastaları 3 bin 800 yataklı dev bir hastanede sıhhat hizmeti almaya zorluyorsunuz. Ulaşımdan tutun hastane içi işleyişe kadar sayısız sorunu olan kent hastanelerinden bahsediyoruz. Evet tüm itirazlarımıza karşın kent hastaneleri yapıldı lakin en azından mevcut hastanelerimiz kapatılmasın davetini yapıyoruz.”
Hastaneler niye kapatılıyor?
Hastanelerin niye kapatıldığını pahalandıran İlhan şöyleki konuştu:
“ilk vakit içinderda biliyorsunuz ki verilen hasta garantileri var. Hasta gitse de gitmese de şirketlere para ödeniyor. Bu hasta garantilerini sağlamanın yolu da başka hastaneleri kapatmak oluyor. Tıpkı İstanbul’da Atatürk Havalimanı’nın kapatılıp uçakların İstanbul Havalimanı’na yönlendirilmesi üzere. İkinci olarak da şu ana kadar açılan 13 kent hastanesi için Türkiye’de 30’a yakın hastane kapatıldı, küçültüldü ya da fonksiyonu azaltıldı. Kimileri ise yıkıldı. Belirli ki yıllar ortasında kent merkezinde bedelli toprakları olan bu hastanelerin toprakları ranta açılacak. bu biçimde bir niyetin olduğunu da anlayabiliyoruz. Buralar kamunun malı, bilhassa fakir yurttaşlar için fazlaca kıymetli hastaneler bunlar. Biliyorsunuz Türkiye’de farklı bir sıhhat kesimi oluştu şu an. Parası olanlar gidip özel hastanelerden sıhhat hizmeti alabiliyor. Siz fakir yurttaşın çarçabuk ulaşabildiği hastaneleri kapatarak onların hayat haklarını da ellerinden alıyorsunuz. Biz yetkilileri tekrar uyarıyoruz; bu hastanelerimizi kapatmayın, sıhhat hizmetlerini vermeye devam etsinler.”
“Biliyorsunuz pandemi hala sürüyor” diyen İlhan “Bu süreçte beşerler sıhhat hizmetlerine hiç erişemediler. Koronavirüsle birlikte sıhhat hizmetlerinde önemli aksamalar oldu. Şu anda randevu bile alınamıyor. Beşerler telefon ve bilgisayar başında Merkezi Hastane Randevu Sistemi’nden randevu almaya çalışıyor; haftalarca randevu alamıyor. bu biçimde bir ortamda kamu elindeki hastaneleri kapatmak bir sıhhat hizmeti değil, büsbütün ranta dayalı ve çıkar kümelerine hizmet eden bir uygulamadır.” sözlerini kullandı.
Yatırım tavsiyesi içermez.