Alanya’nın Mahmutlar Mahallesi’nde oturan Samet Kakık, 8 yaşındayken gittiği bir parkın yanındaki salondan gelen sesleri merak etti. Salona girip baktığında judo sporu yapıldığını goren Samet Kakık, ailesinden müsaade alarak judo yapmaya karar verdi. Uzun mühlet bu sporu yapıp, Antalya geneli birfazlaca muvaffakiyet elde eden genç sportmen çabucak sonrasında lise periyotlarında hocası Okay Camkıran’ın tayini çıkıp, Alanya’dan ayrılması ve kendisinin okul periyodunda makûs alışkanlıklar edinmesi niçiniyle bir süre bu spora orta verdi. 3 yılın akabinde judo hocasının dönmesiyle gönül verdiği spora bir daha geri dönen Samet Kakık, tüm makûs alışkanlıklarını geride bırakı, spora sarıldı.
Alanya’da judo eğitimi alabilecekleri düzgün bir salon olmaması niçiniyle uzun müddet zahmetler yaşayan Samet ve onun üzere bu spora vermiş gençler, kısıtlı imkanlara karşın ilerlemeyi başardı. Samet Kakık, çatısı akan, ışığı dahi olmayan salonda hazırlanarak ulusal gruba kadar yükselmeyi başardı. Hala eksikleri olduğunu lakin çalışarak hepsini başarabileceğini de belirten Samet, Tokyo Olimpiyatları daha sonrası düzenlenecek Büyükler Türkiye Şampiyonası’nda birinci olmak istiyor. Antalya Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlüğü’nün dayanağıyla yeni bir salona kavuşan Samet Kakık ve kendisi üzere olan gençler, epeyce memnun oldu. Samet Kakık ve öbür genç atletler artık turnuvalara burada hazırlanıyor.
“TÜM ÇOCUKLAR EN AZ BİR SPOR, BİR ENSTRÜMAN, EN AZ BİR LİSAN BİLMELİ”
Samet’in küçük yaşta bu sporla tanıştığını anlatan Antalya Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlüğü’nde nazaranvli judo antrenörü Okay Camkıran, “Samet 7-8 yaşlarında benim de yardımcı antrenörlük yaptığım bir yerde judoya başladı. Çok âlâ gidiyordu lakin benim Hatay’a tayinim çıkınca mecburen gitmek zorunda kaldım ve biroldukca sporcumun olduğu üzere Samet de judoyu bir biçimde bıraktı. Yaklaşık 3 sene daha sonra Alanya’ya döndüğümde bir baktım Samet’i kapının önünde gördüm ‘Hocam ben bir daha başlamak istiyorum’ dedi. Spor yahut sanatsız bir hayatın eksik hayat olduğunu düşünüyoruz. Çocuklarımızın en az bir lisanslı spor, en az bir enstrüman, en az bir yabancı lisan bilmesi düşüncesindeyiz” dedi.
‘ÇOCUKLARIMIZA HER ORTAMDA SPOR YAPMAYI AŞILAMAYA ÇALIŞIYORUZ’
Çok sıkıntı koşullarda, imkansızlıklar içerisinde spor yapmaya çalışan judocu gençler için Vilayet Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün büyük katkı sağladığını aktaran Camkıran, “Bizler her ne eksiklik, aksaklık, geç kalma olursa olsun sporumuzu yapmak için burada, burada şayet olmazsa dışarıda, dışarıda şayet olmazsa öbür bir yerde yapmak için bunu bir nazaranv bildik. Çocuklarımıza da bunu aşıladığımızı düşünüyoruz. Çocuklarımız her an bizi arıyor, ‘Hocam salonumuz ne vakit yapılacak’ diye. Yavuz Gürhan müdürümüz bu bahiste bize epey yardımcı oldu sağ olsunlar, 20 gün üzere kısa bir vakit içerisinde bir okulun altını bize tahsis ettiler” diye konuştu.
BİR MERAKLA BAŞLADI ULUSAL KADROYA KADAR YÜKSELDİ
Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’nde Vücut Eğitim ve Sıhhat Meslek Yüksek Okulu 3’üncü sınıf öğrencisi ve judo ulusal ekibi atleti olan Samet Kakık, “Mahmutlar eski belediye binasının orada parka gittiğimde bir yerden ‘pat küt’ diye sesler duyup merak ettim. İçeriye bakmak istedim. Ailemin de haberi yoktu oraya gittiğimden. İçeriye bir baktım judo yapıldığını gördüm. Hoşuma gitti, ailemden müsaade aldım ve bu spora başladım. 3 sene kadar devam ettim, Antalya’da dereceler aldım. sonrasındasında Okay hocam, Hatay’a atandı, daha sonrasında ben de spora orta verdim. O süreçte ben de liseye başladım, bir grup makus alışkanlıklarım oldu, spordan uzaklaştım, gezmeler vs. derken uygunca sporu unutmuştum. Bir gün otobüse bindiğimde Okay hocamın yine Alanya’ya tayini çıktığını öğrendim. tekrar spor salonuna geldim ve ‘Ben bu spordan öbür hiç bir şey yapamam’ diyerek kendimi judoya adadım. Birinci yılımda gayretlerimle bölgede 3’üncü oldum. Hocamın ve ailemin dayanaklarıyla daha da azimle çalıştım. hiç bir yere gitmedim, okulum ve sporum hariç hiç bir şey yapmadım. Çok çalışarak daha da güçlendim ve bir daha sonraki sene Türkiye ikincisi olarak derece aldım. Kendi kendime ‘Çalışıp azim gösterince derece alabiliyormuşsun’ dedim. sonrasındasında ulusal kadroya gittim, orada Erzurum ve İstanbul olmak üzere iki ulusal kadro atlattım. Bosna Hersek’te Balkan Şampiyonası’na gittim, benim için bir daha de büyük bir dereceydi ve 5’inci oldum” dedi.
“KISITLI İMKANLARDA BİLE DERECELER ALDIK”
Uzun mühlet judo eğitimi aldığı yerde hayli güç kurallar altında çalıştığını anlatan genç judocu, elektriği dahi olmayan bir yerde çalıştıklarını söylemiş oldu. Kakık, “Benim gittiğim salonda ne elektrik ne su vardı. Biz iki telefon ışığıyla spor yapıyorduk. Soğuktu soba yakıyorduk, dumanın içerisinde egzersiz yapıyorduk. Çıktığımızda hasta oluyorduk fakat bir daha de gidip sporumuzu yapıyorduk. Cam batması, ayaklarımızın soğuk alması. Bu sporlarda terledikten daha sonra bir yerden hava aldığın vakit direkt hastalanıyorduk. Biz bu kısıtlı imkanlarda bile dereceler aldık” diye konuştu.
“TÜRKİYE BÜYÜKLER ŞAMPİYONASI’NA TAM HAZIR HİSSEDİYORUZ”
Koronavirüs niçiniyle meskende kalmak zorunda kaldıkları vakit dahi hocalarından teknik ve taktik bilgiler alarak çalışmaya devam ettiklerini aktaran Samet Kakık, şunları söylemiş oldu:
“Pandemide konutta dahi antrenmanlarımızı yaptık. Okay hocamızdan teknik ve taktikler detaylarımizi aldık. Şu anda Tokyo Olimpiyatlarından daha sonra olacak Türkiye Büyükler Şampiyonası’na tam hazır hissediyoruz.”
Alanya’da judo eğitimi alabilecekleri düzgün bir salon olmaması niçiniyle uzun müddet zahmetler yaşayan Samet ve onun üzere bu spora vermiş gençler, kısıtlı imkanlara karşın ilerlemeyi başardı. Samet Kakık, çatısı akan, ışığı dahi olmayan salonda hazırlanarak ulusal gruba kadar yükselmeyi başardı. Hala eksikleri olduğunu lakin çalışarak hepsini başarabileceğini de belirten Samet, Tokyo Olimpiyatları daha sonrası düzenlenecek Büyükler Türkiye Şampiyonası’nda birinci olmak istiyor. Antalya Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlüğü’nün dayanağıyla yeni bir salona kavuşan Samet Kakık ve kendisi üzere olan gençler, epeyce memnun oldu. Samet Kakık ve öbür genç atletler artık turnuvalara burada hazırlanıyor.
“TÜM ÇOCUKLAR EN AZ BİR SPOR, BİR ENSTRÜMAN, EN AZ BİR LİSAN BİLMELİ”
Samet’in küçük yaşta bu sporla tanıştığını anlatan Antalya Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlüğü’nde nazaranvli judo antrenörü Okay Camkıran, “Samet 7-8 yaşlarında benim de yardımcı antrenörlük yaptığım bir yerde judoya başladı. Çok âlâ gidiyordu lakin benim Hatay’a tayinim çıkınca mecburen gitmek zorunda kaldım ve biroldukca sporcumun olduğu üzere Samet de judoyu bir biçimde bıraktı. Yaklaşık 3 sene daha sonra Alanya’ya döndüğümde bir baktım Samet’i kapının önünde gördüm ‘Hocam ben bir daha başlamak istiyorum’ dedi. Spor yahut sanatsız bir hayatın eksik hayat olduğunu düşünüyoruz. Çocuklarımızın en az bir lisanslı spor, en az bir enstrüman, en az bir yabancı lisan bilmesi düşüncesindeyiz” dedi.
‘ÇOCUKLARIMIZA HER ORTAMDA SPOR YAPMAYI AŞILAMAYA ÇALIŞIYORUZ’
Çok sıkıntı koşullarda, imkansızlıklar içerisinde spor yapmaya çalışan judocu gençler için Vilayet Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün büyük katkı sağladığını aktaran Camkıran, “Bizler her ne eksiklik, aksaklık, geç kalma olursa olsun sporumuzu yapmak için burada, burada şayet olmazsa dışarıda, dışarıda şayet olmazsa öbür bir yerde yapmak için bunu bir nazaranv bildik. Çocuklarımıza da bunu aşıladığımızı düşünüyoruz. Çocuklarımız her an bizi arıyor, ‘Hocam salonumuz ne vakit yapılacak’ diye. Yavuz Gürhan müdürümüz bu bahiste bize epey yardımcı oldu sağ olsunlar, 20 gün üzere kısa bir vakit içerisinde bir okulun altını bize tahsis ettiler” diye konuştu.
BİR MERAKLA BAŞLADI ULUSAL KADROYA KADAR YÜKSELDİ
Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’nde Vücut Eğitim ve Sıhhat Meslek Yüksek Okulu 3’üncü sınıf öğrencisi ve judo ulusal ekibi atleti olan Samet Kakık, “Mahmutlar eski belediye binasının orada parka gittiğimde bir yerden ‘pat küt’ diye sesler duyup merak ettim. İçeriye bakmak istedim. Ailemin de haberi yoktu oraya gittiğimden. İçeriye bir baktım judo yapıldığını gördüm. Hoşuma gitti, ailemden müsaade aldım ve bu spora başladım. 3 sene kadar devam ettim, Antalya’da dereceler aldım. sonrasındasında Okay hocam, Hatay’a atandı, daha sonrasında ben de spora orta verdim. O süreçte ben de liseye başladım, bir grup makus alışkanlıklarım oldu, spordan uzaklaştım, gezmeler vs. derken uygunca sporu unutmuştum. Bir gün otobüse bindiğimde Okay hocamın yine Alanya’ya tayini çıktığını öğrendim. tekrar spor salonuna geldim ve ‘Ben bu spordan öbür hiç bir şey yapamam’ diyerek kendimi judoya adadım. Birinci yılımda gayretlerimle bölgede 3’üncü oldum. Hocamın ve ailemin dayanaklarıyla daha da azimle çalıştım. hiç bir yere gitmedim, okulum ve sporum hariç hiç bir şey yapmadım. Çok çalışarak daha da güçlendim ve bir daha sonraki sene Türkiye ikincisi olarak derece aldım. Kendi kendime ‘Çalışıp azim gösterince derece alabiliyormuşsun’ dedim. sonrasındasında ulusal kadroya gittim, orada Erzurum ve İstanbul olmak üzere iki ulusal kadro atlattım. Bosna Hersek’te Balkan Şampiyonası’na gittim, benim için bir daha de büyük bir dereceydi ve 5’inci oldum” dedi.
“KISITLI İMKANLARDA BİLE DERECELER ALDIK”
Uzun mühlet judo eğitimi aldığı yerde hayli güç kurallar altında çalıştığını anlatan genç judocu, elektriği dahi olmayan bir yerde çalıştıklarını söylemiş oldu. Kakık, “Benim gittiğim salonda ne elektrik ne su vardı. Biz iki telefon ışığıyla spor yapıyorduk. Soğuktu soba yakıyorduk, dumanın içerisinde egzersiz yapıyorduk. Çıktığımızda hasta oluyorduk fakat bir daha de gidip sporumuzu yapıyorduk. Cam batması, ayaklarımızın soğuk alması. Bu sporlarda terledikten daha sonra bir yerden hava aldığın vakit direkt hastalanıyorduk. Biz bu kısıtlı imkanlarda bile dereceler aldık” diye konuştu.
“TÜRKİYE BÜYÜKLER ŞAMPİYONASI’NA TAM HAZIR HİSSEDİYORUZ”
Koronavirüs niçiniyle meskende kalmak zorunda kaldıkları vakit dahi hocalarından teknik ve taktik bilgiler alarak çalışmaya devam ettiklerini aktaran Samet Kakık, şunları söylemiş oldu:
“Pandemide konutta dahi antrenmanlarımızı yaptık. Okay hocamızdan teknik ve taktikler detaylarımizi aldık. Şu anda Tokyo Olimpiyatlarından daha sonra olacak Türkiye Büyükler Şampiyonası’na tam hazır hissediyoruz.”