Güç ve Olağan Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, TRT Haber’de açıklamalarda bulundu. Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in açıklamaları şöyleki:
“Ekim ayında 85 milyar metreküpün keşfini açıklamıştık. Haziran başında Amasra 1 kuyusunda Sakarya Gaz alanı ortasında keşfimiz oldu. Keşifler sondaj hedefli yapılan çalışmalarda açıklanıyor. Tuna 1 daha sonrası Türkali 1-2-3’ü açtık. Amasra’yla bir arada 5 kuyuya ulaşmış olduk. Alanla alakalı test ve tahlillerin yapılması gerekiyor.
Artık sahayı tanıma ismine tüm datalar elimize ulaştı. O günden bu vakte kadar gaz hala yanıyor. Bundan daha sonra Türkali 3’le ilgili emsal süreçleri yapacağız. Elimizde tüm datalar ulaşmış oldu. Denizaltı yapıların dizaynında kullanılacak yapıların datalarını elde ediyoruz. Kıyıda terminalimiz, sürece tesislerimiz… Ortada boru sınırlarımız olacak.
Bu gazı bizim kıyıya çıkarmamız lazım. Biz esasen inanıyorduk. Biz inandık lakin birtakım çevreler bize inanmadı. Kimi kısımlar inanmak istemedi. Biz onlar inansın diye yapmıyoruz. İşin gereği. Mutluluğumuzu vatandaşlarımızla paylaşmış olduk. 2023 yılında bu gazı vatandaşlarımızla buluşturacağız. 2023’te tüm vatandaşlarımız ocaklarını açtığında Karadeniz gazıyla buluşmuş olacak.
Arkadaşlar testle alakalı basınç kıymetleriyle yakma süreçlerini yapıyor. Dün akşam 10-15 bar civarında bir basınçla yaktık. 10-15 katlı bir apartman uzunluğunda bir alev uzunluğu izlemiş olduk. Karadeniz’in altındaki gaz beni özgür bırakın demenin memnunluğunu yaşıyor. Evet kaliteli. Bedeller açısından son derece kaliteli bir gazdan bahsediyoruz.
“Bu gaz bizim değil 84 milyonun”
AK Parti hükümetleri seçimden bağımsız her anında vatandaşlara hizmet götürme şuuruyla hareket ediyor. Bu gaz bizim değil 84 milyonun burada büyük hissesi var. Yurtharicinde uzun yıllardır çalışan kendi insanımız vardı. Yurtharicinde çalışan Türk mühendisler takıma dahil oldu. Onlar da takımın ortasında. Onlar tahminen fazlaca daha âlâ koşulları elinin karşıtıyla iterek bu işi yapıyor. Bir yerde kurumun zenginliğini de gösteriyor. Onlarla ne kadar övünsek azdır.
Birinci günden beri maliyetleri izliyoruz. Önemli bir tasarruf sağlıyoruz zira kendi imkanlarımızı kullanıyoruz. Maliyetler dikkate alınarak gazın burada maliyeti yüksek olacak denebilir fakat biz kendi kaynaklarımızla sondaj gemilerimizle gerek yatırım gerek işletme masraflarını büyük mal ettiğimiz biçimde daha uygun fiyatta olduğunu tespit ediyoruz. İthal ettiğimiz gaza nazaran epey daha ekonomik olacağını söyleyebilirim.
Muhtaçlık duyduğumuz güç kaynaklarımızın yüzde 70’ini ithal ediyoruz. Doğal gazın yüzde 1-2’sini üretebiliyoruz. Petrolün yüzde 8’ini kendi kaynaklarımızla üretiyoruz. Son 10 yılda 40 milyar dolar doğal gaz ve petrole ödememiz kelam konusu. 540 milyar metreküp gaz keşfimiz var. Dışardan almadığımızda 10 yıl bize yetecek kadar gaz keşfetmiş oluyoruz. 2-3 katı niye olmasın diyoruz. Yeni bir modelle burada çalışıyoruz. Bu sahayı öğrenmiş olduk. Bu çalışmalar dışa bağımlılığımızı azaltmış olacak.
“tutarları bizim denetim etme bahtımız yok”
Maksadımız dışa bağımlılığı sıfırlamak fakat bu bir anda olabilecek bir şey değil. Orta ve uzun vadede ben buna inanıyorum. Karadeniz’deki keşifle ilgili konuşuyoruz lakin Türkiye Petrolleri karada petrol başta olmak üzere üretim artışı ve keşifler yaptı.
Petrol ve doğal gazı yurt haricinden dövizle ithal ediyoruz. meblağları bizim denetim etme bahtımız yok. Petrol ve doğal gazda fiyatlar iki kat arttı. İçeride sizin denetiminizde olan bir faaliyet kelam konusu ise ve TL cinsinden bir maliyetleme yapabiliyorsanız dışarıdaki maliyet artışından daha az etkilenmiş olacağız.
Uzun vadede emelimiz güçte dışa bağımlılığı bitirmek. Karadeniz’de aranacak daha hayli yer var. Bu saha dünyadaki öbür alanlara benzemiyor. Daha kuvvetli bir saha. Yılın sonunda ya da önümüzdeki yılın başında daha batıda bir müjde paylaşabiliriz. Araştırılacak daha fazlaca yer var. Daha evvelki çalışmalar ve yeni çalışmalar içinde jeoloji değerlendirmelerde farklılık kelam konusu. Yeni parametrelere göre bir daha simüle edeceğiz. Daha batıda Karadeniz’in doğusunda yeni kaynak ve potansiyeller tespit edebiliriz.
“Coğrafya kaderimizdir”
Burası Hazar Denizi’ne benzeri bir potansiyel olduğunu gösteriyor. Sismik araştırmalara bakılırsa Karadeniz’i bir daha kıymetlendiriyoruz. Romanya da 4-5 sene evvel keşif yapmıştı. Komşumuz Yunanistan’da faaliyetlerine devam ediyor. Bu keşif yalnızca Türkiye’nin arz güvenliği açısından değil öbür ülkeler açısından da kıymetlidir.
Keşfettiğimiz gazı evvela kendi iç gereksinimlerimiz için kullanacağız. Güç arz güvenliği tüm ülkeler için şayet olmazsa olmazdır. Kendi kaynaklarınızdan üretebiliyorsanız kendi kaynaklarınızdan üretemiyorsanız dışarıdan tedarik muahedeleriyle bu açığınızı gidermeniz gerekiyor. Alt yapınız değerli burada.
Türkiye genelinde doğudan batıya hangi gazı istiyorsanız isteyin fiziki alt yapıya kavuşturmuş oluyoruz. Türkiye coğrafyasıyla kritik stratejik bir lokasyonda. Coğrafya bahtımızdır tanımlamasının en hoş örneklerinden biri Türkiye diyebiliriz. Komşu ülkelere baktığımızda istikrarsızlıkların, iç savaşların sıkça yaşandığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Son senelerda bilhassa yerelleşmeye kıymet verdik. Bu denizdeki çalışmalar için gerekli olan araç gereçlerin sismik ve sondaj gemileri bu politakanın bir kararı. Akdeniz’deki faaliyetlerimizde tehditlerle karşı karşıya kaldık. Yaptırım ve tehditlere taviz vermedik. Taviz vermeden o çalışmaları yaptık. Planladığımız biçimde de devam edecek. Türkiye’nin bir manada dışa bağımlılığını isteyen içeride ve dışarıda merkezler var. Çalışmalardan rahatsızlık duymaları, bâtın ya da açık biçimde tabir etmelerini ben buna bağlıyorum.
“İş planımız 7-8 yıl sürecek”
Bizim elimizde yaklaşık 50-55 milyar metreküplük doğal gaz kontratları var. Bu kontratların kimileri 2000 yılı öncesi yapılmış kontratlar. Boru çizgisini yapabilmek için uzun periyotlu satış kontratı yapmanız lazım. Önümüzdeki bir kaç yıl içerisinde birtakım mukaveleler sona erecek. Uzun devirde ülkenin gereksinim duyacağı doğal gazı hesap ediyoruz. Kontratımızdaki ölçüsü buna göre ayarlamaya çalışıyoruz. Karadeniz’deki bu keşif daha evvel kurgulanan projeksiyonu lehimize revize etmemize niye oldu. Dışarıya olan bağımlılığımız bu manada azalmış olacak.
3 yılda filomuza 3 tane son teknoloji ile yapılmış sondaj gemilerini filomuza dahil ettik. Dördüncüsü olur mu, bunu da kıymetlendiriyoruz. Dördüncüsü de olabilir. 2023’te bu gazı karaya götürebilmemiz için bir iş planı yaptık. Bu gemilerin sondajı açma mühleti, tamamlama süreçleri, üretime hazırlama süreçleri iş takvimi ile ilerliyor. Buraya Yavuz gemisini de intikal ettireceğiz. Üç gemi burada daha süratli biçimde çalışmış olacak. Dördüncü gemiyi satınalma yahut kiralama halinde temin edeceğiz. Buradaki iş planımız 7-8 yıl sürecek. Bu gemiler dünyanın her yerinde çalışabilir. Bulamazsınız dediler bulduk, artık çıkaramazsınız diyorlar, nasıl bulduysak o denli çıkartacağız.”
Yatırım tavsiyesi içermez.
“Ekim ayında 85 milyar metreküpün keşfini açıklamıştık. Haziran başında Amasra 1 kuyusunda Sakarya Gaz alanı ortasında keşfimiz oldu. Keşifler sondaj hedefli yapılan çalışmalarda açıklanıyor. Tuna 1 daha sonrası Türkali 1-2-3’ü açtık. Amasra’yla bir arada 5 kuyuya ulaşmış olduk. Alanla alakalı test ve tahlillerin yapılması gerekiyor.
Artık sahayı tanıma ismine tüm datalar elimize ulaştı. O günden bu vakte kadar gaz hala yanıyor. Bundan daha sonra Türkali 3’le ilgili emsal süreçleri yapacağız. Elimizde tüm datalar ulaşmış oldu. Denizaltı yapıların dizaynında kullanılacak yapıların datalarını elde ediyoruz. Kıyıda terminalimiz, sürece tesislerimiz… Ortada boru sınırlarımız olacak.
Bu gazı bizim kıyıya çıkarmamız lazım. Biz esasen inanıyorduk. Biz inandık lakin birtakım çevreler bize inanmadı. Kimi kısımlar inanmak istemedi. Biz onlar inansın diye yapmıyoruz. İşin gereği. Mutluluğumuzu vatandaşlarımızla paylaşmış olduk. 2023 yılında bu gazı vatandaşlarımızla buluşturacağız. 2023’te tüm vatandaşlarımız ocaklarını açtığında Karadeniz gazıyla buluşmuş olacak.
Arkadaşlar testle alakalı basınç kıymetleriyle yakma süreçlerini yapıyor. Dün akşam 10-15 bar civarında bir basınçla yaktık. 10-15 katlı bir apartman uzunluğunda bir alev uzunluğu izlemiş olduk. Karadeniz’in altındaki gaz beni özgür bırakın demenin memnunluğunu yaşıyor. Evet kaliteli. Bedeller açısından son derece kaliteli bir gazdan bahsediyoruz.
“Bu gaz bizim değil 84 milyonun”
AK Parti hükümetleri seçimden bağımsız her anında vatandaşlara hizmet götürme şuuruyla hareket ediyor. Bu gaz bizim değil 84 milyonun burada büyük hissesi var. Yurtharicinde uzun yıllardır çalışan kendi insanımız vardı. Yurtharicinde çalışan Türk mühendisler takıma dahil oldu. Onlar da takımın ortasında. Onlar tahminen fazlaca daha âlâ koşulları elinin karşıtıyla iterek bu işi yapıyor. Bir yerde kurumun zenginliğini de gösteriyor. Onlarla ne kadar övünsek azdır.
Birinci günden beri maliyetleri izliyoruz. Önemli bir tasarruf sağlıyoruz zira kendi imkanlarımızı kullanıyoruz. Maliyetler dikkate alınarak gazın burada maliyeti yüksek olacak denebilir fakat biz kendi kaynaklarımızla sondaj gemilerimizle gerek yatırım gerek işletme masraflarını büyük mal ettiğimiz biçimde daha uygun fiyatta olduğunu tespit ediyoruz. İthal ettiğimiz gaza nazaran epey daha ekonomik olacağını söyleyebilirim.
Muhtaçlık duyduğumuz güç kaynaklarımızın yüzde 70’ini ithal ediyoruz. Doğal gazın yüzde 1-2’sini üretebiliyoruz. Petrolün yüzde 8’ini kendi kaynaklarımızla üretiyoruz. Son 10 yılda 40 milyar dolar doğal gaz ve petrole ödememiz kelam konusu. 540 milyar metreküp gaz keşfimiz var. Dışardan almadığımızda 10 yıl bize yetecek kadar gaz keşfetmiş oluyoruz. 2-3 katı niye olmasın diyoruz. Yeni bir modelle burada çalışıyoruz. Bu sahayı öğrenmiş olduk. Bu çalışmalar dışa bağımlılığımızı azaltmış olacak.
“tutarları bizim denetim etme bahtımız yok”
Maksadımız dışa bağımlılığı sıfırlamak fakat bu bir anda olabilecek bir şey değil. Orta ve uzun vadede ben buna inanıyorum. Karadeniz’deki keşifle ilgili konuşuyoruz lakin Türkiye Petrolleri karada petrol başta olmak üzere üretim artışı ve keşifler yaptı.
Petrol ve doğal gazı yurt haricinden dövizle ithal ediyoruz. meblağları bizim denetim etme bahtımız yok. Petrol ve doğal gazda fiyatlar iki kat arttı. İçeride sizin denetiminizde olan bir faaliyet kelam konusu ise ve TL cinsinden bir maliyetleme yapabiliyorsanız dışarıdaki maliyet artışından daha az etkilenmiş olacağız.
Uzun vadede emelimiz güçte dışa bağımlılığı bitirmek. Karadeniz’de aranacak daha hayli yer var. Bu saha dünyadaki öbür alanlara benzemiyor. Daha kuvvetli bir saha. Yılın sonunda ya da önümüzdeki yılın başında daha batıda bir müjde paylaşabiliriz. Araştırılacak daha fazlaca yer var. Daha evvelki çalışmalar ve yeni çalışmalar içinde jeoloji değerlendirmelerde farklılık kelam konusu. Yeni parametrelere göre bir daha simüle edeceğiz. Daha batıda Karadeniz’in doğusunda yeni kaynak ve potansiyeller tespit edebiliriz.
“Coğrafya kaderimizdir”
Burası Hazar Denizi’ne benzeri bir potansiyel olduğunu gösteriyor. Sismik araştırmalara bakılırsa Karadeniz’i bir daha kıymetlendiriyoruz. Romanya da 4-5 sene evvel keşif yapmıştı. Komşumuz Yunanistan’da faaliyetlerine devam ediyor. Bu keşif yalnızca Türkiye’nin arz güvenliği açısından değil öbür ülkeler açısından da kıymetlidir.
Keşfettiğimiz gazı evvela kendi iç gereksinimlerimiz için kullanacağız. Güç arz güvenliği tüm ülkeler için şayet olmazsa olmazdır. Kendi kaynaklarınızdan üretebiliyorsanız kendi kaynaklarınızdan üretemiyorsanız dışarıdan tedarik muahedeleriyle bu açığınızı gidermeniz gerekiyor. Alt yapınız değerli burada.
Türkiye genelinde doğudan batıya hangi gazı istiyorsanız isteyin fiziki alt yapıya kavuşturmuş oluyoruz. Türkiye coğrafyasıyla kritik stratejik bir lokasyonda. Coğrafya bahtımızdır tanımlamasının en hoş örneklerinden biri Türkiye diyebiliriz. Komşu ülkelere baktığımızda istikrarsızlıkların, iç savaşların sıkça yaşandığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Son senelerda bilhassa yerelleşmeye kıymet verdik. Bu denizdeki çalışmalar için gerekli olan araç gereçlerin sismik ve sondaj gemileri bu politakanın bir kararı. Akdeniz’deki faaliyetlerimizde tehditlerle karşı karşıya kaldık. Yaptırım ve tehditlere taviz vermedik. Taviz vermeden o çalışmaları yaptık. Planladığımız biçimde de devam edecek. Türkiye’nin bir manada dışa bağımlılığını isteyen içeride ve dışarıda merkezler var. Çalışmalardan rahatsızlık duymaları, bâtın ya da açık biçimde tabir etmelerini ben buna bağlıyorum.
“İş planımız 7-8 yıl sürecek”
Bizim elimizde yaklaşık 50-55 milyar metreküplük doğal gaz kontratları var. Bu kontratların kimileri 2000 yılı öncesi yapılmış kontratlar. Boru çizgisini yapabilmek için uzun periyotlu satış kontratı yapmanız lazım. Önümüzdeki bir kaç yıl içerisinde birtakım mukaveleler sona erecek. Uzun devirde ülkenin gereksinim duyacağı doğal gazı hesap ediyoruz. Kontratımızdaki ölçüsü buna göre ayarlamaya çalışıyoruz. Karadeniz’deki bu keşif daha evvel kurgulanan projeksiyonu lehimize revize etmemize niye oldu. Dışarıya olan bağımlılığımız bu manada azalmış olacak.
3 yılda filomuza 3 tane son teknoloji ile yapılmış sondaj gemilerini filomuza dahil ettik. Dördüncüsü olur mu, bunu da kıymetlendiriyoruz. Dördüncüsü de olabilir. 2023’te bu gazı karaya götürebilmemiz için bir iş planı yaptık. Bu gemilerin sondajı açma mühleti, tamamlama süreçleri, üretime hazırlama süreçleri iş takvimi ile ilerliyor. Buraya Yavuz gemisini de intikal ettireceğiz. Üç gemi burada daha süratli biçimde çalışmış olacak. Dördüncü gemiyi satınalma yahut kiralama halinde temin edeceğiz. Buradaki iş planımız 7-8 yıl sürecek. Bu gemiler dünyanın her yerinde çalışabilir. Bulamazsınız dediler bulduk, artık çıkaramazsınız diyorlar, nasıl bulduysak o denli çıkartacağız.”
Yatırım tavsiyesi içermez.