Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Alım, ‘İŞKUR Vilayet Müdürlükleri 2022 Yılı Maksat Performans İzleme Toplantısı’na katıldı.
Burada konuşan Alım, Türkiye’nin 2000’li senelerdan itibaren yükselen ülkelerden biri olduğunu belirterek, “Türkiye’nin öbür ülkelerden farklılıkları var. Birincisi; imparatorluk geleneğine sahip. Gelenek boşuna yaşanmış bir şey değildir. Oradan elde ettiğimiz olağanüstü bir birikim var. İkincisi, Türkiye tarihî olarak sahip olduğu mirası Anadolu coğrafyası üzerinde temsil ediyor. Burası Akdeniz’in merkezinde olan, dünya ticaret yollarının tarihî olarak merkezinde olan bir yer. Bugün de dünya güç yollarının merkezinde olan bir yer” dedi.
‘MİLLİ GELİR 10 BİN DOLARI GEÇTİ’
Bakan Alım, Türkiye’yi başka ülkelerden ayıran en değerli faktörlerden birisinin de jeopolitik pozisyonu olduğunu tabir ederek, “2000li senelerda 300 dolar olan kişi başına ulusal gelir, şu anda 10 bin doları geçti. Türkiye zincirlerini kırdı ve kalkındı. Bizim sayılarımıza bakmayın, OECD sayılarına bakın. Türkiye 2000de neydi? Endüstride hangi eserleri üretiyordu, savunma endüstrinde neler vardı? NATO’nun verdiği işe yaramaz, eskimiş, üstelik hibe altında verip daha sonradan para istediği silahların haricinde neyi vardı? Baktığınız vakit Türkiye değişiyor. Refah düzeyine bakın. Türkiye’de bütün ailelerin, her gelir kümesinden ailenin kapısında arabası var, çocukları okuyor. Sonuç prestijiyle hepimiz ferdi hayatımızdan bunu hissedebiliriz” diye konuştu.
‘ENFLASYON TAHRİBATINI HİSSETTİRMEMEK…’
Bakan Alım, gelişmiş ülkelerin en büyük sorununun sırf enflasyon artışı olmadığını ve süratli biçimde ortaya çıkan resesyon tehdidi olduğunu belirterek, “Dünyanın yaşadığı bu global kriz bizi harikulâde etkiliyor. Bizim dövize gereksinimimiz var. ötürüsıyla döviz fiyatlarındaki bir dalgalanma bizim ekonomimizde sarsıcı tesir yapıyor. Burada yapılacak en değerli şey, enflasyon tahribatını çalışanlarımıza ve işçilerimize hissettirmemek, bu tahribatı koruyacak önlemler almak. Biz toplumsal bir devletiz, bunu yapmaya çalışıyoruz” dedi.
Yatırım tavsiyesi içermez.
Burada konuşan Alım, Türkiye’nin 2000’li senelerdan itibaren yükselen ülkelerden biri olduğunu belirterek, “Türkiye’nin öbür ülkelerden farklılıkları var. Birincisi; imparatorluk geleneğine sahip. Gelenek boşuna yaşanmış bir şey değildir. Oradan elde ettiğimiz olağanüstü bir birikim var. İkincisi, Türkiye tarihî olarak sahip olduğu mirası Anadolu coğrafyası üzerinde temsil ediyor. Burası Akdeniz’in merkezinde olan, dünya ticaret yollarının tarihî olarak merkezinde olan bir yer. Bugün de dünya güç yollarının merkezinde olan bir yer” dedi.
‘MİLLİ GELİR 10 BİN DOLARI GEÇTİ’
Bakan Alım, Türkiye’yi başka ülkelerden ayıran en değerli faktörlerden birisinin de jeopolitik pozisyonu olduğunu tabir ederek, “2000li senelerda 300 dolar olan kişi başına ulusal gelir, şu anda 10 bin doları geçti. Türkiye zincirlerini kırdı ve kalkındı. Bizim sayılarımıza bakmayın, OECD sayılarına bakın. Türkiye 2000de neydi? Endüstride hangi eserleri üretiyordu, savunma endüstrinde neler vardı? NATO’nun verdiği işe yaramaz, eskimiş, üstelik hibe altında verip daha sonradan para istediği silahların haricinde neyi vardı? Baktığınız vakit Türkiye değişiyor. Refah düzeyine bakın. Türkiye’de bütün ailelerin, her gelir kümesinden ailenin kapısında arabası var, çocukları okuyor. Sonuç prestijiyle hepimiz ferdi hayatımızdan bunu hissedebiliriz” diye konuştu.
‘ENFLASYON TAHRİBATINI HİSSETTİRMEMEK…’
Bakan Alım, gelişmiş ülkelerin en büyük sorununun sırf enflasyon artışı olmadığını ve süratli biçimde ortaya çıkan resesyon tehdidi olduğunu belirterek, “Dünyanın yaşadığı bu global kriz bizi harikulâde etkiliyor. Bizim dövize gereksinimimiz var. ötürüsıyla döviz fiyatlarındaki bir dalgalanma bizim ekonomimizde sarsıcı tesir yapıyor. Burada yapılacak en değerli şey, enflasyon tahribatını çalışanlarımıza ve işçilerimize hissettirmemek, bu tahribatı koruyacak önlemler almak. Biz toplumsal bir devletiz, bunu yapmaya çalışıyoruz” dedi.
Yatırım tavsiyesi içermez.