Dünya gazetesi Alaatin Aktaş’ın yazısınan alıntı
Faiz düşer ve TL’den kaçış başlarsa vatandaş doğal ki konuta atak eder.
TL bedel yitirdikçe yabancı olağan ki daha rahat konut alabilir hale gelir.
Merkez Bankası’nın belirlemelerine göre konut fiyatları ağustos ayı prestijiyle son bir yılda yüzde 184.6 artış gösterdi. Artış oranı yeni konutlarda yüzde 176.4, yeni olmayan konutlarda ya da başka bir tabirle ikinci el konutlarda yüzde 185.4 oldu.
Türkiye genelindeki artış oranı yüzde 185 lakin bilhassa İstanbul’daki artış epey daha yüksek. İstanbul için ölçülen artış oranı yüzde 211. Ankara’daki artış yüzde 193, İzmir’deki yüzde 176.
Bunlar, Merkez Bankası’nın belirlediği oranlar. Bölüm ortasından verilen bilgilerde gerçekte artışın epeyce daha yüksek olduğu lisana getirilmiyor değil. Lakin unutmamak gerekir ki Merkez Bankası’nın belirlediği oranlar bir ortalamayı gösteriyor. Çok talep goren yerlerdeki ya da epeyce talep nazarann tipteki konutların fiyatları şüphesiz daha süratli artış göstermiş olabilir.
Ama ortalama oranlar bile çok yüksek…
Geçen yıl ağustosta 1 milyon lira olan bir konutun bu yıl 2.8 milyonu aştığından kelam ediyoruz.
1 milyon nere, 2.8 milyon nere!
Bu bir yılda TÜFE artışı yüzde 80 ötüründa. Düşelim enflasyonu, konut fiyatlarındaki gerçek artış yüzde 58’i buluyor.
Son bir yılda birtakım pay senetleri hariç yüzde 58 gerçek getiri sağlayan tasarruf aracı var mı?
Konut almak artık hayal!
Konut fiyatlarının hayli yükseldiğinden yakınan geniş bir kitle var. Aslında bu kitle konut satın alma imkanını yitirmekten epey, konuttaki bu fiyat artışının kiralara yansımasından rahatsız.
Bir sefer kıyıda köşede birikimi olmayan birinin konut satın alma imkanı hiç mi hiç kalmadı. Bırakın düşük faizi, sıfır faizli kredi bile verilse ortalama gelirli bir hanenin konut alması mümkün olmaktan çıktı.
ötürüsıyla yakınma öne sürülen sebebi direkt konut fiyatı için değil. Konutun fiyatı 3 milyon değil de 2 milyon olsa ne olacak ki! Birçok vatandaş bir daha alamayacak, bir daha alamayacak!
Ama konutun fiyatı 2 milyon yerine 3 milyona çıktı mı, kira da ona göre yükseliyor. Türkiye’de konut sahipliği oranı fazlaca düşük olduğu için de, vatandaş açısından kira fiyatı büyük kıymet taşıyor.
Her ne kadar kira artış oranı yüzde 25 seviyesinde sabitlenmiş görünüyorsa da, biliniyor ki bu sınırlamayı aşmak için konut sahipleri bir dizi usul buluyor ya da deniyor. Aslında bu davranışlardan dolayı konut sahiplerini eleştirmek de işin kolayına kaçmak olur. Her şeyin fiyatı özgür, kiranın değil. Kira artışlarının önüne geçmenin sistemi herbiçimde bu biçimde yasaklayıcı bir yaklaşım olmamalı.
Kendi ellerimizle yükselttik!
Konut meblağlarında son bir yıldaki artış yüzde 185; pekala bir yıl evvelki yıllık artış ne kadardı; sırf yüzde 33!
Aslında bu bir yılda sadece konut fiyatları artmadı ki… Geçen yıl eylülde iktisat siyasetindeki temel tercihin değişmesiyle bir arada buralara gelineceği düzgün makus görülebilirdi esasen.
Döviz kurunun ve genel manada fiyatların yükselmesinden konut meblağlarını farklı tutmak, başka düşünmek mümkün mü?
Geçen yıl eylülden başlayarak faiz indirilince elinde TL bulunan vatandaş ne yapacağını adeta şaşırdı. Tasarrufunu TL olarak tutmaya devam etse görüyor ki her ay alacağı faizle enflasyonu uzaktan seyredecek. Vatandaşın bir kısmı dövize gitti, bir kısmı aralıktan itibaren kur muhafazalı mevduata geçti, borsayı ya da altın almayı yeğleyenler de oldu.
Bir kesim de doğal olarak gayrimenkule, bilhassa de konuta yöneldi. Maliyet kaynaklı artışa bir de talep eklenince konut fiyatları uçtu gitti!
Yetmedi; TL paha yitirdikçe yabancının konut alma imkanı arttı. Bir de bunun üstüne Rusya-Ukrayna savaşı eklenince bu ülkeden adeta kaçmak isteyenler piyasaya hamle etti.
Sonuçta yüzde 200’e dayanan bir fiyat artışı…
Konut sahibi memnun
Konut fiyatlarının artması olağan ki sıkıntı da olsa konut almayı düşünenlerin planını bozdu. Meskeni olmayanların kira masrafı, gelirleri ortasında fazlaca daha büyük bir yer tutmaya başladı.
Bunlar konut fiyatlarındaki artışın olumsuz istikametleri.
Fiyatlardaki artış kuşku yok ki konut sahiplerini mutlu etti. tıpkı vakitte iki istikametten…
Satmak isteyen daha yüksek fiyata müşteri bulabilir oldu.
Bir tek meskeni olan ve o konutunda oturan, satışı muhakkak düşünmeyenler de keyifli oldu. Elindeki varlığın fiyatının artması insanları memnun eder; o yüzden satılması katiyen kelam konusu olmayacak konutun kıymetlenmesi bile içten içe bir memnunluk yarattı.
Yazının devamı için tıklayın
Yatırım tavsiyesi içermez.
Faiz düşer ve TL’den kaçış başlarsa vatandaş doğal ki konuta atak eder.
TL bedel yitirdikçe yabancı olağan ki daha rahat konut alabilir hale gelir.
Merkez Bankası’nın belirlemelerine göre konut fiyatları ağustos ayı prestijiyle son bir yılda yüzde 184.6 artış gösterdi. Artış oranı yeni konutlarda yüzde 176.4, yeni olmayan konutlarda ya da başka bir tabirle ikinci el konutlarda yüzde 185.4 oldu.
Türkiye genelindeki artış oranı yüzde 185 lakin bilhassa İstanbul’daki artış epey daha yüksek. İstanbul için ölçülen artış oranı yüzde 211. Ankara’daki artış yüzde 193, İzmir’deki yüzde 176.
Bunlar, Merkez Bankası’nın belirlediği oranlar. Bölüm ortasından verilen bilgilerde gerçekte artışın epeyce daha yüksek olduğu lisana getirilmiyor değil. Lakin unutmamak gerekir ki Merkez Bankası’nın belirlediği oranlar bir ortalamayı gösteriyor. Çok talep goren yerlerdeki ya da epeyce talep nazarann tipteki konutların fiyatları şüphesiz daha süratli artış göstermiş olabilir.
Ama ortalama oranlar bile çok yüksek…
Geçen yıl ağustosta 1 milyon lira olan bir konutun bu yıl 2.8 milyonu aştığından kelam ediyoruz.
1 milyon nere, 2.8 milyon nere!
Bu bir yılda TÜFE artışı yüzde 80 ötüründa. Düşelim enflasyonu, konut fiyatlarındaki gerçek artış yüzde 58’i buluyor.
Son bir yılda birtakım pay senetleri hariç yüzde 58 gerçek getiri sağlayan tasarruf aracı var mı?
Konut almak artık hayal!
Konut fiyatlarının hayli yükseldiğinden yakınan geniş bir kitle var. Aslında bu kitle konut satın alma imkanını yitirmekten epey, konuttaki bu fiyat artışının kiralara yansımasından rahatsız.
Bir sefer kıyıda köşede birikimi olmayan birinin konut satın alma imkanı hiç mi hiç kalmadı. Bırakın düşük faizi, sıfır faizli kredi bile verilse ortalama gelirli bir hanenin konut alması mümkün olmaktan çıktı.
ötürüsıyla yakınma öne sürülen sebebi direkt konut fiyatı için değil. Konutun fiyatı 3 milyon değil de 2 milyon olsa ne olacak ki! Birçok vatandaş bir daha alamayacak, bir daha alamayacak!
Ama konutun fiyatı 2 milyon yerine 3 milyona çıktı mı, kira da ona göre yükseliyor. Türkiye’de konut sahipliği oranı fazlaca düşük olduğu için de, vatandaş açısından kira fiyatı büyük kıymet taşıyor.
Her ne kadar kira artış oranı yüzde 25 seviyesinde sabitlenmiş görünüyorsa da, biliniyor ki bu sınırlamayı aşmak için konut sahipleri bir dizi usul buluyor ya da deniyor. Aslında bu davranışlardan dolayı konut sahiplerini eleştirmek de işin kolayına kaçmak olur. Her şeyin fiyatı özgür, kiranın değil. Kira artışlarının önüne geçmenin sistemi herbiçimde bu biçimde yasaklayıcı bir yaklaşım olmamalı.
Kendi ellerimizle yükselttik!
Konut meblağlarında son bir yıldaki artış yüzde 185; pekala bir yıl evvelki yıllık artış ne kadardı; sırf yüzde 33!
Aslında bu bir yılda sadece konut fiyatları artmadı ki… Geçen yıl eylülde iktisat siyasetindeki temel tercihin değişmesiyle bir arada buralara gelineceği düzgün makus görülebilirdi esasen.
Döviz kurunun ve genel manada fiyatların yükselmesinden konut meblağlarını farklı tutmak, başka düşünmek mümkün mü?
Geçen yıl eylülden başlayarak faiz indirilince elinde TL bulunan vatandaş ne yapacağını adeta şaşırdı. Tasarrufunu TL olarak tutmaya devam etse görüyor ki her ay alacağı faizle enflasyonu uzaktan seyredecek. Vatandaşın bir kısmı dövize gitti, bir kısmı aralıktan itibaren kur muhafazalı mevduata geçti, borsayı ya da altın almayı yeğleyenler de oldu.
Bir kesim de doğal olarak gayrimenkule, bilhassa de konuta yöneldi. Maliyet kaynaklı artışa bir de talep eklenince konut fiyatları uçtu gitti!
Yetmedi; TL paha yitirdikçe yabancının konut alma imkanı arttı. Bir de bunun üstüne Rusya-Ukrayna savaşı eklenince bu ülkeden adeta kaçmak isteyenler piyasaya hamle etti.
Sonuçta yüzde 200’e dayanan bir fiyat artışı…
Konut sahibi memnun
Konut fiyatlarının artması olağan ki sıkıntı da olsa konut almayı düşünenlerin planını bozdu. Meskeni olmayanların kira masrafı, gelirleri ortasında fazlaca daha büyük bir yer tutmaya başladı.
Bunlar konut fiyatlarındaki artışın olumsuz istikametleri.
Fiyatlardaki artış kuşku yok ki konut sahiplerini mutlu etti. tıpkı vakitte iki istikametten…
Satmak isteyen daha yüksek fiyata müşteri bulabilir oldu.
Bir tek meskeni olan ve o konutunda oturan, satışı muhakkak düşünmeyenler de keyifli oldu. Elindeki varlığın fiyatının artması insanları memnun eder; o yüzden satılması katiyen kelam konusu olmayacak konutun kıymetlenmesi bile içten içe bir memnunluk yarattı.
Yazının devamı için tıklayın
Yatırım tavsiyesi içermez.