Ahıska Türkleri Sünni mi ?

Ilay

New member
Ahıska Türkleri Sünni Mi? Dinî Kimlik ve Kültürel Bağlantılar Üzerine Bir İnceleme

Merhaba, Ahıska Türkleri ve onların dinî kimlikleri üzerine biraz derinlemesine düşünmeye ne dersiniz? Bu yazımda, Ahıska Türklerinin dinî kimliği, özellikle Sünnilikle ilişkileri hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler için detaylı bir bakış açısı sunmayı amaçlıyorum. Bu konuda doğru bilgiler edinmek ve geçmişten günümüze kadar olan dinî yapıları anlamak, bizlere daha geniş bir perspektif kazandırabilir. Gelin, bu konuya birlikte daha yakından bakalım.
Ahıska Türklerinin Dinî Yapısı: Sünnilik ve Diğer İnançlar

Ahıska Türkleri, tarih boyunca çok sayıda farklı kültürle etkileşimde bulunmuş ve bu etkileşimler onların dini kimliklerini şekillendirmiştir. Ahıska bölgesi, günümüz Gürcistan sınırlarında yer alan, Osmanlı İmparatorluğu’ndan Rusya İmparatorluğu’na, oradan da Sovyetler Birliği’ne kadar pek çok farklı yönetimin egemenliğine girmiştir. Bu durum, bölgedeki halkların dinî inançlarını ve toplumsal yapılarının çeşitlenmesine yol açmıştır.

Genel olarak, Ahıska Türkleri, büyük çoğunluğu Sünni Müslümandır. Osmanlı döneminde, bölgedeki nüfus, özellikle Sünni inançla şekillenmiştir. Osmanlı'nın yönetimi altındaki Ahıska Türkleri, zamanla bu dini yapıyı benimsemiş ve İslam’ın Sünni mezhebini takip etmeye başlamıştır. 1944 yılında Sovyetler Birliği tarafından gerçekleştirilen sürgünle, Ahıska Türkleri’nin büyük bir kısmı Orta Asya’ya, Türkiye’ye ve diğer bölgelere göç etmiştir. Göç ettikleri yerlerde de çoğunlukla Sünni Müslüman kimliklerini korumuşlardır.

Ancak, Ahıska Türklerinin dini kimliği sadece Sünnilikle sınırlı değildir. Ahıska’da yaşayan bazı küçük gruplar, daha önceki yüzyıllarda Azerbaycan ve Ermenistan gibi çevre bölgelerle etkileşim sonucu, Şii inançları benimsemiş olabilirler. Buna karşın, Sünnilik Ahıska Türklerinin büyük bir kısmı için ana akım inanç olmuştur.
Göçle Değişen Dinî Kimlikler

Ahıska Türkleri’nin yaşadığı göç süreçleri, sadece coğrafi değil, aynı zamanda dini kimliklerinde de bazı değişimlere neden olmuştur. Örneğin, Sovyetler Birliği döneminde Ahıska Türkleri'nin dini inançları, devletin ateist politikaları nedeniyle ciddi şekilde baskı altına alınmış ve inanç özgürlüğü sınırlanmıştır. Ancak, bu duruma rağmen, Ahıska Türkleri arasında dini kimliklerini koruma çabaları devam etmiştir. Göç ettikleri yerlerde de, özellikle Türkiye’deki Ahıska Türkleri, Sünni İslam’ı benimsemeye devam etmiştir.

Türkiye’ye göç eden Ahıska Türkleri, yerleşik düzen kurduktan sonra, bulundukları toplumla kaynaşmış ve yerel Sünni kültürü benimsemişlerdir. Fakat bu, onları sadece dini kimliklerinde değil, kültürel ve toplumsal yaşamlarında da etkileyen bir süreç olmuştur. Ahıska Türkleri, Türkiye’deki Sünni Müslüman topluluklarla birçok ortak değer paylaşsa da, geçmişlerinden gelen gelenekleri ve alışkanlıkları da taşımışlardır. Bu da, Ahıska Türklerinin dini kimliğinin yanı sıra, kültürel çeşitliliği ve zenginliği açısından bir anlam taşır.
Kadınların Dinî ve Sosyal Kimlik Üzerindeki Etkisi

Ahıska Türklerinin dinî kimliği üzerinde kadınların rolü oldukça önemlidir. Tarihsel olarak, kadınlar aile içindeki dinî ve kültürel değerlerin taşınmasında büyük bir sorumluluğa sahip olmuştur. Ahıska Türkleri, özellikle geleneksel toplum yapılarında, kadınların dini ve kültürel mirası nesilden nesile aktarma işlevini üstlendiği bir toplumdur.

Kadınlar, hem dini pratikleri günlük hayata entegre etme hem de çocuklarına dini değerleri öğretme konusunda önemli bir rol oynamaktadırlar. Türkiye’deki Ahıska Türkleri arasında da kadınlar, dini kimliğin korunmasında etkin bir rol oynamaktadır. Özellikle çocuklarını camiye gönderen ve dini eğitimi teşvik eden anneler, toplumsal bağların güçlenmesinde de önemli bir yer tutmaktadır.

Bu dinî aidiyet, kadınların toplumsal kimliklerinin de şekillenmesinde etkili olmuştur. Kadınlar, Ahıska Türkleri’nin bulunduğu toplumlarda, dinî değerleri taşıyan, toplumsal sorumlulukları yerine getiren ve bazen de dini semboller üzerinden toplumsal bağları güçlendiren figürler haline gelmiştir.
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımları ve Dinî Kimlik

Erkeklerin dinî kimlik üzerindeki etkisi ise daha çok toplumsal yapı ve aidiyetle ilgilidir. Ahıska Türklerinin erkekleri, dini ve kültürel bağlarını, genellikle toplum içinde daha stratejik bir şekilde sürdürürler. Sünni İslam’ı takip eden bu bireyler, camilerde düzenlenen toplu ibadetlere katılma, dini bayramlarda ve diğer önemli dini günlerde toplumsal etkinliklere katılma gibi sosyal sorumlulukları yerine getirirler. Erkekler, dini inançları sadece bireysel bir tercih olarak değil, aynı zamanda toplumsal bir aidiyet olarak da benimsemişlerdir.

Ahıska Türkleri’nin erkekleri arasında, dini uygulamaların ve ritüellerin daha fazla yapılandırılmış olduğu ve toplumsal kabulün, dini kimlik ile doğrudan ilişkili olduğu görülmektedir. Bu, aynı zamanda Ahıska Türklerinin kimliklerini inşa etme şekillerinde önemli bir faktördür. Göç ettikleri yeni yerlerde, Ahıska Türkleri’nin erkekleri, toplumda saygın bir yer edinmek amacıyla dini kimliklerini sergilemiş ve toplumsal kabul görmeye çalışmışlardır.
Sonuç: Ahıska Türkleri ve Sünnilik

Özetle, Ahıska Türkleri büyük ölçüde Sünni Müslümandır, ancak tarihsel ve coğrafi faktörler bu dinî kimliğin şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Sovyetler Birliği’nden Orta Asya'ya ve Türkiye’ye göç, bu halkın dini inançlarını korumak için verdikleri mücadelenin bir göstergesidir. Kadınların dinî kimlikleri aktarma rolü, toplumsal bağları güçlendirirken, erkeklerin stratejik yaklaşımları dini aidiyetin toplumsal kabulüyle birleşmiştir.

Ahıska Türklerinin dini kimliği, yalnızca bir inanç meselesi değil, aynı zamanda tarihsel bir mücadele, kültürel bir miras ve toplumsal bir aidiyet meselesidir. Gelecekte bu kimlik nasıl evrilecektir? Teknolojik ve toplumsal değişimlere rağmen Ahıska Türkleri, dini ve kültürel miraslarını nasıl koruyacaklar? Bu sorular, zamanla yanıt bulacak sorular olarak kalacak.

Peki, sizce Ahıska Türkleri'nin dini kimliği, diğer göçmen topluluklarla nasıl karşılaştırılabilir? Dinî kimliklerini nasıl korudular ve bu, toplumsal yapıları nasıl şekillendirdi? Yorumlarınızı bekliyorum.
 
Üst