Resmî Gazete’de yayımlanan yeni bir kararnameye Türkiye’de en çok konuşulan mevzu oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzaladığı kararda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak isteyen yabancı asıllı bireyler için yeni kaideler getirildi.
Yapılan yeni düzenlemede Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçiş için yeni kaideler sıralanırken, 11 Şubat 2010 tarihindeki Bakanlar Şurası sonucu ile yürürlüğe konulan yönetmelik metninde yer alan “Türk Lirası” sözleri de çıkarıldı.
Yeni kurallar içinde en çok dikkat çekenlerden biri de “En az 500 bin Amerikan Doları ve karşılığı döviz meblağında mevduatı 3 yıl tutma kuralıyla Türkiye’de faaliyet gösteren bankalara yatırdığı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca tespit edilen.” unsuru oldu.
Kelam konusu husus toplumsal medyada tartışmalara yol açarken, “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı 500 bin dolar karşılığı satılıyor” diye reaksiyon çekti.
Mevzuyla ilgili CHP Küme Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, bu mevzuyu hayli uzun müddettir gündemde tuttuğunu söyleyerek karara reaksiyon gösterdi. Özel; “Eskiden 250 bin dolar karşılığı mesken alanlara veriyorlardı. Yeni düzenlemede o da duruyor bununla birlikte. Uzun müddettir Meclis’te gösteriyordum; İstanbul’da 250 bin dolarlık mesken inşaatlarının önünde Türkiye Cumhuriyeti pasaportu fotoğrafı ile ‘Vatandaşlık için elverişli’ formunda reklamlar yapılıyordu. ‘Bundan hiç utanmıyor musunuz? Sıkılmıyor musunuz?’ diyordum. Zira konut fotoğrafı yanında Türkiye Cumhuriyeti’nin pasaportu bir promosyon olarak konulmuştu. Biz bunun rahatsızlık yaratıp yaratmadığını sorgularken ekonomik darboğaz yüzünden o denli bir noktaya geldiler ki, Resmi Gazete ile 500 bin dolarını Türkiye’de tutana vatandaşlık verilmeye başlandı.” dedi.
PROMOSYON ÜZERE VATANDAŞLIK DAĞITIYORLAR
Özel, kelamlarının devamında “Meclis’te ‘yerli ve ulusal duruş sergiliyoruz’ diye geçinenlerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ne hale getirdiklerinin en somut ispatı dün akşam yayımlanan Resmi Gazete’dir. Hani bir laf vardır ‘parasıyla değil mi?’ diye. Şu an Türkiye de tam bu sorunun muhatabı haline geldi. Parayı veren düdüğü çalıyor, parayı veren vatandaşlığı alıyor. Mesken alana Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin pasaportunu promosyon yapanlar artık de bankada parasını tutana promosyon veriyorlar. Bankaların ‘maaş’ promosyonu üzere yabancılara vatandaşlık promosyonu uygulanmaya başlandı. Bu utanç verici bir durum.” diyerek yansısını sürdürdü.
PARAYI VEREN DIŞ GÜÇLER, İÇİMİZE GİREBİLİYOR
Özgür Özel, kelamlarının devamında “Her şeyi dış güçlere bağlayanlar, dış güçlere ‘parayı verirsen seni de içimize alırız’ diyorlar. Düne kadar ‘dış güçler’ diyerek oy toplayanlar, bugün dış güçleri vatandaşlık vaadi ile Türkiye’ye davet ettiğini görüyoruz. Daima trol akılların peşine takılıp saldıranların, bilhassa her gün Aktrollerin peşinde operasyona kalkışan Milliyetçi Hareket Partililerin bu sonucu nasıl yorumladıklarını görmek lazım. Dün Erdoğan Bahçeli’yi ziyaret ettiğinde ona çerçeve ortasında Bahçeli’nin öğrencilik senelerına ilişkin kütük defterinin yer aldığı tablo yerine bugünkü Resmi Gazete’yi götürseymiş. Bakalım bu biçimde isminde milliyetçilik geçen bir partinin önderi ve milliyetçiliği lisanından düşürmeyen Bahçeli, bu armağana ne diyecekmiş.” dedi.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLIĞININ MALİ BİR KARŞILIĞI OLAMAZ
ÂLÂ Parti Mersin Milletvekili ve TBMM İçişleri Kurulu Üyesi Behiç Çelik ise “Ben bu duruma kökten karşıyım. Biz parti olarak da bu durumu daima eleştiriyoruz, şahsi olarak da ben tıpkı biçimde düşünüyorum. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının nakdî bir karşılığı olmadığını düşünüyoruz. Bizim vatandaşlığımıza bir kıymet atfetmek her şeydilk evvel ulusal devlet ve prensiplerine karşı olmak manasını taşır. Bu durum Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu bedellerine de karşı olma manasına gelir. Bu sonucu alanları kınıyorum, Türkiye’de uygulamada epey büyük suiistimaller olduğunu da biliyorum. 50 bin dolara satılan dairelerin 250 bin dolar olarak gösterilerek vatandaşlık verildiğini de biliyorum.” dedi.
VATANDAŞLIK KANUNU HATIRLATMASI
Çelik, vatandaşlık kanununu hatırlatarak, yapılması gerekenleri şöyleki anlattı:
“Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçen yabancıların listesi evvelce Resmi Gazete’de yayımlanırdı. Artık o da kaldırıldı, kimin vatandaş olduğu belirli değil. Her şey evrak üzerinden gdolayılüyor. örneğin ‘182 bin dosya’ deniyor, bu 182 bin kişi manasına gelmiyor. Kelam konusu belgenin her birinin ortasında birden çok kişi de olabiliyor. Yani bu 182 bin kişi 1 milyon bireye tekabül edebilir. Bu mevzuda da bir açıklama yapılmıyor.”
Eski bir vali olan Çelik; “Türkiye Cumhuriyeti devleti bir oligarşik yapıya dönüştü. Ben 30 sene devlete hizmet ettim, bu biçimde bir kepazelik görmedim.” diyerek yansısını lisana getirdi.
Elif Ünsal/Gerçek Gündem
Yatırım tavsiyesi içermez.
Yapılan yeni düzenlemede Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçiş için yeni kaideler sıralanırken, 11 Şubat 2010 tarihindeki Bakanlar Şurası sonucu ile yürürlüğe konulan yönetmelik metninde yer alan “Türk Lirası” sözleri de çıkarıldı.
Yeni kurallar içinde en çok dikkat çekenlerden biri de “En az 500 bin Amerikan Doları ve karşılığı döviz meblağında mevduatı 3 yıl tutma kuralıyla Türkiye’de faaliyet gösteren bankalara yatırdığı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca tespit edilen.” unsuru oldu.
Kelam konusu husus toplumsal medyada tartışmalara yol açarken, “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı 500 bin dolar karşılığı satılıyor” diye reaksiyon çekti.
Mevzuyla ilgili CHP Küme Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, bu mevzuyu hayli uzun müddettir gündemde tuttuğunu söyleyerek karara reaksiyon gösterdi. Özel; “Eskiden 250 bin dolar karşılığı mesken alanlara veriyorlardı. Yeni düzenlemede o da duruyor bununla birlikte. Uzun müddettir Meclis’te gösteriyordum; İstanbul’da 250 bin dolarlık mesken inşaatlarının önünde Türkiye Cumhuriyeti pasaportu fotoğrafı ile ‘Vatandaşlık için elverişli’ formunda reklamlar yapılıyordu. ‘Bundan hiç utanmıyor musunuz? Sıkılmıyor musunuz?’ diyordum. Zira konut fotoğrafı yanında Türkiye Cumhuriyeti’nin pasaportu bir promosyon olarak konulmuştu. Biz bunun rahatsızlık yaratıp yaratmadığını sorgularken ekonomik darboğaz yüzünden o denli bir noktaya geldiler ki, Resmi Gazete ile 500 bin dolarını Türkiye’de tutana vatandaşlık verilmeye başlandı.” dedi.
PROMOSYON ÜZERE VATANDAŞLIK DAĞITIYORLAR
Özel, kelamlarının devamında “Meclis’te ‘yerli ve ulusal duruş sergiliyoruz’ diye geçinenlerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ne hale getirdiklerinin en somut ispatı dün akşam yayımlanan Resmi Gazete’dir. Hani bir laf vardır ‘parasıyla değil mi?’ diye. Şu an Türkiye de tam bu sorunun muhatabı haline geldi. Parayı veren düdüğü çalıyor, parayı veren vatandaşlığı alıyor. Mesken alana Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin pasaportunu promosyon yapanlar artık de bankada parasını tutana promosyon veriyorlar. Bankaların ‘maaş’ promosyonu üzere yabancılara vatandaşlık promosyonu uygulanmaya başlandı. Bu utanç verici bir durum.” diyerek yansısını sürdürdü.
PARAYI VEREN DIŞ GÜÇLER, İÇİMİZE GİREBİLİYOR
Özgür Özel, kelamlarının devamında “Her şeyi dış güçlere bağlayanlar, dış güçlere ‘parayı verirsen seni de içimize alırız’ diyorlar. Düne kadar ‘dış güçler’ diyerek oy toplayanlar, bugün dış güçleri vatandaşlık vaadi ile Türkiye’ye davet ettiğini görüyoruz. Daima trol akılların peşine takılıp saldıranların, bilhassa her gün Aktrollerin peşinde operasyona kalkışan Milliyetçi Hareket Partililerin bu sonucu nasıl yorumladıklarını görmek lazım. Dün Erdoğan Bahçeli’yi ziyaret ettiğinde ona çerçeve ortasında Bahçeli’nin öğrencilik senelerına ilişkin kütük defterinin yer aldığı tablo yerine bugünkü Resmi Gazete’yi götürseymiş. Bakalım bu biçimde isminde milliyetçilik geçen bir partinin önderi ve milliyetçiliği lisanından düşürmeyen Bahçeli, bu armağana ne diyecekmiş.” dedi.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLIĞININ MALİ BİR KARŞILIĞI OLAMAZ
ÂLÂ Parti Mersin Milletvekili ve TBMM İçişleri Kurulu Üyesi Behiç Çelik ise “Ben bu duruma kökten karşıyım. Biz parti olarak da bu durumu daima eleştiriyoruz, şahsi olarak da ben tıpkı biçimde düşünüyorum. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının nakdî bir karşılığı olmadığını düşünüyoruz. Bizim vatandaşlığımıza bir kıymet atfetmek her şeydilk evvel ulusal devlet ve prensiplerine karşı olmak manasını taşır. Bu durum Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu bedellerine de karşı olma manasına gelir. Bu sonucu alanları kınıyorum, Türkiye’de uygulamada epey büyük suiistimaller olduğunu da biliyorum. 50 bin dolara satılan dairelerin 250 bin dolar olarak gösterilerek vatandaşlık verildiğini de biliyorum.” dedi.
VATANDAŞLIK KANUNU HATIRLATMASI
Çelik, vatandaşlık kanununu hatırlatarak, yapılması gerekenleri şöyleki anlattı:
“Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçen yabancıların listesi evvelce Resmi Gazete’de yayımlanırdı. Artık o da kaldırıldı, kimin vatandaş olduğu belirli değil. Her şey evrak üzerinden gdolayılüyor. örneğin ‘182 bin dosya’ deniyor, bu 182 bin kişi manasına gelmiyor. Kelam konusu belgenin her birinin ortasında birden çok kişi de olabiliyor. Yani bu 182 bin kişi 1 milyon bireye tekabül edebilir. Bu mevzuda da bir açıklama yapılmıyor.”
Eski bir vali olan Çelik; “Türkiye Cumhuriyeti devleti bir oligarşik yapıya dönüştü. Ben 30 sene devlete hizmet ettim, bu biçimde bir kepazelik görmedim.” diyerek yansısını lisana getirdi.
Elif Ünsal/Gerçek Gündem
Yatırım tavsiyesi içermez.