Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde (TOBB) düzenlenen Birliğin Müşterek Kurul Toplantısı’na katıldı.
Bakanlık olarak, ticari hayata ait tüm süreçlerde iş dünyasıyla istişareye büyük değer verdiklerine işaret eden Muş, bu istişareler esnasında gelen talepleri süratle değerlendirip sonuçlandırmaya çalıştıklarını söylemiş oldu.
Muş, Kovid-19 salgınının yarattığı aksiliklere karşın Türkiye iktisadının 2021 yılında yüksek büyüme oranları yakalamayı başardığını hatırlatarak, “Gerçekleşen yüksek oranlı büyümenin yüzde 92’si net ihracatımızdan kaynaklanmış ve 2021 yılında ekonomik büyümemizde imalat endüstrisi ve ihracatın hissesinin tartı kazanmasıyla global ihracattaki hissemiz artmıştır” diye konuştu.
Kendilerinin de Bakanlık olarak ihracatçılara takviye olmak maksadıyla yeni vizyon ve stratejiler ortaya koyduklarını vurgulayan Muş, şu biçimde devam etti:
“Bu kapsamda, global iktisadın yaklaşık üçte ikisini oluşturan 18 uzak ülkeye ihracatımızı artırmak hedefiyle ‘Uzak Ülkelere İhracatın Artırılması Stratejisi’ni hayata geçiriyoruz. Ayrıyeten, gerek bahse bahis stratejimiz gerekse e-ihracat alanında devam eden başka çalışmalarımızı destekleyecek olan Yurt Dışı Lojistik Merkezleri Projemizde de sona yaklaşmış bulunuyoruz.”
2022’de ihracatçılara 5.2 milyar lira dayanak verilecek
Muş, mal ihracatına yönelik mevcut takviyeleri sürdürerek bu yıl 7 bin 200’ün üzerinde firmaya dayanak ödemesi yaptıkları bilgisini vererek, “2022 yılı için ihracatçılarımıza ayırdığımız dayanak bütçesi 5.2 milyar liradır. İnşallah, pandeminin tesirlerinin azalmasıyla ihracatçılarımız daha fazla faaliyet gerçekleştirecek, biz de onları daha epey destekleyeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Bilişim ve yazılım dallarına yönelik e-Turquality Programı’nın hazırlıklarını tamamladıklarını aktaran Muş, İhracatı Geliştirme AŞ’nin (İGE) faaliyete geçmesiyle ihracatçılar için büyük bir finansman imkanı tesis etmiş olacaklarını lisana getirdi.
Muş, bilhassa son devirde ihracatın ithalatı karşılama oranının yükselişte olduğunu ve bu doğrultuda cari süreçler istikrarında daha olumlu seyir izlendiğini belirterek, “Bakanlık olarak kesin maksadımızın, dış ticaretimizin olumlu gidişatını sürdürmek ve cari açık problemini ülkemizin gündeminden ebediyen çıkarmak olduğunu tekrar vurgulamak istiyorum” tabirlerini kullandı.
Yıl sonuna yaklaşırken dış ticarette de eski bir devri kapatıp yenisini açmanın eşiğinde olduklarına dikkati çeken Muş, şunları söylemiş oldu:
“Türkiye ihracatta değerli bir değişimin ve dönüşümün eşiğindedir. Uzun vakittir aşamadığımız bir seviyeyi epey şükür bu yıl aştık. Önümüzdeki hafta Sayın Cumhurbaşkanımız ihracatta ulaştığımız büyük rekoru açıklayacaktır. Türkiye iktisadı, 2022 yılında ve devamında da ihracatla büyümeye devam edecektir. Kâfi ki felaket tellallığı yaparak karamsar bir tablo çizenlere fırsat vermeyelim. Kâfi ki kriz ortamı oluşturmaya çalışanların oyununa gelmeyelim. Siyasi saikle ‘Bittik, battık’ telaffuzlarına imkan tanımayalım. Kriz çığırtkanlarının değirmenine su taşımayalım. Türkiye’ye ve onun potansiyeline güvenelim. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki bu ülke istikrarlı ve öngörülebilir bir ülkedir.”
‘Elimizi taşın altına bir arada koyalım’
Bakan Muş, son 20 yılda atılan adımlarla iktisatta istikrar ve öngörülebilirliğin temini konusunda yakalanan düzeye işaret ederek, “Bunun korunması ve sürdürülebilmesi için hükümet olarak çalışmaya devam edeceğiz. Burada siz iş dünyası temsilcilerinden de kurdaki dalgalanmanın bertaraf edilmesinden daha sonra iktisatta yakalanan bu olumlu havanın devamı için dayanak bekliyoruz. Hepimiz tıpkı gemideyiz. Ülkemizin geleceği için elimizi taşın altına bir arada koymalıyız.” dedi.
Türkiye’nin özgür piyasa iktisadına sahip bulunduğunu lakin özgür piyasanın kuralsız ve sınırsız bir piyasa sistemi olmadığını vurgulayan Muş, şöyleki konuştu:
“Serbest piyasanın kuralları bulunmaktadır. olağan olarak özgür piyasada fiyatlar arz ve talep istikrarıyla belirlenir lakin son periyotta arz-talep istikrarıyla uyuşmayan ve hür rekabete karşıt fiyat hareketleri gözlemlenmektedir. Bu çeşit hür piyasayı bozucu, arz ve talep istikrarıyla açıklanamayacak fiyat hareketlerini devlet olarak yakından takip ediyoruz. Ticari hayattaki kurallara ters hareket etmek suretiyle tüketicilerimizin mağdur bulunmasına niye olan bireylerle ilgili her türlü önlemi alıyoruz. Bu noktada, üretim ve tedarik zincirinin her halkasında devlet olarak tüketicilerimizi koruyacak adımlarımızı atıyoruz.”
‘Denetimlere devam edeceğiz’
Muş, besin meblağlarında gözlenen yüksek artışlara değinerek, “Evet, kur farklılıklarından kaynaklı bir maliyet artışı olmuştu lakin son süreçte kurlarda bir gevşeme gerçekleşti. Bunun kararı olarak da vatandaşlarımızda meblağların inmesi tarafında haklı bir beklenti oluşmuştur. Bu beklentinin karşılık bulmasını bekliyor, süreci yakından takip ettiğimizi buradan bir kere daha tabir etmek istiyorum. Bakanlık olarak, perakende satış noktaları başta olmak üzere tedarik zincirinin tüm basamaklarına yönelik 81 vilayette kontrollerimizi gerçekleştiriyoruz. Önümüzdeki süreçte de bu kontrollerimize devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Kovid-19 sürecinde tacir ve sanayicileri ekonomik olarak rahatlatmak emeliyle bir fazlaca düzenlemeyi hayata geçirdiklerini hatırlatan Muş, şunları kaydetti:
“Bunlardan biri de bu yıl sonuna kadar üyelerin oda ve borsalara olan borçlarından kaynaklanan icra takiplerinin durdurulmasıydı. Gelinen noktada, biz bu mühletin 2 yıl daha uzatılmasını hedefliyoruz. Bu hususa ait kanun teklifinin en kısa müddette TBMM Genel Heyetine gelmesini beklediğimizi belirtmek isterim. Bakanlık olarak, e-ticaret alanında küçük esnafımız dahil KOBİ’lerimizin rekabete yönelik dertlerini ortadan kaldırmak üzere gerekli türel ve idari önlemlerin alınması noktasında tüm imkan ve araçlarımızı alana sürmeye devam edeceğiz.”
Yatırım tavsiyesi içermez.
Bakanlık olarak, ticari hayata ait tüm süreçlerde iş dünyasıyla istişareye büyük değer verdiklerine işaret eden Muş, bu istişareler esnasında gelen talepleri süratle değerlendirip sonuçlandırmaya çalıştıklarını söylemiş oldu.
Muş, Kovid-19 salgınının yarattığı aksiliklere karşın Türkiye iktisadının 2021 yılında yüksek büyüme oranları yakalamayı başardığını hatırlatarak, “Gerçekleşen yüksek oranlı büyümenin yüzde 92’si net ihracatımızdan kaynaklanmış ve 2021 yılında ekonomik büyümemizde imalat endüstrisi ve ihracatın hissesinin tartı kazanmasıyla global ihracattaki hissemiz artmıştır” diye konuştu.
Kendilerinin de Bakanlık olarak ihracatçılara takviye olmak maksadıyla yeni vizyon ve stratejiler ortaya koyduklarını vurgulayan Muş, şu biçimde devam etti:
“Bu kapsamda, global iktisadın yaklaşık üçte ikisini oluşturan 18 uzak ülkeye ihracatımızı artırmak hedefiyle ‘Uzak Ülkelere İhracatın Artırılması Stratejisi’ni hayata geçiriyoruz. Ayrıyeten, gerek bahse bahis stratejimiz gerekse e-ihracat alanında devam eden başka çalışmalarımızı destekleyecek olan Yurt Dışı Lojistik Merkezleri Projemizde de sona yaklaşmış bulunuyoruz.”
2022’de ihracatçılara 5.2 milyar lira dayanak verilecek
Muş, mal ihracatına yönelik mevcut takviyeleri sürdürerek bu yıl 7 bin 200’ün üzerinde firmaya dayanak ödemesi yaptıkları bilgisini vererek, “2022 yılı için ihracatçılarımıza ayırdığımız dayanak bütçesi 5.2 milyar liradır. İnşallah, pandeminin tesirlerinin azalmasıyla ihracatçılarımız daha fazla faaliyet gerçekleştirecek, biz de onları daha epey destekleyeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Bilişim ve yazılım dallarına yönelik e-Turquality Programı’nın hazırlıklarını tamamladıklarını aktaran Muş, İhracatı Geliştirme AŞ’nin (İGE) faaliyete geçmesiyle ihracatçılar için büyük bir finansman imkanı tesis etmiş olacaklarını lisana getirdi.
Muş, bilhassa son devirde ihracatın ithalatı karşılama oranının yükselişte olduğunu ve bu doğrultuda cari süreçler istikrarında daha olumlu seyir izlendiğini belirterek, “Bakanlık olarak kesin maksadımızın, dış ticaretimizin olumlu gidişatını sürdürmek ve cari açık problemini ülkemizin gündeminden ebediyen çıkarmak olduğunu tekrar vurgulamak istiyorum” tabirlerini kullandı.
Yıl sonuna yaklaşırken dış ticarette de eski bir devri kapatıp yenisini açmanın eşiğinde olduklarına dikkati çeken Muş, şunları söylemiş oldu:
“Türkiye ihracatta değerli bir değişimin ve dönüşümün eşiğindedir. Uzun vakittir aşamadığımız bir seviyeyi epey şükür bu yıl aştık. Önümüzdeki hafta Sayın Cumhurbaşkanımız ihracatta ulaştığımız büyük rekoru açıklayacaktır. Türkiye iktisadı, 2022 yılında ve devamında da ihracatla büyümeye devam edecektir. Kâfi ki felaket tellallığı yaparak karamsar bir tablo çizenlere fırsat vermeyelim. Kâfi ki kriz ortamı oluşturmaya çalışanların oyununa gelmeyelim. Siyasi saikle ‘Bittik, battık’ telaffuzlarına imkan tanımayalım. Kriz çığırtkanlarının değirmenine su taşımayalım. Türkiye’ye ve onun potansiyeline güvenelim. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki bu ülke istikrarlı ve öngörülebilir bir ülkedir.”
‘Elimizi taşın altına bir arada koyalım’
Bakan Muş, son 20 yılda atılan adımlarla iktisatta istikrar ve öngörülebilirliğin temini konusunda yakalanan düzeye işaret ederek, “Bunun korunması ve sürdürülebilmesi için hükümet olarak çalışmaya devam edeceğiz. Burada siz iş dünyası temsilcilerinden de kurdaki dalgalanmanın bertaraf edilmesinden daha sonra iktisatta yakalanan bu olumlu havanın devamı için dayanak bekliyoruz. Hepimiz tıpkı gemideyiz. Ülkemizin geleceği için elimizi taşın altına bir arada koymalıyız.” dedi.
Türkiye’nin özgür piyasa iktisadına sahip bulunduğunu lakin özgür piyasanın kuralsız ve sınırsız bir piyasa sistemi olmadığını vurgulayan Muş, şöyleki konuştu:
“Serbest piyasanın kuralları bulunmaktadır. olağan olarak özgür piyasada fiyatlar arz ve talep istikrarıyla belirlenir lakin son periyotta arz-talep istikrarıyla uyuşmayan ve hür rekabete karşıt fiyat hareketleri gözlemlenmektedir. Bu çeşit hür piyasayı bozucu, arz ve talep istikrarıyla açıklanamayacak fiyat hareketlerini devlet olarak yakından takip ediyoruz. Ticari hayattaki kurallara ters hareket etmek suretiyle tüketicilerimizin mağdur bulunmasına niye olan bireylerle ilgili her türlü önlemi alıyoruz. Bu noktada, üretim ve tedarik zincirinin her halkasında devlet olarak tüketicilerimizi koruyacak adımlarımızı atıyoruz.”
‘Denetimlere devam edeceğiz’
Muş, besin meblağlarında gözlenen yüksek artışlara değinerek, “Evet, kur farklılıklarından kaynaklı bir maliyet artışı olmuştu lakin son süreçte kurlarda bir gevşeme gerçekleşti. Bunun kararı olarak da vatandaşlarımızda meblağların inmesi tarafında haklı bir beklenti oluşmuştur. Bu beklentinin karşılık bulmasını bekliyor, süreci yakından takip ettiğimizi buradan bir kere daha tabir etmek istiyorum. Bakanlık olarak, perakende satış noktaları başta olmak üzere tedarik zincirinin tüm basamaklarına yönelik 81 vilayette kontrollerimizi gerçekleştiriyoruz. Önümüzdeki süreçte de bu kontrollerimize devam edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Kovid-19 sürecinde tacir ve sanayicileri ekonomik olarak rahatlatmak emeliyle bir fazlaca düzenlemeyi hayata geçirdiklerini hatırlatan Muş, şunları kaydetti:
“Bunlardan biri de bu yıl sonuna kadar üyelerin oda ve borsalara olan borçlarından kaynaklanan icra takiplerinin durdurulmasıydı. Gelinen noktada, biz bu mühletin 2 yıl daha uzatılmasını hedefliyoruz. Bu hususa ait kanun teklifinin en kısa müddette TBMM Genel Heyetine gelmesini beklediğimizi belirtmek isterim. Bakanlık olarak, e-ticaret alanında küçük esnafımız dahil KOBİ’lerimizin rekabete yönelik dertlerini ortadan kaldırmak üzere gerekli türel ve idari önlemlerin alınması noktasında tüm imkan ve araçlarımızı alana sürmeye devam edeceğiz.”
Yatırım tavsiyesi içermez.