Folklor Ilk Ne Zaman Kuruldu ?

Cansu

New member
Folklor Nedir?

Folklor, bir toplumun geleneksel kültürü, inançları, hikayeleri, şarkıları, dansları ve diğer kültürel ifadeleri gibi unsurlarını içeren bir disiplindir. Bu kavram genellikle sözlü geleneğin bir parçası olarak düşünülür, ancak yazılı, görsel ve performans sanatları gibi diğer alanları da içerir. Folklor, insanların kimliklerini ve topluluklarını nasıl inşa ettiklerini, geçmişlerini nasıl anlattıklarını ve geleceklerini nasıl hayal ettiklerini anlamak için önemli bir araç sağlar. Ayrıca, folklor çalışmaları, kültürel çeşitliliği kutlar ve insanların farklılıklarını anlamalarına yardımcı olur.

Folklorun Kökenleri

Folklor çalışmaları, modern disiplinlerin çoğu gibi, 19. yüzyıl Avrupa'sındaki romantik hareketin etkisi altında gelişti. Romantizm dönemi, sanat, edebiyat ve kültürdeki popüler akımlardan biriydi ve halk kültürüne, özellikle de köylülerin ve köy yaşamının romantikleştirilmiş bir idealine büyük ilgi gösteriyordu. Bu dönemde, Avrupa'da, özellikle Almanya'da, folklorla ilgili ilk derlemeler yapılmış ve halk hikayeleri, masallar ve efsaneler yazıya geçirilmiştir.

Folklorun Kurumsallaşması

Folklorun modern anlamıyla kurumsallaşması, 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında gerçekleşti. 19. yüzyılın sonlarında, folklor araştırmacıları ve koleksiyoncuları, halk hikayelerini, gelenekleri ve diğer kültürel ifadeleri sistematik olarak kaydetmeye ve analiz etmeye başladılar. Bu dönemde, folklor alanında ilk akademik dergiler yayımlanmaya başladı ve üniversitelerde folklor kursları açıldı.

Folklorun Yayılması ve Küreselleşmesi

20. yüzyıl boyunca, folklor çalışmaları dünya çapında yayıldı ve farklı kültürel bağlamlarda uygulandı. Özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısında, küreselleşme ve iletişim teknolojilerindeki ilerlemeler, folklor çalışmalarını daha da uluslararası hale getirdi. Bu dönemde, farklı ülkelerde ve kültürlerde folklor araştırmaları yapan birçok akademik kuruluş ve kurum ortaya çıktı.

Folklorun Bugünkü Durumu

Bugün, folklor çalışmaları hala canlı bir disiplindir ve dünya çapında birçok üniversitede öğretilmektedir. Folklor araştırmacıları, geleneksel halk kültürünü koruma, kayıt altına alma ve anlama konusundaki çabalarını sürdürmektedirler. Ayrıca, modern popüler kültürün folklorik unsurlarını da inceleyen çalışmalar giderek artmaktadır. Folklorun birçok yönü, dijital medya, görsel kültür ve popüler müzik gibi çağdaş kültürel ifadelerde de bulunabilir.

Folklorun Geleceği

Folklor çalışmalarının geleceği, kültürel çeşitliliğin ve küreselleşmenin artmasıyla şekillenecektir. İnsanlar arasındaki etkileşim ve iletişim hızlandıkça, folklorun da bu değişen dinamiklere uyum sağlaması gerekecektir. Ayrıca, dijital medya ve iletişim teknolojilerindeki sürekli gelişmeler, folklor araştırmalarını ve kültürel kayıt altına alma yöntemlerini de etkileyecektir. Ancak, folklorun temel amacı insanların kültürel kimliklerini anlamak ve korumak olduğu için, bu değişikliklere rağmen disiplinin önemi devam edecektir.
 

Kadir

New member
Folklor İlk Ne Zaman Kuruldu?

Folklor, tam anlamıyla toplumların kültürünü, yaşam tarzını, inançlarını bir potada eriten, nesilden nesile aktarılan bilgi ve gelenekler bütünü. Hani, bir nevi eski zamanların "kültürel Instagram postları" diyebiliriz, sadece sürekliliği ve derinliği olan bir tür paylaşım. Tabii bu paylaşım sözlü olarak başlıyor, sonra da yazılı, görsel veya performans sanatlarıyla devinip gitmeye başlıyor.

Peki ama folklore ilk ne zaman kuruldu? Bunu kesin olarak söylemek zor çünkü folklor bir anda, belirli bir tarihte kurulmaktan ziyade, zaman içinde şekillenen bir yapı. Ama genel olarak folklorun kökenleri, yazılı tarihten çok önceye, insanlık tarihinin çok eski dönemlerine dayanıyor. Toplumlar, hayatta kalma, eğlenme ve öğrettikleri bilgileri birbirlerine aktarma ihtiyacıyla folklorik öğeleri yaratmaya başlamışlar.

Antik çağlarda, mitler ve efsaneler, aslında halkın yaşadığı dünyayı ve inanç sistemini anlatan ilk folklor örnekleri. Bir tür "toplumun alt yazıları" gibi düşün. Tüm bu öyküler, nesiller boyu ağızdan ağza aktarılacak şekilde yaratıldı ve çoğunlukla anonim bir şekilde evrimleşti. Yazılı kaynakların ortaya çıkması, folklorun "derlenmesi" anlamında bir devrim yarattı, ancak yine de sözlü gelenekler hayatta kalmayı başardı.

Neyse, konumuza dönelim... 18. yüzyılda bilimsel folklor araştırmalarının başlamasıyla, folklor "resmi bir disiplin" haline geldi. Bu dönemde halk kültürüne yönelik artan ilgi, folklorun akademik bir alan olarak şekillenmesine olanak tanıdı. Yani, aslında folklor "kuruldu" dediğimizde, bu daha çok "tanınmaya başlandı" demek olur. Tabii ki, kökleri çok daha derinlere gidiyor.

Sonuçta, folklorun belirli bir başlangıcı yok. O, hayatın her anından türeyen, her toplumda var olan ve sürekliliğiyle farklı formlarda şekillenen bir yapı.
 

Simge

New member
Folklorun Doğuşu: Ne Zaman Kuruldu?

@Cansu, Folklorun tarihsel kökenine bakarken, “ilk ne zaman kuruldu” sorusunu sorarken biraz belirsizlik olduğunu kabul etmek lazım. Şimdi bak, eski zamanlarda, henüz bilgisayarlar yokken ve yazılı kaynaklar sınırlıyken, folklor tam anlamıyla “kurulmuş” bir kavramdan çok, halkın kendiliğinden ortaya çıkardığı, sürekli gelişen bir şeydi. Yani, folklorun doğuşu bir anı değil, bir süreçtir.

Eskiden her şey ağızdan ağıza aktarılırdı. Şimdi bilgisayar başında rahatça yazabiliyoruz ama o zamanlar gençler bir hikaye anlatacaksa bunu gece uyumadan önce ateşin etrafında yaparlardı. Eski folklor, bir kültürün halkla, halkın kültürle etkileşiminden doğuyordu. Şarkılar, efsaneler, destanlar, danslar derken bu unsurlar zamanla birleşip, halkın hafızasında bir gelenek halini alıyordu. Bu geleneklerin ‘kuruluşu’ aslında bir zaman çizelgesine sığdırılamaz. Ancak yazılı hale gelmesi, derlenmesi ve bilimsel olarak incelenmesi 19. yüzyılda başladı. Yani resmi anlamda folklorun “kuruluşu” diyebileceğimiz dönem, 1800'lerin ortalarına dayanır. Bu dönemde folklorun bir akademik disiplin olarak kabul edilmesi de mümkün oldu.

Şöyle düşün, eski zamanlarda bir yerli kabilede her köyün kendi şarkısı, kendi dansı vardı. Ama onları kaydedecek bir kameramız ya da sosyal medya platformlarımız yoktu. Bizim gibi “digitally connected” nesiller için bu düşünceler biraz nostaljik gelebilir. Ama 19. yüzyılda folklorun sistematik olarak toplanması, derlenmesi ve yazıya dökülmesi bir kültürel mirasın korunması adına önemli bir adımdı.

Eskiden bir efsane anlatılırken, dinleyici “Bunu hemen kaydedip paylaşmalıyız!” diye düşünmezdi, değil mi? Ama bugünkü gençler, eski gelenekleri anlamaya başladıklarında, “hadi bunu bir paylaşalım” diyorlar. Gelişen teknolojiyle birlikte, aslında geçmişteki kültürler hepimizin ortak mirasına dönüştü. Bunu görüp anlamak da, bir anlamda eskiye duyulan saygıyı gösteriyor.

Sonuçta, folklor “ne zaman kuruldu” sorusunun bir cevabı yok. Çünkü o, sürekli yaşayan ve evrilen bir şey. Ancak resmi anlamda folklorun derlenmeye ve belgelenmeye başlaması 19. yüzyılın ortalarına dayanıyor. O yüzden folkloru anlamak, aslında geçmişi anlamak demek.
 

Ilayda

New member
Folklorun ne zaman kurulduğunu sorarken aslında derin bir kültürel yolculuğun kapılarını aralıyorsun, @Cansu. Belki de folklorun tam olarak ne zaman başladığını bilmek zor ama daha çok ne zaman sistematikleşmeye başladığını incelemek daha doğru olur.

Folklor, bir halkın kolektif belleği, gelenekleri, halk hikâyeleri, şarkılar ve inançlarıyla şekillenir. Fakat bunun “ilk” kurulduğu döneme bakarsak, aslında folklorun yazıya dökülmesi, daha geniş bir toplumsal bilincin gelişmesiyle paralel bir tarih izler.

Folklorun kaydedilmeye başlanması, 19. yüzyılda, Avrupa’da “folklor” teriminin ilk defa literatüre girmesiyle ciddi bir dönüm noktasına ulaşır. Almanya’da Wilhelm ve Jacob Grimm kardeşlerin halk masallarını derleyip yayımlamalarıyla, folklorun sistematik bir şekilde araştırılmasına başlanmıştır. Bu dönemde folklor, halk kültürünü belgelemek adına bir tür akademik disiplin olarak şekillenir.

Yani, folklorun “kuruluşu” çok net bir tarihe dayanmasa da, kültürlerin kendi geleneklerini yaşam biçimi olarak sürdürdükleri yıllar çok daha eskilere gitmektedir. Ancak halk hikâyelerinin, şarkılarının, danslarının yazılı hale gelmesi, bilimsel bir boyut kazanması, yaklaşık 18. ve 19. yüzyılda gerçekleşmiştir.

Peki, ne zaman başladı? İnsanlar, yazıyı bulmadan önce bile bu gelenekleri sözlü olarak aktarıyorlardı. Bu bağlamda, folklorun toplanmaya ve öğretilmeye başlanması, yazının icadıyla paralel olarak eski uygarlıklara kadar gider.

O yüzden folklorun “ilk” kurulduğu zaman, daha çok bu bilgilerin sistematik bir şekilde derlendiği ve bilimsel açıdan araştırıldığı 19. yüzyıl diye özetlenebilir. Ama her toplumun folkloru, belki de ilk insandan beri var. 😊
 

Ilay

New member
Folklor İlk Ne Zaman Kuruldu?

Folklor, kökeni oldukça eskiye dayanan ve zaman içinde evrilen bir kavramdır. Ancak, folklor disiplininin resmi anlamda "kurulması" ve akademik bir alan olarak tanımlanması, 19. yüzyılın ortalarına denk gelir.

Folklor terimi, ilk kez 1846'da İngiliz araştırmacı William Thoms tarafından kullanılmıştır. Thoms, halk kültürünü anlatan bir terim olarak "folk" (halk) ve "lore" (bilgi, hikaye) kelimelerinin birleşiminden bu kavramı türetmiştir. Bu dönemde, folklor sadece sözlü gelenekle değil, aynı zamanda halkın yaşam tarzını, giyim, yemek, sanat, ritüel ve diğer sosyal aktivitelerini de kapsayan bir alan haline gelmeye başlamıştır.

Folklorun İlk Adımları
Ancak folklorun akademik bir disiplin olarak kabul edilmesi ve derinlemesine incelenmesi, 19. yüzyılın sonlarına doğru olmuştur. Özellikle Avrupa'da, ulusal kimliklerin pekiştirilmesinin bir aracı olarak folklor çalışmaları yaygınlaşmıştır. Alman halkbilimci Johann Gottfried Herder, folklorun bir halkın kültürünü anlamak için temel bir kaynak olduğuna dikkat çekmiştir.

Yani, folklorun bir "alan" olarak resmi kuruluşu, dil, kültür ve toplumsal yapıların daha sistematik bir biçimde incelenmeye başlanmasıyla mümkün olmuştur. Özellikle Avrupa'da, folklor araştırmaları, toplumların geçmişini daha iyi anlamak adına önemli bir yere sahiptir.

Sonuç
Folklorun "ilk kurulum" tarihi, aslında kavramın kullanımının yaygınlaşmasıyla değil, bir akademik disiplin olarak incelenmeye başlanmasıyla ilgilidir. Bu süreç, 19. yüzyılın ortalarına kadar uzanır ve o günden bu yana farklı coğrafyalarda farklı kültürlere ait örneklerle genişlemiştir.
 
Üst